Hz. Âdem (as) babamızın
yaratılmasından sonra, şeytanın ona olan düşmanlığı malumdur. Dünyaya halife
olamamanın verdiği düşmanlık, şeytanı helake götürdü. Ama yine de inat, kibir
ve cahilliğinden vazgeçmedi. En sonunda lanetlenip kovulanlardan oldu.
Lakin kini o kadar çoğaldı ki
Hz. Adem’den sonra, bu sefer çocuklarından intikam almak için onlarla uğraşmaya
başladı. Ve çoğunu da kendisine benzetti. İnsanlar, peygamberler yerine
şeytanın vesveselerine uyarak yoldan çıktılar. Aslında Allah, şeytana karşı
insanları korumasına aldı, ama bir şartla, o da salih amelli olmak kaydıyla.
Fakat insanlar salih bir akideyi ve salih amelleri terk edince, geriye şeytan
işi ameller kaldı. Ona da daldıkça daldılar. İşi Allah’ı bırakıp şeytana tapmaya
kadar götürdüler.
Allah herkese akıl fikir
verdiğinden ve bir kısmını vahiy ve peygamberlik yol göstericiliğine muhatap
edip sorumluluk verdiğinden, kimseyi imana zorlamadı. İnananlara da
inanmayanları zorlamayı yasakladı.
Fakat inananlar onları
zorlamamasına rağmen, inanmayanlar hep inananlara zulmetti. İnançlarından geri
çevirmek için türlü işkenceler ve katliamlar yaptı. Hala da devam ediyor. Evet,
bu günümüzde bile bu zulümler hala devam ediyor.
İslam’ın bu konuda koyduğu
ilk kural şudur ki, ‘senin dinin sana benim dinim bana’dır. Sen benim dinime
karışma ben de senin dinine karışmayayım. Sen benim kutsallarıma hakaret etme
ben de senin kutsallarına hakaret etmeyeyim. Ne güzel bir anlayış ve toplumsal
barış değil mi? Ama bunu kabul ettiler mi? Hayır. İşkenceler, sürgünler,
talanlar ve savaşlar açtılar. Hala da savaşmaya devam ediyorlar.
Bugün de bu ülkede birtakım
kendini bilmez cahil kişiler, bizim kutsallarımıza dil uzatmaya devam
ediyorlar. Hem de sanat adı altında veya sanatçıya destek adı altında. İcra
ettiğiniz şeyin sanatsal bir yönü ne sözlerinde, ne de müziğinde yok, bir tek
satırı var o da hakaret içeriyor. Diğerleri belden aşağı şeytani bir söylem
içeriyor. İnsanları ya şehvete ya da günaha çağırıyor. Yıllarca bunu
nesillerimize sanat diye yutturdunuz. Süfli söylemlerle onları ifsat ettiniz.
Siz de paraları götürdünüz. Bir gün sizi hayırlı bir işte gören yok. Bu halkın
iliğine kadar parasını emdiğiniz yetmedi, bari inancına hakaret etmeyin! Bari
bu erdemi gösterseydiniz! Ne yazık ki bu da yok!
Bu erdemin sizde olmadığını
biliyorduk ama Müslüman mahallesinde alışveriş yapan bazı zevatın bu olay
karşısındaki safını da ortaya çıkarmış oldunuz. Ağızlarından hikmeti, irfanı
düşürmeyenlerin, dini konularda ahkam kesenlerin, siyasette parlamaya çalışanların,
babasına cahil diyenlerin safında yer almalarını da gördük. Tek kelime ile
yazıklar olsun size! Allah’ın öğretmenliğini yaptığı, bütün bilgileri
öğrettiği, melekler ve şeytana karşı girdiği bilgi yarışmasında birinci geldiği
kişi cahil siz alimsiniz öyle mi? Hadi ordan, cahil!