Ülkemizdeki İslam düşmanı güruh
İslam’a ve Müslümanlara iflah olmaz düşmanlıklarını hiçbir fırsatı kaçırmadan
yapmaya devam ediyor ve yapmaya devam edecektir. Onlara bu görevi veren ve
onları fonlayan emperyalist güçler onlardan bunu istiyor. Bu utanmaz-arlanmaz
kesim İslam düşmanlığı hedefi için her türlü vasıtayı kullanmaktan geri
durmuyor.
Son dönemlerde yaşananlar bu işin
sistematik bir şekilde büyük bir plan dâhilinde bir strateji olarak
uygulandığını gösteriyor. İslam düşmanlığından başka bir marifetleri olmayan,
fonlanan tasmalı kesimler hiçbir fırsatı es geçmiyor, üstlerine düşeni tavizsiz
yapıyorlar.
Geçen hafta Elazığ Fırat
Üniversitesi Tıp Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi Enes Kara'nın intihar olayının
şokunu ülke olarak yaşadığımız ve üzüldüğümüz bir durumda bile insanlıktan
nasiplenmemiş bu kesimler; olayın aslını öğrenme zahmetine girmeden hemen zihin
kodlarını açığa vurarak kara propagandaya başladılar. Yurdun bir cemaat yurdu
olmasını fırsat bilerek yurt üzerinden cemaat ve tarikatları, onlar üzerinden
de koro halinde İslam’a ve Müslümanlara saldırmaya başladılar. Enes’in vefatı
ve sebebi bunların hiç umurlarında değildir. Hatta böyle bir fırsatı ele
geçirdikleri için seviniyorlardır bile.
Aynı trajik olay devlet
yurtlarında veya başka yurtlarda olunca ses çıkarmayanlar, hep bir ağızdan
saldırıya ve her türlü iğrenç neşriyata başladılar. Ailenin dindar olması bu
kesimleri daha da kudurttu.
Ailenin ve ailenin avukatının
Enes’in arkadaş çevresinin etkisiyle “ateistlik” telkinleri etkisinde kaldığını
belirterek olayın yurt yönetimi ile ilgisi olmadığını söylemelerine rağmen,
İslam düşmanlığını şiar edinmiş kesimler saldırı ve düşmanlıklarını artırarak
devam ettirdiler. İşin can alıcı başka noktası da, bu malum çevrelerin nasıl
oluyor da Müslüman ülkede açıktan bu düşmanlık ve hakareti yapma cesareti
bulabilmeleri konusudur. Bu kadar büyük oranda nüfusa rağmen bu düşmanlığı
yapabiliyorlarsa bizlere de yazıklar olsun!
Bu olay sonrası İslami kesimlere
yönelik linç kampanyası başlatan çevrelerin saldırılarını değerlendiren
İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, saldırıların
hedefinde İslam dininin olduğunu söyledi.
Bu çevrelerin Enes’in ölümüne
üzüldüklerine inanmadığını belirten Şimşek, “İntihar bahane edilerek
İslam’a ve İslami değerlere yoğun bir saldırı başlatıldı… Gencecik bir insanın
kanı ve ölümü üzerinden İslam’a ve Müslümanlara saldırıyorlar. Bugün bu olayı
sebep göstererek İslam’a, Müslümanlara ve İslami kurumlara saldıranların
niyetinde bu gencin ölümü ile ilgili duydukları bir acı yoktur. Bütünüyle bu
olayı bahane edip Müslümanlara ve İslam’a saldırmaktadırlar. Bunu bahane edip
İslam’a ve Müslümanlara saldıranların art niyetten başka bir dertlerinin
olmadığını biliyoruz.” İfadelerini kullandı.
Bu olay üzerinden biraz da
kendimizi sorgulamalıyız. Peygamber efendimizin, “Kişi arkadaşının dini
üzeredir. Sizden biriniz kiminle arkadaş olduğuna baksın” -Ebu Davud,
Edeb,19-4833- emrini dikkate alıp evlatlarımıza ve gençlerimize sahip çıkmalıyız.
Eğer arkadaş çevrelerini araştırmadan, onların eline bırakırsak manevi buhran
bataklığına gark olurlar ve böyle trajik durumlarla karşılaşabiliriz. O yüzden
bu konuyu ziyadesiyle önemsemeliyiz. Hem gençlerimizi sahiplenelim hem de İslam
düşmanlarına fırsat vermeyelim. Bu olayda Enes’in ailesini de sahiplenelim ve
İslam düşmanlarının saldırıları karşısında yalnız bırakmayalım.
Bu saldırı ve düşmanlık yetmedi
bir de bir sanatçı müsveddesi son klibinde Hz. Adem Ve Hz. Havva’ya “c…”
diyerek hakaret etti. Bu hadsiz kadın bu cesareti nereden alıyor da bu kadar
rahat bir şekilde mukaddesatımıza hakaret edebiliyor? Bu konuda savcıları
göreve çağıranlara da hayret ediyorum. Ne zaman bu saldırılara ceza verildi de
şimdi verilsin? İslam’a düşmanlıktan başka bir fikirleri olmayanlar, “fikir
özgürlüğüne” sığınıyor ve bizler de sadece kınamakla yetiniyoruz. Malcom X’in
dediği gibi: “İslam'a sövmekten başka fikri olmayanlar fikrin değil,
İslam'a sövmenin hürriyetini arıyor.”
"...Siz mutlaka
yenileceksiniz ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz..." -Al'i İmran
Suresi: 12-
Evet, Müslümanlar olarak bu arsız
İslam düşmanı kesimlere hak ettikleri şekilde, korkmadan karşı çıkmasını
bilmeliyiz. Bizler canımız ve tüm varlığımızla İslam’a ve İslam’ın şiarlarına
saldırılara karşı set olmaya, küresel emperyalizm ve dünya siyonizminin
planlarını ALLAH’ın yardımı ile deşifre edip ortadan kaldırmaya devam edeceğiz.
Wesselam…