Karma eğitim çıkmazını bir
türlü aşamıyoruz. En Laik Ülkeler çıktılar bu bataklıktan ama biz çıkamıyoruz.
Tüm Batılı Ülkelerde
1960'larda Feminizmin etkisiyle trendlere varan karma eğitim, 20 yıl sonra yani
90'lı yıllarda masaya yatırıldı ve pedagojik bir hata olduğu kabul edildi.
Batılı Ülkeler kız ayrı erkek ayrı okullar açtılar. Tüm bilimsel verileri
değerlendirip iki cinsin de yeteneklerinin, öğrenme şekillerinin, kabiliyetlerinin,
meraklarının farklı olduğu ve farklı şekillerde eğitim almaları gerektiğinin
sonucuna vardılar.
Biz adını andığımız anda
azgın azınlık kıyameti kopartıyor. Direk şeriatı getirmek istiyorlar diyerek
yalan ve iftiralarla dolu kirli bir algı kampanyası başlatıyorlar.
Yoksa Batılı Ülkelere ve
hatta Japonya'ya kız okullarının açılmasıyla yıllardır şeriat gelmiş de biz mi
bilmiyor muşuz?
Amerika'da kız
Üniversitelerinin akademik başarılarının konuşulduğu raporları hazırlayanlar
şeriatı getirmiş de haberimiz mi olmamış?
Bizdeki Laik geçinen cenah
Laiklik maskesini takarak sürekli bu Ülkenin altını oymayı görev biliyor ama
öykündükleri Batılılar kadar dahi Laik olamıyorlar.
İslam’a yönelik tüm
saldırılarını, başörtüsüne karşı yıllarca yaptıkları yasakları Laiklik adına
yaptılar. Halen yolda, otobüste, metroda gördükleri başörtülülere Laiklik adına
saldırmayı, hakaret etmeyi kendilerine bir borç biliyorlar.
Bursa’daki otobüste çarşaflı
bir kadına tepki gösteren Laik zevata ağzının payını veren yolculara da buradan
şükranlarımı iletiyorum. Artık bu dinazorlara karşı kimse susmasın. Seyirci
kalmasın. Yeter artık bu Ülke insanının üzerinde yürüttükleri hegemonya.
Ak Parti iktidarlığında elde
ettikleri özgürlük, serkeşlik, şımarıklık, onları daha fazla İslami değerlerimize
saldırganlığa, nefret kusmalarına yol açtı. Artık bunca pervasızlığın önüne
geçilmek zorunda. Yıllardır başörtüsüne saldıran zevatların birçoğu birkaç saat
gözaltına alınıp serbest bırakılıyor. Basının önünde insanlarla dalga geçerek
evlerine gidiyorlar.
Dini değerlerimize, özellikle
tesettürümüze yapılan her türlü hakaret, fiili saldırı, iftira artık cezasız
bırakılmamalı. Faillerine caydırıcı cezalar verilmeli.
Üstelik bizde en fazla
Laikliği çiğneyenler Laikliğin ekmeğini yiyenler.
Laikliğin tanımı 'Din ve
Devlet işlerinin birbirinden ayrılması. Herkese din, vicdan ve ibadet
özgürlüğünün tanınmasıdır'
Peki, sormak lazım bu
özgürlükler tam olarak Ülkemizin çoğunluğu olan Müslüman halka yeterince
tanınıyor mu? Örneğin bir işyerinde verilen aralar namaz saatlerine göre dizayn
ediliyor mu? Okullar namaz saatlerine göre ayarlanabiliyor mu? İmam hatiplerde
dahi ayarlanamıyor. Teneffüs arasına namazını sığdıran öğrenciler derse geç
kalıyor ve çoğu zaman öğretmeninden azar işitiyor. Yıllarca başörtülüler Laikliğe
aykırı olduğu gerekçesiyle okullara alınmadı. Müslüman halk halen birçok alanda
inancını tam olarak yaşama konusunda engellerle karşı karşıya.
Dinazor zihniyetliler başa
geçseydi durum eskisinden çok daha beter olacaktı. Hamdolsun Rabbim fırsat
vermedi. Kabe'de, Filistin'de, dünyanın birçok mazlum coğrafyalarında edilen
duaları kabul etti. CB Erdoğan'a ve partisine yapılan bu dualar zalim zevat
başa geçmesin, ülke müslümanlar için yeniden bir zulüm diyarına dönmesin diye
edildi.
Bu dönem belki Ak Parti
Hükümetinin son iktidarlığı. Yani son fırsatı. Artık eğitimde de kültürde de
sanatta da, medyada da dinazor zihniyetlerin hegamonyasına bir son vermek
zorundalar.
Bu halk bu mutlu ve
azgın azınlığın keyiflerine uygun uygulamalara tabi tutulmaktan yoruldu.
Bu halk kendi çocuklarını ahlaklı, vicdanlı, topluma faydalı birer fert olarak yetiştirmek istiyor. Bunun önündeki tüm engeller artık kaldırılmalı.