Gazze’de dünyanın gözleri
önünde bir soykırım uygulanırken
Hamile kadınlar beyaz bayrak
açtığı halde kurşunlanıp üzerine buldozerlerle toprak atılırken
Hastaneye sığınan kadınlar,
çocuklar toplanıp diri diri toprağa gömülürken
Küvezde kalması gereken
onlarca prematüre bebek gözlerimizin önünde can verirken
Kadınların ve çocukların
sığındığı hastaneler, okullar bombalanırken
Her gün yüzlerce kadın ve
çocuk bombardıman altında paramparça olurken
Gazzeli çocukların hem dirisi
hem cesedi çalınırken,
İsrail hapishaneleri
Filistinli çocuklarla doluyken
Siyonist hahamlar, kendi
askerlerine hapishanelerinde tutulan Müslüman kadınlara tecavüz edebilecekleri
fetvası verirken
Evet evet tüm bunlar ve 80
küsür gündür daha fazlası yaşanırken, Ülkemizdeki Siyonist ve Siyonist sevicisi
zihniyet İslam dinini gerici, yobaz, kadınları ezen, yok sayan, aşağılayan bir
din olarak gösteren flim yayınlıyor.
Fox Tv'de yayınlanan Kızıl
Goncalar filminde Müslüman karakteri kız çocuklarının başını zorla kapatan,
kadını hor gören, sahtekar, din simsarı olarak kurgulanmış. Seküler hayata
sahip olan kesime ise tüm insani değerler atfedilmiş. Hoşgörü, kadına saygı,
kız çocuklarına değer seküler zihniyetle özdeşleştirilmiş.
Tarikatlar ve cemaatler
insanların dini duygularını istismar eden, cehaletin yuvaları olarak lanse
edilmiş.
Üstelik, Kur’an hafızlarından
oluşan HAMAS, tüm dünyaya İslam dininin insanlık için tek kurtuluş yolu
olduğunu, hayatın tüm alanlarına hakim olduğunda tüm varlıkların haklarını
nasıl koruyacağı dersi verirken
Dünyaya kadın ve çocuk
hakları pazarlayan zihniyetlerin ne kadar sahtekar, ikiyüzlü, acımasız
olduğunu, sadece bu hakları garanti altına alan inancın İslam inancı olduğunu
uygulamalı bir şekilde ispatlarken
Avrupa halklarını hayranlıkta
bırakan bir savaş hukuku yürütürken
Elindeki kadın ve çocuk
esirlere bir bacı, bir anne, bir kardeş muamelesi yaptığı tüm dünya medyasına
yansırken
Siyonist kadın ve çocuk
esirlerin HAMAS askerlerinden ayrılma esnasındaki hüzünleri, hayranlık dolu
bakışları, dönüp dönüp defalarca vedalaşma sahneleri dünyanın gözleri önünde
gerçekleşirken
HAMAS’a mektup yazan Siyonist
bir anne, onlardan kızıyla birlikte gördüğü nezaketi, insanlığı asla
unutmayacağını dile getirip defalarca teşekkür ederken
Tüm bunları gören Batılı
halklar HAMAS’a hayran kalıp sokaklara dökülürken,
Batıda Kur’an satışlarında
rekor kırılırken, en çok araştırılan din İslam olmuşken
Batılı kadınlar İslam’ın
kadına verdiği değer karşısında hayretlerini gizleyemezken
Bizim içimizde bizdenmiş gibi
görünen Siyonistler ve İslam düşmanları tüm bunlar karşısında hiç utanmadan,
çekinmeden İslam’ı kadın düşmanı gösteren bir film senaryosu yazıyor.
Tabi bu gücü iktidar
koltuğunda oturup da onlara yıllardır taviz üstüne taviz verenlerden almıyor
değiller. Ülkemizde İslam’ı ve Müslümanları aşağılamanın ve her türlü iftirayı
atmanın caydırıcı bir cezası yok. Onun için her alanda çöreklenmiş, istedikleri
gibi at koşturuyorlar.
Kendi değerlerine kavuşan, özgür ve güçlü bir Türkiye istiyorsak önce içimizdeki Siyonist ve uşaklarından özgürleşmemiz gerekiyor.