0

 

Kürdlerin huzur içerisinde yaşadıkları, adaletin bütün kurumlarıyla işlediği ve şer’i hükümlerin icra edildiği bir ülkelerinin olmasına hiçbir Müslüman’ın itiraz edeceğini zannetmiyorum. Ancak ne yazık ki güç ve kudret sahibi ülkeler hiçbir zaman buna müsaade etmezler. Böylesi bir yapılanma menfaatlerine ve emperyalist hesaplarına ters düştüğünden gerçekleşme ihtimali olsa bile önünde durup engellemeye çalışırlar.

İngilizlerin masa başında çizdiği haritada dört ülke arasında bölüştürülen Kürdlerin o günden bugüne acıları devam etti. Yüz yıllık bir zamandan sonra yeniden İslam dünyasında dönüşüme ihtiyaç duyan emperyalist güçler, Suriye, Irak, Lübnan, Afganistan ve Libya’da savaşlar çıkararak İslam dünyasını bir kez daha parsellemeyi hedeflemektedirler. Zira mevcut haritalarda İran gibi henüz kendilerine kafa tutabilecek ülkelerin varlığı ciddi rahatsızlıklara yol açmaktadır. Bu sefer hedeflenen İran ve Türkiye dahil Müslüman halkların yaşadığı bütün ülkeleri parçalara bölüp devletçikler haline getirerek tehlike olmaktan çıkarmaktır.

Bir süreden beri Kürdlerin hamisi gibi görünen, Rojova’da IŞİD belasından kurtarmak için hava filosunu harekete geçiren ABD, Kürdlere hamilik yaparak Büyük Kürdistan’ın kuruluşuna zemin mi hazırlıyor? Gibi sorularla sık sık karşılaşıyoruz. Ancak ABD’nin bütün Kürdlerin bir arada yaşayacağı bir ülkeye hiçbir zaman müsaade etmeyeceği bilinmelidir.

Bir kısım Kürdlerin ABD’ye iyice bel bağladığı ve kurtarıcı olarak gördüğüne tanık oluyoruz. Hele hele Marksist kimliğini ortaya koymaktan çekinmeyen PKK için bile ABD en büyük kurtarıcı haline geldi. Türkiyeemniyet güçlerininPKK’nin üzerine gitmesiyle panik yaşayan PKK patronlarının ikide bir ABD’den yardım istemeleri ve kendilerini yalnız bırakmamalarını talep etmeleri ABD’nin kurtarıcı göründüğünün ifadesidir.

Oysa ABD, menfaatinden başka kimsenin dostu ve kurtarıcısı değildir. Menfaatini gözetlemeden yardım ettiği tek ülke Siyonist rejimdir. Zira Siyonistler ABD’de ve dünyanın birçok ülkesinde ellerinde bulundurdukları devasa medya gücü ve sermayeyle ABD’yi Siyonist rejime yardıma mecbur hale getirdiler. Bu istisnanın dışında ne Kürdler, ne Araplar ne de başkaları ABD’nin dostları değildir? ABD sadece menfaati için onlara dost görünür, menfaati gerekli görmediğinde düşmanlarının elinde bırakmaktan çekinmez. Nitekim aynı oyunu daha önce Irak Kürdistan’ında oynamış, sırası geldiğinde Irak Kürdlerini Saddam’ın eline terk edip büyük katliamlara maruz kılmalarına zemin hazırlamıştı.

Kürdlerin en büyük yanılgısı ABD’ye güvenerek siyaset yapmalarıdır. Zira ABD defalarca yarı yolda bıraktığı halde yine de ders almadılar.

Bağımsız Kürdistan ABD’nin çıkarlarıyla uyuştuğu zaman hiçbir fedakarlıktan geri durmayacak. Ancak hiçbir zaman Kürdlerin müstakil bir devlet kurmasına müsaade etmez. Aksine ABD’nin planı Kürdistan’ı küçük parçalara bölmek ve herbirini diğerleriyle kavgalı hale getirmektir.

ABD’nin Kürdistan’ı birçok parçaya bölmeye çalıştığı, Körfez ülkeleri gibi küçük devletçikler haline getirip birbirlerine düşman kardeşler haline getirmek için çabaladığıgözlerden kaçmamaktadır. IŞİD’in ortaya çıkması ve Suriye krizi ABD’nin uzun süre önce işleme koyduğu programını gerçekleştirmenin önünü açtı. İlk etapta Irak’ta Erbil ve çevresini Barzani’ye, Süleymaniye ve çevresini Goran ve Talebani’nin KYB’sine, Şengal ve çevresini Yezidilere, Suriye Kürdistanı’nı da PYD’ye bağışlamak istediği görünmektedir.

Buralarda ABD kontrolünde kurulacak Kürd devletçikleri, varlıklarını borçlu oldukları ABD’nin menfaatleri çerçevesinde hareket etmek zorunda kalacaklar. Bu arada ABD için en büyüt tehlike haline gelen İslami gelişmeleri engellemek için Müslümanlara kan kusturacaklar. Zaten PKK’nin uzantısı PYD bu vazifeyi yerine getirerek rüştünü ispatlamış, Müslümanlara hiçbir şekilde göz açtırmayacağını ortaya koymuştur.

Bundan sonrasında sıra Türkiye ve İran Kürdistan’ına gelecek. Yapılan tahlillere göre İran’da Urumiye, Senendeç ve Kermanşah merkezli üç Kürdistan tasarlayan ABD’nin Türkiye Kürdistan’ını kaça bölmeye çalıştığıyla ilgili programı henüz dışarıya sızmış değil. Bugün için bir avuçluk Irak Kürdistan’ını üç parçaya bölmeye çalışan, Suriye Kürdistan’ını kanton adı altında üçe ayıran ABD’nin Türkiye Kürdistan’ı için de benzer hesapları olduğu muhakkaktır. ABD’nin desteğine iyice bel bağlayan PKK’nin erken davranarak bazı Kürd şehirlerini kanton ya da öz yönetim gibi sıfatlarla nitelendirmeye çalışması, ABD’nin Kürdistan’ı parçalama planı doğrultusunda söz konusu Kürd şehirlerinin kendilerine bırakılması girişiminden başkasıyla izah edilemez.

Bugün için zor gibi görünse de ABD’nin İran ve Türkiye Kürdistan’ını parçalama çabaları devam edecek. Oluşturulacak suni krizler ve karmaşalar bütün bu projeleri geçerli hale getirmek için zemin hazırlayacak.

 

Batı bize hep kötülük getirdi. Bir asır önce İslam dünyasını küçük parçalara ayıran İngiltereo günden bugüne halklarımız arasında büyük savaşlara ve oluk oluk kanların akmasına sebep oldu. Bugün aynı işi ABD yapmaktadır. Kürdistan’da devletçikler kurulmasına öncülük etse bile bütün bunlar Kürdlere savaş, kan ve gözyaşından başka bir şey getirmeyecek. ABD’ye bel bağlayanların sonu hüsran olacaktır.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *