0

Türkiye’deki sol hareketin nefes alması ve yaşaması için en temel besin maddesi kandır. Ütopik düşünceleri insan fıtratıyla çelişen sol ideoloji, baskı, tehdit ve şantajla, daha çok kan dökerek ve katliamlar yaparak varlığını sürdürmeye çalışır.

Bir süre önce İstanbul adliyesini basan bir grup solcunun yaptığı eylem, solun mantıksızlığını, hedefsizliğini ve insanları boşu boşuna feda etme aymazlığını bir kez daha ortaya koyarken, kanla beslenen solcu ideolojinin her zamanki kanlı şovunu büyük bir şaşkınlıkla izlememize yol açtı. Bu eylemin mantıksızlığını tartışma niyetinde değiliz. Zira sol tamamıyla mantıksızlık üzerine bina edildiğinden, eylemlerinin de mantıksızlık içermesi tabiidir. Ancak bunlardan nemalanmaya çalışan sol, en azından bunu baskı ve tehdit aracı olarak gösterip dayatmalarda bulunmak için çabalayacaktır.

PKK ve legal uzantıları sol gelenekten geldikleri için aynı ruhu fazlasıyla taşımaktadırlar. Varlıkları kan ve gözyaşına dayandığından, kırmızıyı gören boğanın saldırganlaşması gibi halka işleri düştüğü zaman kanlı sopanın ucunu gösterip “Sakın ha…”diyerek, aksi takdirde başlarına kötü şeylerin geleceğinin haberini verirler.

Seçimlerin yapıldığı mevsimler, PKK’nin halka fazlaca ihtiyaç duyduğu, halkın oyunun rengiyle varlık sahnesinde nefes alabildiği zamanları oluşturduğundan yoğun şekilde çabalama vaktidir PKK için. Dağdaki ve bayırdaki silahlı adamlar harekete geçer, köy kent demeden ulaştıkları her yerde silahlarının namlularını uzatıp “Sakın ha…” diyerek, kimi zaman ellerine birer keleş kurşunu alıp bir araya topladıkları Kürd insanına göstererek, kurtarmaya (!) çalıştıkları halkın oylarının rengini tayin etmeye çalışırlar. Oyların kendilerinin dışında, hele hele İslami çizgideki birilerine verilmesi durumunda ölümlerden ölüm beğenmelerini isterler insanlardan. Bekledikleri oyu alamayınca bir sonraki seçime yatırıma dönüşsün ve ibret–i alem olsun diye oy vermeyen yerleşim yerine baskın yapıp tehditler ve aşağılamalarda bulunurlar. Bir de gözlerine kestirdikleri birilerini “hain” ilan edip kurşuna dizerek kendilerinden başka kimsenin bu diyarlarda at koşturmasına, ya da başkalarına destek verilmesine hiçbir şekilde göz yummayacaklarını ilan ederler. Bütün bunlar ve çok daha fazlası, yıllardır Kürdistan’da yaşanılan en rutin vakıalar halini almıştır.

Seçimlerin yapıldığı bugünlerde yine aynı sıkıntılarla karşı karşıyayız. Baraj sorunu yaşayan HDP’nin PKK’nin güçlü desteğine ihtiyacı var. Barajın bir şekilde aşılması lazım! Halka giderek, projelerini anlatarak ve kendilerini kabul ettirerek oy alma çabalarında gerekli performansı gösteremiyorlar. Zira halka hizmet diye bir dertleri olmadığından bu yöndeki dilleri halk arasında karşılık bulamıyor.

Halkın düşünce ve inancı, PKK’nin bütün Kürdlerin oyunu almasını olanaksız hale getiriyor. Elde tek bir silah kalıyor, sol hareketlerin varlık sebebi olan baskı, dayatma ve öldürme, yani kan kalıyor geriye.

Van belediyesine ait billboardlar, birkaç gün önce kanla tehdidin yeni bir şeklini gözler önüne serdi. Siyah zemin üzerine kırmızı renkle yazılmış kanlı sloganlarla Kürd halkı tehdit ediliyordu. “Farkında mısınız?” “Sahip çıkmazsanız uzak değil” “Önleminizi alın”, “Bir gün her şey. . . “, “Korkmuyor musunuz?” gibi ifadeler tehdidin ipuçlarını veriyordu.

Van Belediyesi'nden tehdit ve baskı ilanları

Sloganların yanında musluktan kanın aktığı görüntü çok vahim mesajlar veriyor. Bazı çevrelerin özellikle pohpohladığı ve adına Kürd halk hareketi (!)dediği bu kanlı anlayış insanların gözüne baka baka Kürd halkını ölümle ve katliamdan geçirmekle tehdit ediyor. Karşılık buluyor bu tehditler. Sahipsiz ve çaresiz halk, başına bir bela gelmesin diye yıllardır kanlı zihniyete boyun eğmek zorunda kalıyor. Tehditle ve kanla elde ettiği oyları, Kürdlerin gönüllü desteği (!) olarak nitelendirip yeni yeni oyunlara hazırlanıyor Kan Partisi.

Ölümü göstererek Kürdlerden oy isteme taktiği bu hareketin başından beri istifade ettiği yöntemlerdendir. Silahlı adamların bir gece ani bir baskınla zorla evlerinden alınarak bir dere kenarında kurşuna dizilecekleri korkusu daha çok kırsalda yaşayan Kürdlerin korkulu rüyası haline gelirken, bu belalarla yüzleşmemek için oylarını kan partisine vermek zorunda bırakıyor.

“Oyunuzu vermemeniz durumunda canınıza okuruz!” anlamına gelen söylemler, PKK partilerinin temel azığını oluşturur. PKK’nin ruh halini çok iyi bilen Kürd halkı musluktan kan boşalan ölüm içerikli ilanlarla ilgili fazla bir şaşkınlık yaşamadı. Zira her gün bunların canlısına tanık olduğundan o çarpıcı şekiller fazla garip gelmedi. Billboardlardaki ilanlar tehdidi şehir halkına taşıma amacı taşırken, devletin “Çözüm süreci” adı altında PKK’nin hizmetine sunduğu coğrafyada her gün PKK’nin silahlı adamlarıyla karşılaşan Kürdler, enselerinde ölüm tehditlerini hissederek yaşamaya çalışıyorlar.

Kürd halkının güvene ve tehditleri boşa çıkaracak güçlü çalışmalara ihtiyacı var. Tehditler etkisiz hale getirildiğinde ve kanlı sloganlar anlamını yitirdiğinde Kan partisinin gücü ve anlamı kalmayacaktır. Ancak Kürdlerin bu sıkıntıyı bir müddet daha çekeceği görülmektedir.

 

 

 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *