53

İran ile Amerika arasında “mahkum takası” konusunda anlaşmaya varıldığı konusu iki tarafın doğrulamasıyla teyit edildi.

Buna göre İran’ın elindeki “çifte vatandaş” olan 5 kişi Amerika’ya teslim edilecek, Amerika da elinde tuttuğu 4 İranlıyı serbest bırakacak. Bunun yanı sıra Amerika’nın isteği üzerine Güney Kore’nin el koyduğu İran’a ait 6 milyar dolar da sahibine iade edilecek.

Bazıları tüm düşmanca politikalarına rağmen Amerika’nın böyle bir anlaşmaya razı olmasını anlayamadı; ama işin aslı son 10 yıl içerisinde bu türden 3 takas daha gerçekleşmiş.

İran tarafı elinde bazı Avrupa ülkeleri hesabına casusluk yapan çok sayıda kişi olduğunu söyleyerek yeni takaslar için zemin oluşturmaya başladı bile.

Yani önümüzdeki süreçte bu şekilde takas haberleri ile karşılaşabiliriz.

“Soğuk savaş dönemi biteli çok oldu” diye düşünebilirsiniz; ama son birkaç yıldır hem sıcak hem de soğuk savaşın yaşandığı “ikisi bir arada” tarzı ilginç durumların olduğunu inkar edemezsiniz.

İnfazlar, adam kaçırmalar, teknoloji hırsızlıkları olayları ile yüz yüze kaldığımız gibi Ukrayna’daki gibi düşük yoğunluklu da olsa “mini bir dünya savaşı”nı canlı yayın izliyoruz.

Ukrayna üzerinden ABD ve Avrupa, Rusya’ya karşı büyük bir savaş yürütürken, İran, Rusya’ya askeri destek vermektedir.

İşgalci Siyonist rejimin güvenliğini her şeyden daha fazla önemsediğini söyleyen Amerika, nükleerde ilerlemeye devam eden İran’ı bir tehdit olarak görmekte ve “5. Kol faaliyetleri” ile yönetimin devrilmesine çalışmaktadır.

İçeriden casuslar devşirmekte, ülkeyi daha önce terk etmiş İranlılara sabotaj ve casusluk eğitimi verip geri göndermekte, toplumsal olayları tetikleyip kaos oluşturmaktadır.

Bu arada ele geçirilenlerin faaliyetleri ve bağlantıları deşifre edilince Amerika kaygılanmakta ve masada elinde bir şeyler bulunsun diye İran için önemli bilim adamı ve tüccarları “yaptırımları deldi” gerekçesiyle alıkoymaktadır.

Takas için pazarlıklar bazen çok uzun sürmektedir.

Bu son takas için 3-4 yıldır görüşmelerin yapıldığı iddia ediliyor.

Tabii pazarlıkların “tam olarak” neleri kapsadığı konusunda iki tarafın haricindekiler kesin bir bilgiye sahip değildir.

Tarihe “İrangate skandalı” olarak geçen 1986 yılında pazarlıkların bir kısmı deşifre edilmişti.

Lübnan’da İran’a yakın gruplardan biri Amerika’nın bölgedeki önemli istihbarat yöneticilerinden William Buckley isimli “CIA istasyon şefi”ni yakaladığında süreç, İran’a Adnan Kaşıkçı üzerinden silah sağlama, fidye için 5 milyon dolar ödeme noktasına kadar işlemiş, yapılanlar ortaya çıkınca da büyük gürültü kopmuştu.

CIA başkanı istifa etmiş, Ulusal Güvenlik Danışmanı görevden alınmış, hatta üst düzey bürokratlar arasında intihar vakaları yaşanmıştı.

O yüzden de mevcut takaslarda gerçekte hangi pazarlıkların yapıldığı konusunda net bir bilgi yok.

Bu son olaydan yola çıkarak diyebiliriz ki, hem İran hem de Amerika “istediğini” aldığını düşünüyor.

Hatta Amerika’dan gelen açıklamaya göre “takas kapısının” açık olduğu ve kullanılabileceğini öğreniyoruz. Nitekim daha önceden Afganistan’da Taliban’ın elindeki bazı adamlarını kurtarmak için de “esir takası” gerçekleştirmişti. Amerika, Taliban’ın elindeki askerlerine karşılık Guantanamo’daki 5 esiri serbest bırakmıştı.

Tam bu esnada aklımıza bir konu takılıyor.

Amerika ile takas gerçekleştirenler acaba yıllardır zulmün her çeşidiyle karşı karşıya bırakılan Afiyet Sıddıki için de gün gelir somut adım atar ve onu zalimin elinden kurtarmaya çalışırlar mı?

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *