İstanbul’da terör yine vahşi
yüzünü gösterdi. Masum canlar vahşice katledildi. Minnacık bebekler, günahsız
anne babalar, masum vatandaşlar…
Teröristler kimseye acımadı.
Çünkü onun mantığı insanlık için çalışmaz, düşmanlık için çalışır. Barış için
çalışmaz, savaş için çalışır. Yaşatmak için çalışmaz, öldürmek için çalışır.
Bunu yıllardır yapmakta. Hiç de yüzü kızarmamakta, pişmanlık duymamakta ve geri
adım atmamakta. Hatta bu eylemlerini kutsamakta, yapanları kahraman ilan
etmekte. En korkunç olanı ise bunu yaparken kendisine adeta tapan, her
yaptığını alkışlayan bir kitlesi de bulunmakta. Siyasi olarak da başka
cenahlardan, doğudan, batıdan destekçileri gizli gizli teşvik etmekte, sırtını
sıvazlamakta.
Bu nasıl bir akıl tutulması
ki bu hallere gelmekte. Çoluk çocuk demeden katletmekte. Hadi dağdaki dağda
kala kala bazı insani melekelerini kaybetmiş diyelim ya şehirde onları
destekleyenlere ne demeli? Nasıl bir sosyal ve psikolojik ruh halini
yaşıyorlar? Bu korkunç eylemleri nasıl içselleştiriyorlar?
Ama tabi canım dediğiniz
gibi! bunu terör örgütü yapmamıştır! Bunu devlet yapmıştır! Suriye’ye
girmek için bunu yapmıştır! Savaşı çıkarmak ve halkı buna ikna etmek için
yaptırmıştır! Ne yazık ki bu yalanlarla tabanını bilerek kandırmakta ve tabanı
da bilerek bu yalanlara kanmakta. Nasıl kalpleri ile inanıp ağızlarıyla inkar
ediyorlar, nasıl da doğruyu bilip yalan söylüyorlar? Bununla yaşamayı nasıl başarıyorlar?
Tam bir şizofrenik hal ortaya çıkmakta. Dünyanın delillerini ortaya koysanız,
eylemi yapan çıkıp tek tek isimleri, yerleri, saatleri, fotoları ve telefon
görüşmelerini açıklasa da bunlar inanmazlar. Çünkü yalanı yalan olduğunu bile
bile doğru kabul etmekteler. Zihnen zombileşmiş bir duruma gelmişler.
Örgüt, halkın tepkisini çeken
eylemleri üstlenmemekle, bu zombi taraftarlarına alan açmakta, el altından
yalan haberlerle devleti suçlamakta, anında yalan makineleri de bunu yaymakta
ve bir anda her şey tersyüz olmakta. Bombalı eylemden sonra bir de sosyal medya
yalanları ile ikinci bombayı patlatıp amacına bir daha ulaşmakta. Tam bir yavuz
hırsız ev sahibini bastırır misalini yaşatmakta.
“Zülüm bizdense ben bizden
değilim” diyen bir vicdan ehli yok mu aranızda? “Masumların ne suçu vardı” diye
hesap soracak bir akıl yok mu başınızda? Ben düşmana! benzeyeceksem bu savaşın
ne anlamı var diyecek erdemli biri yok mu safınızda?
0 yorum