0

 

            Hatırlayınız, Sayın Cumhurbaşkanı bir konuşmalarında şöyle demişti: Biz dindar bir nesil yetiştireceğiz. Doğrusu bu söylem beni fazlası ile heyecanlandırmış ve bir an önce hayata geçmesini temenni etmiştim, bu temennimi hala devam ettiriyorum.

            Ben sayın cumhurbaşkanının bu söyleminin en önemli aktörlerinin öğretmenler olduklarına inanıyorum. Çünkü en büyük yetiştirici durumunda olanlar öncelikli olarak öğretmenlerdir. 

            Önce hemen şunu söylemek isterim ki, dindar nesli yetiştirmeden önce o dindar nesli yetiştirecekleri yetiştirmek gerekiyor diye düşünüyorum. Eğer yetiştiriciler dindar olmazsa nasıl bir dindar nesli yetiştirecekler? Bunun sorgulanması gerekir. Bir de o dindar nesli yetiştirecekleri ortamların da hazır hale getirilmesi lazım. Yani eğer dindar neslin en çok yetiştirileceği alanlar okullar olacaksa, her okula mutlaka bir mescidin yapılması lazımdır. Eğer mescit yapacak imkan yoksa okulda bir bölümü mescide dönüştürmek de bu sorunu çözebilir. Yani her okula mutlaka bir mescit yapılmalı ve bu mescit sürekli açık halde tutulmalıdır.

            Burada şu noktaya da dikkat çekmek isterim ki, dindar neslin yetiştirileceği yer olan okullarda, özellikle okul müdürlerine de çok büyük görevler düşmektedir. Söz konusu okul müdürleri kurumlarında görev yapan öğretmen ve öğrencilerinin tüm namaz vakitlerini “ibadetlerini” rahat bir şekilde yerine getirebilmesi için gereken tüm tedbir önlemlerini almalı, bunun için özellikle namaz kılmak için öğretmen ve öğrenciler için özel abdesthaneler oluşturmalıdırlar. Bunları yaparken de özellikle bayan öğretmen ve kız öğrencilerinde durumlarına dikkat etmeleri gerekmektedir.

            Hatta okul müdürleri bu konuda daha da ileri bir adım atarak “dindar neslin” yetiştirilmesinde özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı ile iletişime girerek, öğretmen ve öğrencilerinin dini bütün bir gelişim sağlamaları için il ve ilçelerde müftülük yetkilileri ile birlikte çalışabilirler. Bu konu da müftülük yetkililerinden yardım isteyebilirler, böylece hem devlet kurumları arasında bir birlikteliği sağlamış olurlar hem de öğrencilerin dini bilgilerini daha bilgili bir şahıstan öğrenmelerine neden olmuş olurlar.

            Ama şuna da dikkat etmek gerekir ki bu konuda İl ve İlçe Milli eğitim Müdürlerine büyük görevler düşmektedir. Söz konusu olan ilgili tüm yetkililer üzerlerine düşen görevi en içten duygularla yerine getirmeye çalışmalı ve bu konuda çok duyarlı olmaları gerekmektedir. Çünkü dindar bir neslin yetiştirilmesi öyle birkaç günde olacak bir şey değildir. Hem uzun bir süreç hem de devamlılık arz etmektedir.

            Ayrıca Okul Müdürleri, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürleri beraber yapacakları işbirliği ile her okula dini bilgilerin öğrenilebileceği bir kütüphane temin edebilirler. Bunu yaparken de okullarında görev yapan dini bütün öğretmenlerin fedakarlıklarından yararlanabilirler. Hatta söz konusu okul müdürleri, camii imamlarına imkanlar dahilinde okullarında ücretli ders verebilirler. İnanıyorum ki bu durum öğrenciler üzerinde daha verimli bir etki oluşturacaktır.

            Bu konuda yapılacak çalışmayı eleştirmek, gereksizliğini savunacak eğitimciler de mutlaka olacaktır, hatta bunun aleyhinde olumsuz beyanatlarda bulunacaklar da olacaktır.

            Ama kesinlikle buna prim verilmemeli ve yetiştirilmesi öngörülen dindar neslin yetiştirilmesi için gereken her türlü adım mutlaka atılmalıdır.

 

            Haydi mütedeyyin öğretmen kardeşim bu işi ilk başlatan sen ol. Başkaları da bu kutlu yarışta senin takipçin olsun.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *