0

 

İnsanı onurlu ve ya onursuz kılan temel ölçüt bireyin sahip olduğu ahlaki donanım ve bu donanıma uygun yapıp ettikleri; bir diğer değişle icraatıdır. Adamlıkta zirveye çıkmış eski adamlardaki bazı ahlaki donanımlara bakıldığında bu kişiler, haya ve mütevazili, kibirden uzak, elinden ve dilinden emin, iyiliksever, sabırlı, vakarlı, şükredici, sıla-i rahim yapması, lanet etmemesi, sövmemesi, gıybet ve koğuculuktan uzak, aceleci, kindar,cimri , hasetçi olmaması, güler yüzlü Allah için seven, Allah için buğzeden, Allah için razı olan, Allah için öfkelenen gibi ahlaki özelliklere sahip olmasıdır. Burada geçen tüm ahlaki erdemler aynı zamanda fıtri (yaratılışta insanda varolan cihazatlar) donanımlardır. En şerefli varlık olarak yaratılan insan, fıtratının zıddına hareket ettiğinde ahseni takvim iken esfelissafilin derekesine düşer.

Kaliteli insan, her devrin en mühim değeri olmuştur. Hz Ömer, bir mecliste hazır bulunanlara sordu: “eğer dileğiniz hemen kabul edilecek olursa ne dilerdiniz?

-Birisi, benim falan vadi dolusu altınım olsun isterim. Onu harcayarak Islama daha çok hizmet edeyim dedi.

-Bir başkası şu kadar sürüm ( davar, koyun, keçi) mal ve mülküm olsun isterdim. Gerektikçe onları sarf ederek yararlı olayım diye dedi. Herkes buna benzer şeyler söyledi. Hz ömer hiç birinin cevabını beğenmedi. Bu defa meclistekiler Hz Ömer’e sordular: Ya Ömer peki sen ne dilerdin.

Hz ömer cevap verdi:

-Ben de Muaz, Salim, Ebu Ubeyde gibi Müslümanlar yetişsin isterdim. İslam’a onlar vasıtasıyla hizmet edeyim diye.” Diyerek kaliteli bireylerin önemine değinmiştir.

Kişinin cismen iri yapılı olması, sesinin tok ve gür olması ve dudaklarının üzerinde bir tomar bıyık olması ya da şekil şekil sakal bırakması adamlığın kıstası değildir. Peki kıstas ne olmalıdır? Giyinip kuşanıp, güzel elbiselerle mi süslenmeli yoksa diplomalı icazetleri üst üste yığarak rekorlar mı kırmalı? Maddi gözlükle bakanlar, erdemi fiyakadan veya kariyerde görürler. İnsanı onurlu ve ya onursuz kılan yegane ölçüt, yaratılış felsefesine uygun yapıp ettikleridir. Allah insanı ahseni takvim üzere yarattı. Bunun yanına esfel ve eşref kefelerini koydu. Kişilere irade vererek ağırlıklarını diledikleri kefeye koymakta serbest bıraktı. O’nun (CC) nazarında insanı en önemli kılan kıstas takvadır. Hadis-i şerifte: “Allah (cc) insanların suretlerine ve mallarına bakmaz. Allah insanların kalplerine ve amellerine bakar.” Bir başka hadis-i şerifte ise: “ kapılardan kovulmuş, üstü başı perişan nice insanlar vardır ki Allah’a yemin etseler Allah onları yeminlerinde haklı çıkarır.” Hadislerden de anlaşılıyor ki, insan onurunu tanımlamak için insana maddi sıfatla bakmak kişiyi yanıltır. Mevlana hazretleri: “ Hor görme hiçbir Allah kulunu, defineye malik viraneler var.” Derken tam da kast ettiği şey işte budur. Allah’ın (cc) yanında dış görünüşe değer verilmezken maalesef çoğu insanın yanında dış görünüş adamlığın emaresi olmuştur. Nasreddin hoca’nın ironik fıkrasında : “ Ye kürküm ye”.  Misali ibretli bir gerçeği gözler önüne seriyor. Mevlana Hazretlerinin : “Nice insanlar gördüm, üzerinde elbise yok. Nice Elbiseler gördüm içinde insan yok”. Sözü insana verilen değerinin yanında elbiseye yani maddiyata manidar bir örnektir. 

 

Adamlığın yegâne kıstası insanlığın asli değerlerini hayatın bir parçası kılmakla olur. Kısaca adamlığın bütün yolları Allah’a en güzel kulluktan geçer. Allah’ a en güzel kulluk yapan her dönemin adam gibi adamıdır. 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *