Siyonist vahşet dur durak bilmiyor. Ateşkes antlaşmasına uymayıp mazlumların üzerine bombalar yağdırmaya devam ediyor.
Bir yandan mazlum Gazze halkının üzerine bombalar yağarken diğer yandan dünyanın gözleri önünde açlık ve susuzlukla ölüme terk ediliyor.
Bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar en temel insani ihtiyaçlardan mahrum bırakılıyor.
Siyonistler Gazze’ye insani yardımların girmesine engel oluyor. Gıda, su, yakıt akışı kesilmiş durumda.
Un olmadığı için tüm fırınlar kapanmış, hastanelerde ilaç olmadığı için hastalara müdahale edilemiyor.
Açlık yavaş ve acımasız bir ölüm biçimi olarak Gazze’de insanlığı yok ediyor.
İnsanları açlığa mahkûm etmek, onları ölüme terk etmek uluslararası hukukta en ağır suçlardan biridir. Batı dünyası israile destek vererek bu suça ortak oluyor.
Gazze’de 39 bin çocuk yetim kaldı. Dile kolay 39 bin hayat... Korumasız, savunmasız ve yapayalnız... Hayatın tüm zorlukları omuzlarına yükleniyor.
Çocuklar açlık, yetersiz beslenme, psikolojik travmalar ve sıcacık aile hayatından mahrum bir şekilde insani felaketi yaşıyor.
20 bini çocuk, 50 binin üzerinde şehit var.
274 bebek henüz doğarken bombardımanlarda can verdi. Açlık ve yetersiz beslenme sonucunda 52 çocuk, soğuktan dolayı ise 17 çocuk şehit oldu.
Gazze'de bin 55 çocuk Siyonist zindanlarında esir... Çocuk yaşta esir olmak... Zulüm, işkence ve vahşetin hem tanığı hem de mağduru olmak... Oyun oynanacak yaşta bunca acıyı yaşamak...
Gazze’de 2 milyona yakın insan açlıkla karşı karşıya ve bunun 345 bini ölümle burun buruna... 60 bin çocuk yetersiz beslenmeden dolayı ağır sağlık sorunları yaşıyor. Ve dünya bu zulme seyirci...
Kopsun artık kıyamet!
İnsanları açlığa ve ölüme terk etmek!
Modern dünya!!!
Bu mu sizin medeniyet anlayışınız?
Eğer modern olmak buysa batsın sizin modernliğiniz!
Dünya liderleri çocukların açlıktan hayatını kaybettiği bu insanlık suçuna ortak oluyorlar.
Amerika’da bu zulme sessiz kalmayan, Gazze’nin yanında yer alan öğrenci ve akademisyenler okullardan atılıyor, çalışanların işine son veriliyor. Soykırımı lanetleyenler gözaltına alınıyor, sınır dışı ediliyor. Soykırıma tepki gösterenler antisemitizmle suçlanıyor. Avrupa devletlerinde de israilin safında yer alanlar var. Ne yazık ki adaletin terazisi yok hükmünde ve ibre zalimden yana eğilmiş durumda.
Gazze halkı zorla yerinden ediliyor. Evlerini terk etmeye, yurtlarından sürülmeye zorlanıyorlar. Siyonistlerin amacı belli, Gazze’nin tamamını işgal etmek.
Mazlumların üzerine bombalar yağdırılıyor. Gazze halkı korunacak bir sığınak bulamıyor. Her yer yıkıntı ve harap durumda. Bir halk hayatta kalma mücadelesi veriyor... Ama dünyanın vicdanı buna kör ve sağır!
57 İslâm ülkesinin sessizliği utanç verici! Gazze’de açlıkla mücadele edilirken İslâm dünyasının liderlerinden bir tepki yok.
Oysa İslâm mazlumun yanında olmayı, zalime karşı durmayı emreder. Peki, bu sessizlik, bu tepkisizlik neden?
Müslüman Müslümanın kardeşi değil miydi?
Gazze’de anneler çocuklarının açlıktan ölümlerini izlerken ümmet nerede? Ümmet neden suskun?
Bir de yaşanan bu vahşetin gölgesinde Türkiye’de bazı kesimler israile destek sağlayan markaları boykot etmek yerine, yerli markaları boykot çağrısında bulunuyorlar.
Dünyanın hiçbir yerinde kendi ülkesinin mallarını boykot ederek Siyonizm’e hizmet eden bir zihniyet göremezsiniz.
Siyonist zulmü protesto etmek yerine kendi değerlerini hedef almak akla ziyan işlerdir. Bunlar kimlere, hangi akla hizmet ediyorlar?
Zaman Gazze’nin yanında olma zamanı, Gazze’ye yardım ulaştırmak için seferber olma zamanı.
Gazze’de açlık büyüyor, insanlık ölüyor... Ve dünya sessiz!
Bizler bu sessizliği bozalım, mazlumlara ses olalım, bu zulme dur diyelim. Susmayalım. Susmak bu vahşete ortak olmaktır.