İşgalci israil, Makyavelist bir yaklaşımla amacına ulaşmak için her yolu mübah görüyor, her yalanı söylemekten çekinmiyor ve her çocuğu öldürmekten kendini alamıyor, çünkü hayırlı bir amacı yok. İnsani hiçbir duyarlılığı kalmamış bu soykırımın, sadece işgalci orduya ait olduğunu söylemek yanlış olur. Bilakis halkının çoğunluğu bunun gerekli ve elzem olduğunu, masum çocukların ve savunmasız kadınların da öldürülmesinin ana gayeleri olduğunu haykırarak ilan ediyor.

Buraya kadar zaten bu katillerin 7 Ekim’den bu yana yaptıkları olup, çekinmedikleri cinayetlerdir. Sağlık çalışanlarını da bu işe eklediklerini bilsek de son cinayetleri olan 14 sağlık çalışanını katletmeleri ve hatta birinin başını gövdesinden ayırmaları, gaddarlıklarının ulaştığı boyutu gözler önüne seriyor. Sözde ambulans ve itfaiye araçlarının siren lambaları yanmıyormuş ve bu vesileyle vurmuşlarmış. Ortaya çıktı ki siren lambaları fazlasıyla açık olduğu halde vuruluyor ve araçlar devriliyor.

Elbette bu ne ilk sağlık çalışanları cinayeti ne de son olacak. Daha önce de Amerika vatandaşı olan Türkiyeli Ayşenur Ezgi de başından vurulmuştu. Filistinli bir başka bayan el-Cezire muhabiri de bilerek vurulmuştu. ABD’li ve yerel doktorların tespitlerine göre acile getirilen çocuklar başlarından hedef alınmıştı. Sosyal medyada nice videolarda herkesin gözü önünde bilerek vurulan sayısını bilmeyeceğimiz kadar cinayetlere dünya şahit oldu.

Herkes tonlarca bombalarla bombalanan binalar ve enkazlar altındaki soykırımı görürken bir türlü Amerika, Almanya, İngiltere ve Fransa ile diğer destekçileri görmedi. Neden görsünler ki? Tonlar ağırlıktaki bombaları veren kendileri… Askerlerini gönderip masumları öldüren de kendileri… Hatta videolarını çekip sosyal medyada “sincapları avladıklarını” yazan da kendi askerleri.. Neyi görecek ve neyi savunacaklar? Masumiyet ve adalet Kaf dağının arkasına saklandı bu zulmün karşısında.

Ne demişti annesine ambulans katliamını videoya çeken sağlık elemanı: “Beni affet anne! Bu benim seçtiğim yol: İnsanlara yardım etmek… Allah’u Ekber!”

Yoluna da yolcusuna da kurban olduğum annesinin kuzusu. Yolun ne güzel bir yol. Keşke insanlık, yöneticiler, Müslüman liderler de senin gibi yola revan olsaydı…