Türkiye dahil, birçok İslam ülkesi ısrarla iki
devletli çözümden bahsediyorlar. İki devletli çözümün Filistin meselesini
halledeceğini iddia ediyorlar. Halklar farkında değil ama bu İslam ülkeleri
aslında bir Amerikan ve Siyonist proje olduğunu bile bile buna sarılıyorlar.
Amerika’nın, Batının, Siyonist lobilerin bir tür sözcülüğünü yapıyorlar.
Evet, iki devletli çözüm bir Amerikan projesi,
Siyonist bir proje ve Yahudi devletini yaşatmaya, korumaya yönelik…
Bir düşünün, mübarek Filistin topraklarının dörtte
üçünde, en bereketli bölgelerinde Batı destekli, modern, güçlü, İslam dünyası
tarafından kabul görmüş, meşru bir Yahudi devleti kurulacak. Filistin’in küçük
bir bölgesinde ise, Mısır ve Ürdün arasında sıkışmış, Yahudi devletine bağımlı,
güçsüz, bakir topraklar üzerinde kurulmuş sözde bir Filistin devleti olacak.
Bu paylaşıma kargalar bile güler… Ama Türkiye dahil,
Batı bağımlısı İslam ülkeleri büyük bir heyecan ve coşkuyla iki devletli çözümü
savunuyorlar.
İki devletli çözüm sonucunda kurulacak bir Filistin
devletinin şimdiki Filistin yönetiminden, özerk Abbas yönetiminden bir farkı
olmayacak. Bu son Gazze savaşıyla birlikte birçok ülke, ki aralarında Avrupa
ülkeleri de var, Filistin yönetimini tanımaya karar verdiler. Ama zaten daha
önce yaklaşık yüz yirmi ülke Filistin yönetimini tanımıştı.
Peki, bu gülünç bir şey değil mi? Ortada bir Filistin
yönetimi mi var? Her şeyiyle Siyonist rejime bağımlı, maaşlarını bile Siyonist
rejimden alan, kontrol noktaları Siyonist rejimin denetiminde, sokaklarını
Siyonist katillerin saldırılarından korumaktan aciz, adı dışında hiçbir şeyi
olmayan bir hayali yönetim…
İki devletli çözüm, Filistin yönetimini tanıma,
halkları kandırmaya, oyalamaya, Yahudi devletinin önünü açmaya dönük
girişimlerden başka bir şey değil.
Hem öyle bir şey kabul edilse bile Yahudiler
duracaklar mı? Gece gündüz okullarında Dicle ile Fırat arasında kurulacak büyük
Yahudi devleti hayaliyle, vadedilmiş topraklar hayaliyle çocuklarını eğiten
Siyonistler gerçekten daha fazlasını istemeyecekler mi?
Bu sekiz aylık Aksa Tufanı savaşında tüm dünya, tüm
halklar terörist, soykırımcı bir rejim ve bu rejimin her türlü vahşetini
destekleyen bir halkın varlığına tanık oldu.
Hala böyle bir rejimin var olma hakkını, yaşama
hakkını savunmak, insanlığa yönelik bir ihanettir. Yüz yıldır katledilen,
soykırımdan geçirilen yüz binlerce Filistinli kadın ve çocuğun anısına yönelmiş
en büyük ihanettir. Siyonistlerin hile ve komploları, projeleri sonucunda
kendilerini iç savaşların, fitnelerin arasında bulan, büyük kayıp ve acılar
yaşayan İslam ümmetine ihanettir. Siyonist lobiler tarafından yönetimleri esir
alınmış tüm dünya halklarına ihanettir.
Bu haydut rejimin, bu vahşi çetenin, bu soykırımcı
terör şebekesinin asla yaşama hakkı yoktur ve olmamalıdır. Bunun dışında başvurulacak
her çözüm, hayata geçirilecek her proje büyük bir aldatmacadan, halkların
gözünü boyamadan, Yahudi devletini koruyup güçlendirmeden, İslam dünyasının
güvenliğine tehlikeye atmaktan başka bir sonuç getirmeyecektir.