Konya'nın Karatay ilçesindeki Başak Mahallesi'nde, 7 Mart 2025 tarihinde yaşanan trajik olay, tüm Türkiye'yi derinden sarstı. İki yaşındaki Rana El Selci, sokak köpeklerinin saldırısına uğrayarak hayatını kaybetti. Bu acı olay, köpek terörü sorununu bir kez daha gündeme getirdi.
Rana, ailesiyle birlikte misafirliğe gelmişti. Arkadaşları ile dışarıda oynuyordu. Yabancısı olduğu mahallede yüz metre yanlış tarafa gidince, yaklaşık on sokak köpeğinin saldırısına uğradı. Bedeni parçalandı. Çevredeki vatandaşların müdahalesiyle hastaneye kaldırılan küçük kız, tüm çabalara rağmen kurtarılamadı. Bu olay, sadece Rana'nın ailesini değil, tüm toplumu derinden etkiledi. Sokaklarımızın güvenliği, çocuklarımızın can güvenliği meselesini bir kez daha gündeme getirdi.
Türkiye Sokak köpekleri cenneti olmuş. Köpekler adeta kutsal varlık olmuşlar! Hindistan’da inekler, Türkiye’de köpekler! Kimse onlara bir şey diyemiyor, köpek severler, siyasi bir terör estiriyor. Sokakta, hastanede, markette, parkta, her yer köpek barınak ve beslenme yerleri olmuş. Geçen camide doğum yapan kediyi başka yere nakletmek ve orada daha rahat imkânları hazırlamalarına rağmen, imamı sosyal medyada linç ettiler.
Hal böyle olunca herkes korkuyor. İnanın Rana bebek yerine, insanlar yavru bir köpeği parçalasalardı daha çok ses çıkarır, tepki toplardı. Artık insanın hayatı köpeğin hayatından daha değersiz olmuş. Saldırıya uğrayan mahalleli kendisini savunmaktan korkuyor. Bütün dünya hukukunda nefsi müdafaa diye bir hukuk kuralı var iken, itlere karşı bu kuralı uygulamak suç oluyor.
Bu mesele artık halk için hayati bir mesele haline geldi. Acil bir şekilde tedbir ve önlem alınacak bir vaka oldu. Sokak köpekleri, beslenme noktalarında toplanarak sürü davranışı sergiliyorlar. Bu durum, özellikle çocuklar ve yaşlılar için büyük bir tehlike oluşturuyor. Beslenme noktalarında köpekler arasında yiyecek ve alan kavgası çıkararak sabaha kadar köpek sesleri her tarafı kaplamakta. İnsanlar sokakta yalnız gezemez duruma geldiler.
Sokak köpeklerini beslemek için bırakılan yiyecekler ve kaplar, çevre kirliliğine yol açıyor. Her taraf kötü kokular, bozulmuş gıdalar ile doluyor. Bir tarafta hayvan pislikleri, diğer tarafta yiyecek artıkları tam bir felaket. Bu durum, hem insan sağlığını hem de diğer hayvanların sağlığını tehdit ediyor. Sokakta beslenen köpekler insana bağımlı hale gelmekte. Bundan dolayı da sürekli insanların etrafında bulunmakta. Tehlikeyi daha da büyütmekte. Beslenemeyen köpekler insan ve hayvanlara saldırarak onları öldürüp beslenmekte!
Sokak köpeklerinin düzenli olarak beslenmesi, onların üreme oranlarını da artırıyor. Bu da sokak köpeği nüfusunun kontrolsüz bir şekilde artmasına ve daha fazla sorun yaşanmasına yol açıyor.
Sokak köpekleri ile beraber bir de mama sektörü oluştu. Belediye bütçelerinden muazzam paralar sokaklara saçılmakta. Ayrıca Avrupa tarafından, insanlar fonlanmakta, sosyal medyada paralar toplanmakta. Bu paraları kim nasıl kullanıyor bilinmemekte, bir kısmını da kimileri iç etmektedir.
Bu köpek terörü yüzünden çocuklar okula, yaşlılar camiye, kadınlar markete gidememekte. Diğer hayvanlar parçalanarak telef olmakta. Yeter artık milleti bu zulümden kurtarın!