31 Mart Mahalli İdareler Seçimi sonrası yeni yönetim ve yeni başkan iş
başına geldi. Seçim sonrası Ramazan Bayramı’nı yaşadık. Bayram sonrası ise
hizmet ve atılım yerine yeni yönetim ilk iş olarak her yönetim değişikliğinde
olduğu gibi kadrolarda değişime daha doğrusu kıyıma gitti. Sonra da ‘Kayyum’ dönemini hedef alarak
‘Enkaz edebiyatı’ yapmaya başladı.
Bir kurumda yönetim değişikliği yaşandığında bu kadar kadro değişikliği
yapılması maalesef sadece ülkemizde yaşanıyor. Tabi ki her gelen yönetim hizmet
amacıyla (tabi öyle bir amacı varsa) kendi kadrosunu kurma hakkı vardır. Lakin
işini hakkıyla yapan işçisinden, memuruna, amirinden en alt tabakadaki çalışana
kadar bu yapılırsa bunun adı ‘ekibini kurma’ değil kıyım olur.
Sadece işine odaklanan ve halka hizmeti esas alan ve aldığı maaşın helal
olması için çabalayan özverili çalışanların mevki ve sıfatı ne olursa olsun yerinde
kalmalıdır. Yönetim değişti diye bu kişiler yerinden edilmemelidir. Bu
kişilerin tek odak noktası yaptığı işidir. Onlar için ne partili yönetim ne de
kayyum olmanın bir önemi yoktur. Onlar sadece işlerini yaparlar. Şimdi durum bu
iken sırf yönetim değişti diye bu kişileri faydalı oldukları ve asıl mesleklerini
icra ettikleri birim dışında ilgisiz alakasız birimlere ve itibarlarını
zedeleyecek şekilde göndermenin haklı hiçbir gerekçesi olamaz.
Bunu yapan memlekete hizmet etmez. Hakkıyla çalışan kişiler yerine sırf
sizi destekliyor diye “yandaş” kişileri göreve getirirseniz oradan hizmet
çıkmaz. Bu söylediklerim tüm yönetimler gibi “kayyum” yönetimleri için de
geçerlidir. Yarın muhtemel bir kayyum atamasında bu defa tersine kıyım
gerçekleşecektir. Bu durumların yaşanmaması için görevlerini yapan çalışan ve
amirlerin siyasi saiklerle görevlerinden uzaklaşmamalıdırlar. Her seçim sonrası
birçok belediyede bu sorunlar yaşanıyor. Bu haksız uygulama ve tarafgirlik son
bulmalıdır.
Belediyelerde çalışanlar her vatandaş gibi siyasi tercihleri kişisel olarak
olabilir. Bunu işlerine yansıtmadıkları sürece hiçbir sorun yoktur. Görüşleri
kendilerine aittir. Her seçim sonrası farklı partiler gelince çalışanların
görüş değiştirmelerini beklemek insanları ikiyüzlülüğe itmektir. Bu olacak iş
değildir. Sadece partiler değil, aynı partili bakanlık veya belediye yönetimi
değiştiğinde bile kadro kıyımı oluyor. Bunun artık terk edilmesi ve sınırlı
olarak yeni yönetimler tasarrufta bulunmalı ve çalışan kadroyu bozmamalıdırlar.
Gelelim şimdi borçlar meselesine: Batman Belediyesi yeni yönetimi belediye
binası başta olmak üzere şehir genelinde bilboardlara “kayyum döneminin
borçları” diye bir liste yayınladı ve klasik “Enkaz devraldık” edebiyatı
yapmaya başladılar. Aynı durum taziye yemeklerinin iptali konusunda da yaşandı.
Belediye yönetiminin iddialarına cevap veren Vali Ekrem Canalp, bunun borç değil yatırım olduğunu söyledi. Batman Belediyesinin
yıllık bütçesinin 5 milyar lirayı aştığını belirten Vali Canalp, “Batman
Belediyesinin elindeki kaynak, kendi ligi içerisindeki hiçbir belediyeye nasip
olmayacak kadar yüksek olan bir kaynak var” dedi.
Yeni yönetime gelenlerin hizmet etmeye niyeti yoksa başta ön almak için
başvurdukları en önemli argüman “Enkaz devraldık” taktiğidir. Artık bu
edebiyatın alıcısı yok. Hizmet etmek istiyorsanız belediye imkanlarını en
verimli şekilde kullanın. Böyle enkaz edebiyatıyla bir yere varamazsınız. Yoksa
siz de yeni gelen sadrazama 3 mektup bırakan eski sadrazamın durumuna
düşersiniz. Zaten ilk mektubu açtınız bile benden söylemesi…