Direniş, Siyonist Düşman İçin Daha Yıkıcı Hale Gelecek

Abone Ol

Amerika, İngiltere ve israil öncülüğündeki Siyonist Cephe ve Siyonist Cepheden beslenen odaklar, mihraklar, onların kontrollerindeki medya organları Filistin, Lübnan ve Yemen Direnişinin zayıfladığı, güçsüzleştiği, hatta yenildiği yaygarasını halklara pazarlamaya çalışıyorlar. Müslümanlar, İslam ümmeti bu yanılgıya düşmemeli. Düşmanın ümitsizlik aşılamak isteyen propagandasına ve şeytani algılarına önem vermemeli…

Siz bir savaşım içindeyseniz elbette darbeler alacaksınız, alabilirsiniz… Bu sünnetullah gereği böyledir. Şehit vermek, davayı şehitlerin kanıyla beslemek kayıp değildir; bilakis kazanımdır.

Filistin direnişi, Lübnan direnişi çok değerli liderlerini, komutanlarını şehit verdi. Geçen Ramazan birçok değerli şahsiyet, lider, komutan aramızdaydı, dünyamızda yaşıyorlardı. Şehit İsmail Heniyye, Şehit Yahya Sinvar, Şehit Muhammed Dayf, Şehit Hasan Nasrullah, Şehit Haşim Safiyuddin, Şehit Salih el-Aruri, Şehit Fuad Şukur, Şehit Mervan İsa, Şehit Nebil Kavuk ve daha birçok yiğit lider artık aramızda değiller. Şehadet şerbetini içip yüce sevgilinin huzuruna kanatlandılar. Kuşkusuz gönlümüzü hüzne boğan, Ramazan’ı buruk geçirmemize neden olan bir durum bu…

Ama asla yenilgi anlamına gelmiyor bu. Elhamdülillah direniş gücünü koruyor ve Ensarullah ve diğer yardımcıları, dostları ile birlikte bir sonraki hesaplaşmaya hazırlanıyor. Daha önce de gerek Filistin Direnişi olsun gerek Lübnan Direnişi olsun çok büyük liderlerini, komutanlarını şehit verdi. Şeyh Ahmet Yasinler, Rantisiler, Fethi Şikakiler, Abbas Musaviler, İmad Muğniyeler ve daha niceleri mukaddes Kudüs Davası uğruna canlarını feda ettiler. Onların mübarek kanları HAMAS’ı, İslami Cihad’ı ve Hizbullah’ı asla zayıflatmadı. Bilakis çok daha güçlendiler, Siyonistler ve arkalarındaki Amerika için, Batılı haydut devletler için daha büyük bir kâbus olmaya devam ettiler.

Hiç kuşkunuz olmasın şimdi de öyle olacak… Gerek Filistin Direnişi gerek Lübnan Direnişi gerek Ensarullah ve gerekse onları destekleyen diğer direniş güçleri, Siyonist düşman için her geçen gün daha da yıkıcı, tehlikeli bir hal alacak ve Siyonist rejim tarihe gömülmeden bu kervan durmayacak.

Elhamdülillah, düşmanın beklentilerinin aksine Filistin ve Lübnan direnişleri giderek güçleniyor ve kararlılıkla ilerliyor. Hizbullah, Şehit Hasan Nasrallah’ın cenaze merasiminde de görüldüğü gibi daha da kitlesel bir güce dönüşüyor ve Filistin direnişi, müzakerelerde karşı tarafa kendi şartlarını dayatabiliyor.

Direniş eğer bazı durumlarda sabrediyor ve özellikle kendi halklarının maslahatını gözetmeye çalışıyorsa bu onun yenildiği manasına gelmez. Göreceğiz, Allah ne günleri gösterecek bize… Büyük liderlerin şehadeti nasıl da bir bereket denizine dönüp fokurdayacak ve Siyonist düşmanı boğacak ölüm dalgaları halinde tüm bölgeyi önüne katıp kurtaracak.

Nasıl ki Resulullah’ın en seçkin komutanı Hazreti Hamza’nın şehadeti, en yiğit sancaktar Hazreti Musab’ın şehitler kervanına katılması, Uhud Dağı eteklerinde alınan darbe Medine İslam Devletini zayıflatmadı, aksine daha da güçlü ve emin adımlarla yoluna devam etti; aynı şekilde direniş güçleri de Siyonistlere karşı çok daha etkili bir savaşım ve mücadele yürüterek yoluna devam edecektir.

Zamanın Firavunu Amerika asla Ensarullah’ı sindiremeyecek ve Gazze’nin imdadına koşmasını engelleyemeyecek. Siyonistlerin Filistin, Lübnan ve Suriye’deki işgali kalıcı kılma hayalleri karabasana dönecek.

Hiç merak etmeyin; düşmanın ümitsizlik aşılayan tüm algılarının berhava olacağı ve tarihinin en güçsüz dönemini yaşayan Siyonist rejimin kâğıttan bir kaplan gibi yıkılıp gideceği günler çok da uzak olmayacak.