Batman Barosu Kadın Hakları Merkezi, toplumumuzun aile yapısını, geleneksel değerlerini hedef alan “toplumsal cinsiyet eşitliği” konusunu okullarda öğrencilere aşılamaya çalışarak yasal bir suç işlemiştir. Bunun bir suç olduğu, okullarda bu tür konuların işlenmesinin yasak olduğu bizzat Millî Eğitim Bakanlığı tarafından da kamuoyuna açıklanmıştır.

Okullarda “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” konusunu işleme, öğrencilere yönelik konferanslar verme girişimine sert tepki gösteren Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin 10 Mart 2025 tarihinde şu açıklamayı yapmıştı: “Türk toplumunun merkezinde aile vardır. Yapılan sendikal bir hak değildir. ⁠ Yapılan anayasaya aykırıdır. Adli ve idari işlemleri yapacağız.”

Bakan ayrıca başka çeşitli tarihlerde de buna benzer açıklamalar yapmıştı. Mesela 28 Nisan 2025 tarihinde de buna benzer bir açıklaması vardı.

Peki, Millî Eğitim Bakanlığının okullarda verilmesini anayasal bir suç ilan ettiği “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” konferansını Batman Barosu Kadın Hakları Merkezi hangi gerekçeyle okullarda öğrencilere konferans olarak veriyor. Bu konferansı verirken öğrenci ailelerinden, velilerden izin alındı mı? Bu ülke halkının inancına, değerlerine, geleneklerine yabancı ve düşman, aile yapısını hedef alan bu zararlı düşünceleri hangi hakla saf, temiz beyinlere aşılamaya çalışıyor. Hem de velilerin haberi olmadan…

Biz basın olarak, gazetecilik görevimizi yaparak, Millî Eğitim Bakanlığının anayasal suç olarak ilan ettiği bir eylemin gerekçelerini sorup yetkililerden açıklama istedik. Halk ile yetkililer arasında köprü görevi gören bir basın organı olarak bu en temel hakkımızdır.

Ayrıca söz konusu haberimizde herhangi bir saldırgan ifade, hakaret, küfür de bulunmamaktadır. Bizim gayet doğal görülmesi gereken, eleştirel haberimiz üzerine Batman Barosu imzasıyla yayınlanan basın açıklaması son derece çirkin, art niyetli, hedef gösteren, panik haliyle yazılmış bir açıklamadır. Eleştiri hakkımıza bile tahammül edemeyip bizi adeta halk düşmanı ilan eden söz konusu açıklamanın Batman Barosunun bilgisi dışında, söz konusu kesim tarafından hazırlanıp alelacele yayınlandığına inanmak istiyoruz. Yaptığı paylaşımlarla hangi çevrelere yakın olduğu ve ideolojik zihniyetinin ne olduğu açık olan Batman Barosu Kadın Hakları Merkezi, bu davranışıyla yavuz hırsız ev sahibini bastırır deyimini hatırlatmaktadır.

Şu sorulara cevap talep etme hakkımız vardır; Söz konusu kesimin Millî Eğitim Bakanlığının anayasal suç saydığı bu tür konferansları okullarda vermek istemesinin ısrarı nedendir? İdeolojik saplantılarını körpe dimağlara bilimsel gerçekler adı altında aşılamaya çalışan ve hangi çevrelere yakın oldukları bilinen avukatların yaptıkları eylemleri Baro şemsiyesi altında işlemlerine göz yumulmasının sebebi nedir? Bu avukatlar tüm Baroyu mu temsil etmektedir? “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” safsatasının Batman Barosunun resmi görüşü olmadığı bilinen bir durumdur. Söz konusu kesimin, Batman Barosu Kadın Hakları Merkezini kontrol ettikleri anlaşılan kesimin bu tür etkinlikleri Baro adına yapmaları neden engellenememektedir?

Diyelim ki böyle bir konferans suç sayılmasın, peki bu tür konferansları neden psikologlar veya sosyologlar değil de hukukçular veriyor. Söz konusu avukatlar kendi alanlarına girmeyen bu konuyu neden ısrarla toplumun gündemine getirmeye çalışıyor? Bu ısrarla kime yaranmaya, sevimli görünmeye çalışıyor? Kadına şiddet konusunun işlendiği bir konferansta hangi gerekçeyle toplumsal cinsiyet eşitliği konusu gündeme getiriliyor. Bu, şiddetin kaynağı ailedir argümanına hizmet değil midir? Bunda art niyet aranmaz da ne aranır?

Batman Barosu Kadın Hakları Merkezinin başka işi gücü yok mu ki her ortamda her platformda bu tür konuları işliyor, gündeme getiriyor? Bu kesimin eşcinsellere sahip çıktığına, eşcinselliği doğal karşıladığına yönelik sosyal medyada, haber sitelerinde ve başka platformlarda çok sayıda argüman vardır.

Söz konusu konferansta kullanılan argümanlar ve görseller açıkça eşcinselliği çağrıştırmaktadır. Söz konusu kesim, eleştiri hakkını kullanan ve suç sayılan bu konferanstan ötürü uyarı hakkını kullanan gazetemizi çirkin bir şekilde hedef gösterip linçe kalkışacağına velilerden ve kamuoyundan özür dilemelidir.