Çocuk istismarı meselesi gündemdeki
yerini korumaya devam ediyor.
İslam düşmanı olan cenah meseleyi
sulandırmaya ve asıl mecrasından uzaklaştırmaya devam ediyor. Yalan üzerinden
yalan mersiyeler diziyor.
Destan tarzı hikayeler alıp başını
gidiyor.
Henüz yargı aşamasında olan meseledeki
iddialar gerçekmiş gibi servis ediliyor.
Manşetlerin konusu da belli.
TV kanallarının gündemi de...
Avını görmüş kuduz köpekler gibi
salyalarını akıtanlar, ekranlarda avını parçalamaya devam ediyor. Aileyi mağdur
ettikleri yetmiyormuş gibi, bağlı bulundukları, alakalı oldukları, selam alıp
verdikleri ne kadar İslami yapı, kurum, parti, şahıs varsa pençeleriyle ve
dişleriyle atlıyorlar üzerlerine.
Mağdur ailenin haysiyetini ve insanlık
onurunu rencide ettikleri yetmiyormuş gibi İslami kimlikleri de iftiralarıyla
aşındırma ve itibarsızlaştırma yarışı halindeler.
Tam da İslam'dan ve Müslümanlardan
rövanş alma zamanı. Bu fırsat kaçar mı?
Genel Başkanımız sayın Zekeriya
Yapıcıoğlu'nun daha önceden genç evliler konusunda yapmış olduğu açıklamayı
kırpıp sanki 6 yaşındaki kız çocuklarına yönelik cinsel istismarı savunuyormuş
gibi bir suçlamada bulundular. İftira atmada Ebu Cehil'i dahi sollayan bir
güruha karşı hukuki mücadele sonuna kadar verilmeli.
Üstelik biz bu oyunu ilk defa
izlemiyoruz. Çok oyun oynandı bu Ülkenin üzerinde. Müslümanları sindirme adına
ne senaryolar girdi devreye de ancak tarihi bilenler iyi bilirler.
Ama yakın tarihte yaşanan bir 28
Şubat olayı vardı ki yine tarikatlar üzerinden kurulmuştu oyun. Haftalarca
servis edildi tüyler ürperten asılsız iddialar. Yine ne insanlık onuru ne de
haysiyeti düşünüldü Müslümanların...
Bu Ülkenin azınlığı olan güruh, o dönemde
de saldırdıkça saldırdı, salyalarını akıttı Müslümanların üzerinde. İslami kurumlar
terör yetiştiren yuvalar ilan edilip cezaevleri tıka basa dolduruldu. Darbe
yapıldı. Sokaklarda tanklar yürüdü. Tüm İslami kurumların kapılarına kilit
vuruldu. İmam Hatipler kapatıldı, başörtüsü yasaklandı vs. Katmer katmer
zulümler yaşandı bu Ülkede bir senaryo üzerinden.
Yine aynı şeyleri yapmak istiyorlar.
Ama bu milletin ikinci defa aynı delikten
ısırılmayacak kadar canı yandı bir kere.
Tam seçimlerin yaklaştığı bir
ortamda oluşan bu tablo yine dillerimize "Allah bu İslam düşmanlarına
fırsat vermesin" dedirtti ya...
Müslümanın Müslümandan başka dostunun ve
yareninin olmadığını yine gösterdi ya...
Tabi anlayana!
Halen bu cenaha yaranmaya
çalışanların duruşları değişir mi bilmem ama, eğile eğile yamulan bellerini
eğer doğrultmazlarsa omurgalarını hepten yitirecekleri kesin.
Şimdi birlik olma zamanı tüm Müslümanlar
için!
Bu halkın değerlerine tepeden
bakan, aşağılayan kesimlere karşı tek vücut olma, saf saf durma zamanı...
Bunu bir kenara not ettikten sonra!
Müslümanlara ahlak polisi kesilen
bu zavallıların, kendi çirkefliklerini, ahlaksızlıklarını maskeleme derdiyle bu
kadar saldırganlaştıklarını belirtmek istiyorum. Onların istediği ahlaksız,
sapkın yaşam biçiminin karşısında tek engel olarak duran İslam’ı ortadan
kaldırmak. İslam’ı ve Müslümanları itibarsızlaştırma yoluyla toplumu
ahlaksızlaştırmak.
Üstelik 'Trans çocuk da olur' diyenler,
çocukları cinsel meta haline getiren moda kuruluşlarını alkışlayanlar,
çocukları dağa kaçırıp istismar edenler ve onların siyasi uzantıları biz
Müslümanlara ahlaktan bahsetmesinler. Çünkü mide bulandırıyorlar. Hele kurum
içi taciz ve tecavüzle adları çıkmış olan Partiler hiç konuşmasınlar. Komik
duruma düşüyorlar.
Ortada bir çocuk tacizi varsa hep
birlikte tepki verelim. Hep birlikte kınayalım ve gereken cezayı alması için
elimizden geleni yapalım. Ama şunu unutmayalım ki suç şahsidir. Kişinin ne
inancını ne ailesini ne içinde bulunduğu teşkilatı bağlar.