Neyi kastettiğimi anlamışsınızdır kanaatimce, bu işi iyi
becerdiniz lafıyla… Evet, bu işi iyi becerdiler, dindarlığın içini boşaltma,
Müslümanlığı anlamsızlaştırma işini... O
kadar kaypak, değersiz, anlamsız, yaşam üzerinde hiçbir etkisi olmayan bir din
anlayışını, bir Müslümanlık anlayışını topluma hâkim kıldılar ki doğrusu
Kemalistler, laikler bin yıl uğraşsalardı sistem adına böyle bir başarı elde
edemezlerdi.
Gerçekten toplumun, halkın gazını iyi aldılar. Bir taraftan
dindar bir gençlik yetiştirme iddiası, öbür taraftan devletin imkânlarının
sonunda kadar kullanılarak yapılan gençlik festivalleri, ahlak dışı konserler,
sportif faaliyetler kılıfı giydirilmiş ifsat edici etkinlikler… Ve sonuç,
insanın düşmanı için bile istemediği bir gençlik ortaya çıktı. Hırsızlık,
uyuşturucu, suç, şehvet, içki bataklığı içinde boğulan bir gençlik…
Evet, artık Müslümanların özgür, rahat bir şekilde
dinlerinin tebliğini yapma imkânları var. Devlet dairelerinde, okullarda istedikleri gibi giyinebilirler.
Tesettürlerine karışan kimse yok. Ama ne yazık ki Müslümanların artık böyle bir
derdi kalmadı. Müslümanlar için irşat faaliyetleri, tebliğ boş zamanların bir
hobisi oldu. İşten güçten, bir de dünya siyaseti konusundaki çok değerli
nutuklarımızdan zaman kalırsa ara sıra yapmamızın faydalı olacağı bir iş…
Tesettürü dersen, kızlarımız, kadınlarımız o işi hallettiler zaten… Hem
tesettürlü, hem tahrik edici, hem giyinik çıplak nasıl olurmuş dünya âleme
bunun hayranlık uyandıran numunelerini öğretmekle gururlanıyorlardır herhalde…
Öyle kahredici, öyle garip, öyle ilginç, öyle gülünç bir Müslümanlık
oluştu ki… Ve en acısı böyle bir dindarlığı toplum olarak, halk olarak
kanıksadık, normal karşılar oldu. Bir insan hem dindar olabiliyor hem de
faizci, haramzade, yalancı, sahtekâr… Spor Toto, Milli Piyango, şans oyunları
gibi kumar çeşitleri artık dindar amcalarımızın, hacı ağabeylerimizin de ilgi
alanında…
Gençlik desen başka bir âlem; Namaz kılmayan, sosyal medyada
erkeklerle çeteleşen, sevgili edinen, gece gündüz pembe dizilerle oturup
kalkan, ahlak dışı konserlerde erkeklerle birlikte çığlık atıp kendinden geçen,
altı açık üstü kapalı, ne kadar tahrik edici tavır varsa sergileyen,
zevkperest, dünya perest, sözde tesettürlü kızlarımız bir anda her tarafı
kapladı. Namaz vakitlerini pratikte dörde indiren, gece yarılarına kadar
bilgisayar başında, sosyal medyada keyif çattığı için bırakın sabah namazı
kılmayı, saat ona kadar uyanamayan, hayallerini sporcuların ve mafya dizlerindeki
kahramanların süslediği dindar gençlerimiz türedi.
Allah’ın rızası, İslam davasının hâkimiyeti, tebliğ ve irşat
faaliyetleri, Müslümanca bir hayat yaşama endişesi, cennet arzusu, ahiret
bilinci, İslam düşmanlarıyla mücadele, takva sahibi olma gibi kavramlar
değerler dünyamıza yabancı şeyler artık. Onların yerini nefsani arzular,
dünyevi hevesler, kişisel çıkarlar doldurdu.
Bu işi gerçekten iyi becerdiler. Artık laiklerin,
Batıcıların, Kemalistlerin Müslümanlardan korkmalarına gerek yok. Artık Müslümanlar
sistemin, devletin nimetlerinden alabildiğine faydalansınlar, tüm imkânlar
ayaklarının önüne serilsin. Çünkü onlar da laikler, batıcılar, Kemalistler gibi
sistemin sahipleri ve koruyucuları oldular. Statükoyu korumak için onlar da
çırpınanların kervanına katıldı.
Laikçiler ve Kemalistler bayram etmeli. Zorbalıkla,
baskıyla, 28 Şubatlarla, askeri darbelerle beceremediklerini Müslümanlar
kendileri becerdiler. Laikler bunu bilselerdi iktidarı çok daha önce
dindarlarla paylaşırlar, bunu büyük bir zevkle yaparlardı.