Sanatı ve edebiyatı önemsemeyen toplumlar zamanla karakterlerini kaybeder, dilleri kısırlaşır, başkalarının kavramlarına muhtaç hale gelir. Bu da yabancılaşmayı, güçsüzleşmeyi ve sömürüyü beraberinde getirir. Bugün biz de Batı’nın sanatına ve edebiyatına mahkûm değil miyiz? Düşüncelerimizi bile Batılı kavramlarla ifade etmiyor muyuz?

Batı’nın edebi mirasıyla beslenen zihinler, onun gibi düşünmeye, onun gibi hissetmeye başlar. Oryantalist bir mantıkla kendi değerlerine bakar hale gelir. Sadece ekonomik ve askeri değil, ruhsal ve zihinsel bir esaretin içindeyiz.

Bu esaretten kurtulmanın yolu, güçlü bir dile ve köklü bir kültürel dirilişe sahip olmaktan geçer. Büyük sanatçılar, büyük edebiyatçılar olmadan, bizi anlatan eserler verilmeden bu diriliş mümkün değildir. Yeni çağın Mesnevî’leri, Şehnâme’leri, Gülistan’ları yazılmadıkça kaybetmeye devam ederiz.

Gençliğimizi hızla yitiriyoruz. Batı’nın seküler değerleriyle kirlenmiş, ruhsuz, inançsız bir nesil yetişiyor. Onları kurtaracak en güçlü silah ise sanat ve edebiyattır. Çünkü sanat, doğrudan kalbe hitap eder ve insan ruhunda derin sarsıntılar yaratabilir.

Sanat ve edebiyat, bir milletin ruhunu şekillendirir. Tarih boyunca büyük medeniyetler, sanat ve edebiyatın ışığında yükselmiştir. Antik Yunan felsefesinden Rönesans’a, Osmanlı’nın klasik edebiyatından modern Batı edebiyatına kadar her büyük uygarlık, sanatla kendini var etmiştir.

Ne yazık ki, günümüzde popüler kültürün etkisiyle sanat ve edebiyat, hızla ticarileşmekte, ruhunu kaybetmektedir. Kapitalist sistemin tüketim odaklı anlayışı, sanatı sadece bir eğlence aracı haline getirmiştir. Oysa sanat ve edebiyat, sadece vakit geçirmek için değil, insanın ruhunu beslemek ve ona yön vermek için vardır.

Kültürel Diriliş İçin Ne Yapmalıyız?

1---Kendi Değerlerimize Dayalı Sanat ve Edebiyat Üretmeliyiz

Batı taklitçiliğini bırakıp, kendi köklerimize dönmeliyiz. Mevlânâ’nın, Fuzûlî’nin, Yahya Kemal’in izinden giden yeni nesil sanatçılar yetiştirmeliyiz.

2---Gençleri Sanata ve Edebiyata Teşvik Etmeliyiz

Okullarda, üniversitelerde sanat ve edebiyatın hak ettiği ilgiyi görmesini sağlamalıyız. Yeni nesli, edebiyatın ve sanatın gücüyle bilinçlendirmeliyiz.

3--Bağımsız Sanat ve Edebiyat Kurumları Oluşturmalıyız

Sanatı ve edebiyatı destekleyen, özgün eserler ortaya koyan bağımsız yapılar kurulmalıdır. Devlet ve sivil toplum kuruluşları, sanatçılara ve yazarlara daha fazla destek vermelidir.

4---Dijitalleşmeye Uyum Sağlamalıyız

Geleneksel sanat ve edebiyat anlayışını dijital platformlara taşımalı, genç neslin ilgisini çekecek modern anlatım teknikleri geliştirmeliyiz.

Sanat ve edebiyat, sadece bireyleri değil, toplumu da diriltir. Eğer millet olarak geleceğe güçlü adımlarla yürümek istiyorsak, sanatımıza ve edebiyatımıza sahip çıkmalıyız. Ancak bu şekilde kendi kimliğimizi koruyabilir ve yeniden büyük bir medeniyet inşa edebiliriz.