“Bu Araplar da başımıza bela
oldu.” diyor, namerdin biri. Evet namert! Gerçi içimden daha beterini söylemek
geçiyor, ama yine de beter bir söylemi dilime yakıştıramıyorum.
Yakıştıramıyorum dedikçe de kendisine cesaretinden dolayı Kato'nun Aslanı
dediğim Hakkârili bir dostumun hikayesini nakletmeden de geçemeyeceğim.
Aşağılık ötesi varlıklar için kullandığı sansürsüz kelimeleri duyduğumda;
"Şeyhim! Bu söz bize yakışmaz. Lütfen biraz sansürlemeye çalış"
şeklinde onu frenlemeye çalışmıştım. O da bana dönerek; "Hocam kesinlikle
haklısın, gerçekten bu cümleler bize yakışmıyor. Yalnız bu kelimeler onlara
yakıştığı için ben de onlara yakışanı zikrediyorum." Demişti. Tebessüm
ederek sen de haklısın." Demiştim. Bu tür konulara önsöz olarak her giriş yaptığımda,
dostumun bu cevabını düşünmeden ve tebessüm etmeden geçemiyorum. Öyle ya!
Vallahi size çok şey yakışıyor. Ama en çok yakışan namertliğiniz üzerinden
gidelim.
Öncelikle bu memleketin
geçmişine ve kuruluşuna gidelim. Şerife Bacılara, Nene Hatunlara, Sütçü İmamlara,
kağnılarda mermi taşıyan çarşaflı analara ve Çanakkale geçilmez dediğimizde
din, vatan ve namus için kurbanlık nişanesi vurulan kınalı evlatlara, şehit
olan binlerce medrese talebesine, İngiliz generallerinin ifade ettiği gibi
vurulduğu halde ölmeyen, yeşil sarıklılara ve ateş hattında sabah namazı için
dereden abdest aldıklarında şehit kanlarıyla abdest aldıklarını fark eden İslam
ve vatanın gerçek kahramanlarına baktığımızda bu vatanın kimler tarafından ve
ne için kurulduğunu gayet iyi görüyor ve anlıyoruz.
Ey namertler! Siz de
görüyorsunuz. Ve bu vatanın asıl kahramanlarının sizin şu an yobazlıkla ve
gericilikle yaftaladığınız inançlı insanlar olduğunu da adınız gibi
biliyorsunuz. Öyle ya Şehitlik ve Mehmetçik kavramını yerden türeyen, gaybın
sahibine başkaldıran ve yediği yemeğin esiri olup iki büklüm olan kimselerden
miras almadınız herhalde. Öyleyse boşuna zıplayıp hoplamayın. Bu memleket
dindar bir ecdadın nesline emanetidir. Emanetidir de siz o nesil misiniz? Siz o
dedelerin ve ninelerin varisleri misiniz?
Göğsünüzü gere gere bu vatan
bizim dediğinizi duyar gibiyim. Duyuyoruz da. Yalnız o dede ve nineler bugün
hayatta olsaydı İngilizler dinimizi ve vatanımızı ayaklar altına almış deyip
sizlerle yeni bir harbe girerler miydi? Girerlerdi. Öyleyse boşuna gerilmeyin.
Siz ecdada ihanet eden, nankörlersiniz. Sizler işgalcisiniz! Değer işgalcisi...
Çünkü İslam’a ve ecdadın üzerinde taşıdığı tüm dini emarelere (Çarşaf, sakal
vb.) savaş açmış namert mirasyedilersiniz. Memleketin birçok şehrini gezdim siz
de gezdiniz ve geziyorsunuz. Bu memleketin her karışında yatan evliyaların,
İslam büyüklerinin mezarlarını ve şehitlikleri görüyorsunuz. Kimi Türk, kimi
Kürt kimi Arap... Hepsinin ismi şehitliklere kaydedilmiş.
Ama siz ecdadın birliktelik
içinde kol kola savaşarak kanları ile bu toprakları sulayan bu insanlara savaş
açtınız. Batıl ideolojiler uğruna İslam’a saldırıp, Irkçılık uğruna da Kürtleri
ve Arapları dışladınız. Ve hala dışlıyorsunuz. Memleketin her karışında Rus,
Yunan ve İngiliz Turistler kıyılarda güneşlenirken gıkınız çıkmaz, Turizm
beldeleri İngilizce ve diğer yabancı dillerle süslenince gıkınız çıkmaz, hatta
bunlar ülkede iş yeri açtıklarında 'ülkemiz tercih ediliyor diye gurur
duydunuz, İngilizce konuşurken bunu büyük bir gurur nişanesi olduğunu düşünerek
gerile gerile ağzınızı şekilden sekile sokarak konuştunuz, bu dilleri öğrenmek
için gece gündüz çırpındınız... Bu devletlerin tüm düşmanlıklarına rağmen, bunu
bir gurur bildiniz. PKK ve türevlerini desteklemelerine ve ülkedeki birçok
sorunun en birincil kaynakları olmalarına ve şu an hala bazılarının açıktan
düşmanlığına rağmen bu yabancı ülkeler, milletler ve onlara ait olan her şeyle
gurur duydunuz. Gelişmişliğin ve medeniyetin medar-ı iftiharı yaptınız! Öyle
olmasa da. Yalnız bu ülkeye Turizm amacıyla para bırakan Arapları ve Arapça
yazılan bir tabelayı bir türlü sindiremediniz. Her şeyinizle İngilizlere
benzediğiniz ve satılmış olduğunuz halde, Arapların her yeri işgal ettiğini
dilinizden düşürmediniz. Kürtleri de Arapları da bir bela olarak zikretmekten
geri durmadınız. Biri deniz kıyısında çırılçıplak soyunur gıkınız çıkmaz. Ulu
orta yerde zina yaparlar umurunuzda olmaz. Üstüne özgürlük ve medeniyet
papağanlığı yaparsınız. Yalnız inançlı biri edebi ve elbisesi (Türk, Kürt, Arap
fark etmez) ile girince aşağılamalarınız eksik olmaz. "Bunlar denizi
kirletti." demekten geri durmazsınız. Çünkü namertsiniz. Çünkü
işgalcisiniz.
Söyleyin! Siz kimsiniz?
Ecdada benzemiyorsunuz. Onların değerlerine düşmansınız. İslam’ın dostu
değilsiniz. Vatanın asıl sahiplerini yobazlıkla suçluyorsunuz. Bu vatanın asıl
düşmanlarına da hayransınız. Söyleyin, gerçekten siz kimsiniz? En iyisi yine
ben söyleyeyim; siz namertsiniz, siz işgalcisiniz. Siz de bunun farkındasınız
değil mi?