Allah (c.c.) âyeti kerimede:
“Allah’ın huzuruna varacaklarına inananlar: ‘Nice az topluluk Allah’ın yardımı
ile sayıca çok daha büyük topluluğu yenmiştir’ dediler.” (Bakara, 2/249)
Filistin’de, Gazze’de cihad
eden mücahit kardeşlerimiz sayıca az olabilir, silahları, teçhizatları ve
imkânları kıt olabilir. Tamamen muhasara altına alınmış, üzerlerine karadan,
denizden ve havadan bomba ve hatta fosfor bombaları da yağdırılabilir.
Elektrik, su, sağlık malzemeleri, her türlü yiyecek ve barınma malzemeleri
kesilmiş olabilir. Tedavi görecekleri hastaneleri vurulmuş, yaralarını tedavi
etme imkânları ellerinden alınmış olabilir.
Mücahitlere karşı savaşan
Siyonist Yahudi, tüm silah, donanım, ordu ve teçhizata sahip olabilir.
Arkasında ve beraberinde dünyanın sözde süper güçleri olup her türlü silah,
lojistik ve askeri mühimmatı sağlayabilir. Münafıklar mücahitler yenilecek diye
ellerini ovuşturabilir.
Düşman, sinsi, vahşi ve
gaddar, gözü dönmüş olabilir. Katliam ve soykırım yapabilir. Yine de galip
gelecek olan ve zaferi kazanacak olanlar mücahitler olacaktır ve inşallah zafer
yakındır, uzak değildir. Çünkü bu Allah’ın vaadidir.
Allah’ın vaadi haktır ve
Allah vaadinden asla dönmez. Allah müminlerin dostu ve yardımcısıdır. Allah,
ordusuna yardım edecek olan ve galip kılacak olandır. Bu durumu Allah (c.c.)
âyeti kerimede şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz bizim ordumuz galip gelecektir”
(Saffat, 37/173).
Mücahitler Allah’ın
insanlardan oluşan ordusu olmakla beraber, göklerin ve yerin ordularının tamamı
Allah’ındır. Allah (c.c.), Mücahitlere en güçsüz olarak görülen bir askeri ile
bile yardım edebilir ve onları düşmana karşı koruyabilir. Örümceğin evinden
daha çürük bir ev olmadığı halde Allah (c.c.) Peygamber’ini (salallâhu aleyhi
ve sellem) ve sadık arkadaşını müşrikler Sevr mağarasının kapısına kadar
gelmişken onlardan korumuştur.
Bedir’de müşrikler sayıca
mücahitlerin üç katı kadar oldukları ve askeri teçhizat olarak çok daha
donanımlı oldukları halde, Allah (c.c.) katından gönderdiği meleklerle onları
desteklemiş ve onları galip kılarak, müşriklerden yetmiş kişiyi öldürüp, yetmiş
kişiyi de esir almalarını sağlamıştır.
Allah (c.c.):
“Savaşta onları siz öldürmediniz, Allah öldürdü. Attığınızda siz
atmadınız, Allah attı. Bunu da kendi katından müminlere güzel bir lütufta
bulunmuş olmak için yaptı. Allah her şeyi hakkıyla işiten ve her şeyi hakkıyla
bilendir. Allah, size olan lütfu ile kâfirlerin tuzaklarını hep bozmaktadır.”
(Enfâl, 8/17-18)
Allah (c.c.) Filistin’i işgal
eden Siyonist ve işbirlikçilerinin tuzaklarını bozacaktır. Akan binlerce masum
çocuğun kanı onları boğacaktır. Müminlerin duaları illaki kabul edilecektir.
Allah (c.c.): “Benim kullarım
sana benim hakkımda sorduklarında, ben onlara yakınım. Bana dua edenin duasına
icabet ederim” (Bakara, 2/186) buyurmaktadır.
Beni Kaynuka ve Beni
Nadir’i yurtlarından süren ve Beni Kureyza’yı ağır şekilde cezalandıran Allah,
Filistin’de de israil siyonistini ve işbirlikçilerini yerlerinden sürmeye ve
öldürtmeye kadirdir.
Mevla’m Siyonist israil ve
işbirlikçilerinin ayaklarının altındaki toprakları sarssın, birliklerini bozsun
ve onları birbirine düşürsün, üzerlerine Ebabil kuşlarını gönderip kafalarının
üzerinden ateşte pişirilmiş, işaretlenmiş taşlar bıraksın ve onları öğütülmüş
ekine çevirsin, memleketlerini, yerlerini ve evlerini kendi elleri ve
müminlerin eli ile bozsun inşallah.
Mevla’m mücahitlere yardım etsin. Kendi katından ordularla desteklesin. Attıklarını isabetli kılsın. Onları hesap etmeyecekleri bir rızık ile rızıklandırsın. Yaralarını sarsın ve şehadetlerini Hz. Hamza, Hz. Musab ve Hz. Hüseyin’in şehadeti ile beraber kılsın inşallah. Amin.