Hayatımızda doğrular kadar hatalar da kıymetli ve öğreticidir. Lakin bazı hataların geri dönüşü hem zor, hem masraflı ve hem de zaman alıcı olabilir. Özellikle tercih dönemi geri dönüşü zor evrelerden biridir. Bazı hataların telafisi kolay aşılabilir. Ama meslek seçiminde alınacak kararlardaki hataların telafisi diğerleri kadar kolay olmadığı gibi geri dönüşü de uzun zaman alabilir.
Bunun için şu hususlara dikkat etmekte fayda var.
-Adaylar tercih yaparken yegâne parametre, puan ve sıralama olmamalı. Elbette bunlar da önemli. Ancak bahusus adayın ilgi, kabiliyet ve beklentisi her zaman daha önemlidir. Yani tercihler salt matematiksel işlemler gibi değildir.
-Üniversite sınavları sıralama esaslıdır. Tercih yapılırken adayların büyük kısmı aynı programı tercih edebilir. O yüzden tercih listesi ne kadar geniş olursa yerleşme de o kadar ihtimal dâhilinde olur. Yani birbirine benzemeyen farklı programlardan ziyade puan ve sıralama derinliği olan ve ilgi çeken benzer programlar olmalıdır.
-700’ün üzerinde farklı akademik meslek mevcuttur. Bu meslek programlarından bazıları herkes tarafından biliniyor bazıları hakkında birçok adayın bilgi ve ilgisi yoktur. Bunun için az tercih ediliyor. Dolayısıyla tercih yaparken aday mutlaka bilgisi ve ilgisi olan programları dikkate almalıdır. O yüzden bilgi ve ilgiye dayalı ne kadar programların listesi derin olursa aday için o kadar avantaj sağlar.
-Adaylar tercih yaparken listesine aldığı tüm programlar onun için bir anlam ve ikbal teşkil etmelidir. Yani hangi sıradakine yerleşirse yerleşsin onu mutlu edecek ve geleceğini aydınlatacak bir program olmalıdır.
-Üniversite tercihleri için 24 seçim hakkı var. Bu seçim hakkı her adayın kullanmasında fayda var. Liste tercihlerinin ilk sırası ve az sayıda tercih hakkı aday için avantaj değil dezavantaj olduğu bilinmelidir.
-Üniversiteler devlet ve vakıf üniversiteleri olarak ikiye ayrılır. Devlet üniversiteleri ücretsiz vakıf üniversiteleri ise ya ücretli ya da burslu olarak akademik programlardan oluşmaktadır. Ücretli programlar seçilirken aile bütçesinin dikkate alınması lazım. Ekonomik yükümlülüğü artıran programlar seçilirse ciddi sorunlarla karşılaşılacağı unutulmamalı. Aynı zamanda devlet üniversitelerinin tercih edilmesinde de beslenme, barınma, ulaşım, sosyal aktivite alanları, bireysel ihtiyaçlar ve sosyal ortam gibi hususların da dikkate alınması gerekir.
-Programların kaç yıl olduğundan ziyade toplumsal karşılığı ve ihtiyaç durumu esas alınmalı. Bazı iki yıllık programların mesleki çalışma alanı, lisans programlarına göre daha avantajlı olduğu bilinmeli.
-Kimi adaylar sınava girdiği ilk yılı normal görerek ağırdan alması ve bir yıl sonraya bırakması da ayrı bir hatadır. Tercihlerdeki tüm alternatifleri tüketmeden mezuna kalmak ve yeniden hazırlanmak hem zaman hem ekonomi hem de emek kaybı olacaktır. Bunun için planlamasını yaparken istek, ihtiyaç ve gelecek vadeden programları iyi hesaplayarak tercih hakkında bulunması en doğru karardır.
-Her yıl 2-3 bin kadar yeni program tercih kılavuzunda yer almaktadır. Genellikle adaylar yeni ilave edilen programları verdikleri için adayların program tercihlerinde hep yeni programları tercih etmeleri risklidir. İhtiyaç ve yeteneklerine bağlı olarak eski programları tercih etmesi durumunda daha bir avantaj sağladığı bilinmelidir.
-Adaylar, kazandıkları programlara kayıt yaptırsın veya yaptırmasın başarı katsayısının bir sonraki yıl yarı yarıya düşeceğini bilmelidir.
-Adaylar, ÖSYM’nin paylaştığı kılavuzda bulunan özel koşullar ve açıklamalar bölümünü mutlaka incelemelidir.
-Sırf puanı tutacak diye adaylar istemediği programı tercih etmemeli, bunun yerine istek, ilgi ve yeteneklerine göre, iş gücü piyasasını dikkate alarak tercihte bulunmaları yerinde olacak.
-Adaylar tercih listelerini oluştururken dijital ortamda yapacakları girişlerini de son dakikaya bırakmamalıdırlar. Girişi yaptıktan ve onayladıktan sonra tercih işlemlerinin son gününe kadar istediği tercihi silme, yenisini ekleme ve sırasını değiştirme hakkının var olduğunu bilmelidir.