İman, irade, direniş, sabır, şükür, tevekkül, cesaret ve
izzet.. Yüklendikleri insani meziyet, İslami misyon ve Allah'a teslimiyetle tüm
dünyayı kendilerine hayran bırakıyorlar..
Gazze halkından, Gazze halkının lideri İsmail Heniyye'den
söz ediyorum. Önceki gün Katar'da hastanede yatan yaralı Gazzelileri ziyareti
esnasında üç oğlu ve dört torununun şehadet haberini aldı Heniyye..
Ciğerparelerinin şehadet haberini metanetle, teslimiyetle
karşıladı büyük lider Heniye ve şu cümleler döküldü dilinden;
“Üç oğlumun ve bazı torunlarımın şehadetiyle bizlere bu
şerefi bahşeden Allah’a şükrediyorum. Düşman, oğullarımı öldürerek duruşumuzu
değiştireceğimizi düşünüyorsa yanılgı içindedir. Oğullarımın kanı Gazze'de
şehit olan insanlarımızın kanından daha kıymetli değildir, çünkü hepsi benim
evlatlarımdır. Oğullarımın kanı Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgürleştirilmesi
yolunda feda olmuştur. Tereddüt etmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz, Kudüs ve Mescid-i
Aksa'nın özgürleştirilmesi için yolumuza devam edeceğiz.”
7 Ekim’den bu yana 60 civarı yakınını şehid verdi Heniyye..
Son olarak ciğerparelerini feda verdi bu yolda. Ama asla davasından milim geri
adım atmış değil. İşte liderlik, özüyle sözüyle dava adamlığı budur.. Gün olur
bedel öder, gün olur bedel ödetirler..
Terörist Netanyahu ya da Biden gibi sığınıklardan, durum
odalarından işgal ettikleri Filistin topraklarında çocukları katleden terörist
saldırıları yönetmekle meşgul değiller. Gazze’nin onurlu liderleri, birilerinin
yaptıkları gibi ailelerini güvenli ülkelere göndermiş de değiller. Birebir
bombalar altındaki kendi halklarından ayrı tutmadılar ailelerini. Vatan
savunmasında en ön safta can vermekten çekinmediler.
190 gündür soykırım saldırılara maruz kalıyor Gazze halkı..
Ne Ramazan dinledi siyonist terörist, ne Bayram.. Sadece bayramın birinci günü
HAMAS Lideri Heniyye’nin çocukları ve torunları da dahil yüz yirmi beş can
düştü toprağa.. İki milyar İslam alemi buruk da olsa Ramazan Bayramını idrak
ederken, Gazze halkı yıkılan camilerinin yıkıntıları arasında yağmur altında
kıldıkları bayram namazı sonrası cenaze namazları ve defin işleriyle meşgul
oldular.
Ümmet olarak Gazze’ye sahip çıkamayışımızın utancını
yaşamaya devam ediyoruz..
Filistinli imam Mahmut Hasanat geçtiğimiz Cuma günü verdiği
bir cümlelik hutbe gibi çok faza yazıya söze gerek yok aslında.
Ne demişti İmam Hasanat; “30.000 tane şehidin, 70.000 tane
yaralının, 100.000 tane sakatın, 2 milyon evsiz ve aç susuzun uyandırmadığı,
bir şey anlatmadığı bir ümmete ben buradan konuşsam ne olur, konuşmasam ne
olur. Kamet getirin de namazımızı kılalım.”
Onun için sözün bittiği, tüm kırmızıçizgilerin aşıldığı bir
düzlemde ne BM, ne uluslararası kurum kuruluşlar ve ne de kuşatılmış İslam
ülkelerinden bir beklentimiz yok artık… O halde vur Kassam vur!.. Siyonist
israil ancak güç dilinden anlar…
Bu vesileyle tüm Gazze halkı ve İslam aleminin Ramazan
Bayramını yürekten tebrik ediyorum.