Siyonistler için Filistin diye bir ülke yoktur. Orada birilerinin olması, başkalarının vatanı olması gasıp terör örgütü için çok da önemli değildir. Dünyanın hiçbir toprak parçasında barınamayan, yarı göçebe ve ırgat bir hayat yaşayan Siyonist Yahudiler ne zamandan beri devlet ve medeniyet sahibi oldular ki? Bunların medeniyetinin "mim"i siyon dağında düştükten sonra "edeniyet" kaldı. Edeniyet, "edn" kökünden türeme aşağılık ve alçaklık anlamına gelmektedir. Gecekondu terör devleti, İngilizlerin eli ve ABD’nin himayesinde kurulurken ABD'nin herhangi bir eyaletinde değil de Filistin İslam toprakları üzerinde bir oldubittiye getirilip kurulması İslam ümmetine yapılmış en büyük ihanet ve kötülüktür. Filistin ülkesine yapılan göçün yolunun açık tutulmasında, Alman Yahudilerinin Kapitülasyonlardan faydalanması ve Müslüman Arapların zafiyeti etkili olmuştur. Malum Sultan Abdulhamit hazretleri Avrupa'da yaşayan Yahudilerin Filistin'e göçünü yasaklayınca onlar serbest dolaşım hakkını kullanıp Filistin'e göç ediyorlar. Hiçbir medeniyet kuramamış Siyonistler: “Halkı olmayan bir ülkeyi, ülkesi olmayan bir halka devredin” sloganını bayraklaştırarak cebren ve hile ile kondukları ve işgal ettikleri Filistin ülkesini ve Filistinlileri görmezden gelerek işgal politikalarını yürütmüşlerdir.

Yahudilerin vatansız oldukları doğrudur. “Vatansız halka, halksız vatan” söylemiyle hareket edip Filistin topraklarını işgal eden Siyonist terör örgütleri, Yahudilere milletsiz bir vatan oluşturmak arzusuyla her çeşit katliamı yaptılar. Soykırımcı ve katil Rafael Eytan (israil Genel Kurmay Başkanlarından)’ın israil parlamentosunda sarf ettiği sözler tüyler ürperticidir: Arapların israilin aldığı topraklarının bir santimetresini dahi işgal etme hakları yoktur. Şunu iyi bilin ki Adolf Hitler’in gaz odaları bile birer cennet sarayıdır. Bütün Filistinlilerin yapabilecekleri tek şey, şişenin içindeki ilaç yemiş hamam böcekleri gibi panik halinde bir oraya bir buraya koşturmak olacaktır.” İşte Adolf Hitlerden daha faşist bu katil zihniyetin çocuklarıdır Gazze’yi bu hale getiren. israilin ilk başbakanı ve israilin kurucularından Ben Gurion Osmanlı Devleti’nin vatandaşıydı. Doğu Avrupa'daki Yahudiler arasında israile dönüş fikrini yayan "Siyon Aşıkları" hareketinin Płońsk'taki liderlerinden Victor Gruen'in oğlu da aynı katil duygulara sahipti. Siyonizm, David Gruen'i büyülemişti ve israili bir ulus olarak yeniden canlandırmak isteyen Yahudiler için atılacak ilk adımın göç etmek olduğuna ikna olmuştu. Gençlik yıllarında Nasıra şehrine gelişini şöyle anlatır: “Neden bu kadar Arap Müslüman var? Neden hepsini sürmediniz?

israilin halkına karşı işlediği cürüm ve canavarlıklar karşında gasıp terör rejimiyle kol kola ve kucak kucağa duran fahişe rejimler üç maymunları oynasa da dünyanın tüm özgür halkları bu zulmü lanetlemek için meydanlara akın etti. Avrupa ve İslam dünyasının başkentlerinde yüz binlerin yüksek perdeden ‘katil israil, özgür Filistin!’ Sloganıyla bağırıp yürümeleri israil için sonun başlangıcının habercisidir inşallah… Son ateşkesle birlikte bütün dünya Siyonizm’in insanlık için ne denli bir kötülük ve felaket olduğunu daha iyi anladı. Siyonistler için artık deniz bitti sayılır.

israilin sınırlarını Nil’den Fırat’a genişletmek için atalarından destur alan Siyon çocukları, babaları büyük şeytan ABD’yle birlikte aynı çuvala girip Filistin’de milletsiz bir vatan oluşturdular. 7 Ekim 2024 Aksa Tufanı üzerinden tamı tamına 24 ay geçti, el- Kassam mücahitlerinin bileğini bükemediler, diz çöktüremediler. Onlar ki bu ümmetin medar-ı iftiharı, en azizleri, Selmanları, Ammarları, Yasirleri, Alileri , Ömerleri, hülasa, İslam’ın öz evlatları ve Hüseyni davanın yiğitleridir. HAMAS, Allah’ın yardımıyla sahada olduğu kadar müzakere masasında feraset ve cesaretle öyle bir hamle yaptılar ki katil Netanyahu’nun ve Firavun Trump’ın hesaplarını altüst ettiler.

Hakeza haklı direnişlerini bütün dünyaya bir daha duyurdular. Varsın Siyonist katiller Filistinlilerin varlığını yadsıyadursun. Varsın Filistinli kahramanları vatanlarından atıp tarihten silinip atılmalarının hesabını yapsın; isterlerse tarihi belgeler çarpıtılsın, Filistinli yiğitleri yarı vahşi, göçebe bir halk kalıntısı olarak lanse etsinler. Kafamda Ali, Veli’nin hesabı değil, direniş gruplarının Allah’ın yardımıyla nasıl muzaffer kılındıkları yazar. Halkının haklarını cephede ve masada savunan HAMAS'ın destansı mücadelesi, altın harflerle yazılsa yeğdir.