Siyonistler yaz kış, bayram
tatil demeden, her fırsatı ve bahaneyi kullanarak Mescid-i Aksa’ya saldırıyor,
Kudüs’ü Yahudileştirmek için proje üzerine proje üretiyorlar. Son günlerde de,
özellikle Eylülün ortalarından itibaren sözde bayram, kuruluş günü ve bilmem ne
günü gibi bahaneler üreterek ilk kıblemize, İslam’ın üçüncü mukaddes şehrine
saldırılar gerçekleştirmeye başladılar.
Evet, düşmanlarımız,
kutsallarımızın, ümmetimizin düşmanları boş durmuyorlar, durmayacaklar da…
Hedeflerine varmak için hiçbir çabadan ve girişimden ellerini çekmeyecekler.
Daha önce benim de köşe yazılarımda gündeme getirdiğim ve direniş cephesi
yetkililerinin, HAMAS’ın, İslami Cihad’ın, Hizbullah’ın liderlerinin sürekli
hatırlattığı bir gerçek var; Siyonist çete ümmetten acı bir ders alıncaya kadar
Mescid-i Aksa’yı yıkma hedef ve arzusunu sürdürecek. Kudüs’ü Yahudileştirme
arzusunu sürdürecek.
Siyonist çete ve dostlarını
durduracak tek şey ümmetin topyekûn direnişidir. Madem onlar kararlı ve hiçbir
girişim ve ihanetten geri durmuyorlar, o zaman ümmet de aynı kararlılığa sahip
olmalı.
Ne yazık ki ümmet sadece
belirli günlerde Kudüs’ü hatırlıyor. Elbette Kudüs Günü çok anlamlı ve faydalı
bir gün… Bu günde gerçekleşen basın açıklamaları, yürüyüşler, etkinlikler,
diğer programlar çok anlamlı. Ama Kudüs ve Mescid-i Aksa sadece Kudüs Gününde
değil, her gün hatırlanmalı. Bütün günlerimiz Kudüs Günü olmalı. Çünkü Kudüs
ümmetin eksenidir, ana davasıdır, vazgeçilmezidir. Diğer tüm davalar,
mücadeleler, kurtuluş hareketleri, girişimler, hedefler Kudüs davasına, Kudüs
mücadelesine göre ayarlanmalı. Kudüs’ü, Kudüs’ün özgürlüğünü eksenine koymalı.
Hiçbir amaç ümmeti Kudüs
Davası etrafında birleşmekten alıkoymamalı. Hiçbir maslahat, hiçbir strateji
Kudüs’ü gölgede bırakmamalı, Kudüs Davasına zarar vermemeli.
Kudüs, ümmetin ana eksenidir
ve öyle kalmalı. Ümmetin izzeti, kurtuluşu, vahdeti, ümmet düşmanlarının
zilleti, yenilgisi Kudüs’ün özgürleşip özgürleşmemesine bağlıdır. Kudüs’ün
yıkılışı ümmetin yıkılışı, Kudüs’ün dirilişi ümmetin dirilişi olacaktır. Kudüs
esaret altında kalırsa ümmet esaret altında kalır, Kudüs özgürleşirse ümmet
özgürleşir.
Bu bağlamda HÜDA PAR
Diyarbakır Gençlik Kolları Başkanlığının 15 Temmuz Şehitler Parkı'nda
düzenlediği "Kudüs'ün Fethi" programı, Kudüs davasını diri tutmak
anlamında önemli. Bu tür etkinliklerin çoğalması lazım.