Bir anneler gününü daha geride bıraktık… Gerçi artık herkesin bir günü var. Yılın üç yüz altmış beş günü birilerinin günü… Sömürgeci Batı bizi iyi uyutuyor. Bir taraftan bizi vuruyor, öbür taraftan uydurduğu günlerle ceplerimizi boşaltıyor.
Bu günlerden en çok hoşlananlar da herhalde Siyonist firmalardır… Bir taraftan binlerce, on binlerce anneyi vahşice öldüren katil rejime her türlü desteği verirken, öbür taraftan da anneler günü masalıyla biz zavallı kandırılmışların ceplerinden milyonları, trilyonları kasalarına dolduruyorlar.
Yoksul bir toplumuz. Çoğumuz asgari ücretin altında bir parayla geçimimizi sağlıyoruz. Çoğumuzun evine doğru dürüst et girmiyor. Çoğumuz temel ihtiyaçlardan olan meyve, sebze ve süt ürünlerini çocuklarımıza veremiyoruz. Kaçımızın evine düzenli süt giriyor. Kaçımızın çocukları yeterince meyve ve sebze yiyebiliyor.
Ama her hafta bir şekilde hediye alıyoruz. Gereksiz ve kullanılmayan pahalı hediyeler… Neymiş, anneler günüymüş… Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü, öğretmenler günü, ebeler günü, doktorlar günü, işçiler günü, patronlar günü, bilmem ne günü… Ve korkunç bir tüketim çılgınlığı… Kapitalistlerin, sermayedarların, Batılı üretim şirketlerinin, Siyonist katillerin kasalarına akan paralar… Gazze için, Yemen için, mazlum İslam coğrafyaları için ağlayan ümmet evlatlarının ceplerinden çıkıp Siyonist katillere kurşun olan, yakıt olan, askeri malzeme olan trilyonlar…
İyi ama bu günleri kim tayin ediyor? Bu günler hangi dinin veya kültürün günleri? Dinimizde, kültürümüzde, gelenek ve göreneklerimizde, tarihimizde böyle bir gün var mı? Biz hangi gerekçeye dayanarak 11 Mayıs’ı anneler günü ilan etmişiz? Elli yıl önce böyle bir gün var mıydı? Diğer günler… Sevgililer günü, babalar günü, bilmem ne günü… Bu günler daha önce var mıydı? Babalarımız, dedelerimiz, anne ve ninelerimiz bu günleri kutlamışlar mı?
Biz ne acınacak bir durumdayız? Bir taraftan zalim batının siyasi ve askeri saldırısı altındayız. İşgal edilmedik toprağımız, talan edilmedik zenginliğimiz kalmadı. İslam ümmeti, Müslüman halklar batının barbar saldırıları altında kan ağlıyor. Katliamlar, cinayetler, işgal ve korkunç bir sömürü…
Öbür taraftan kalan az buçuk imanımız ve maddi zenginliğimizi de bize dayattıkları kültürel ve ekonomik değerleriyle yok etmeye çalışıyorlar. Bilmem hangi Hıristiyan kadın sevgilisi için şunu yapmış. Artık o gün sevgililer günü. O Hıristiyan kadının aziz hatırası için her yıl o gün sevgililer günü olacak. O gün herkes sevgilisine hediye alsın. Böylece bir taraftan az buçuk kalan imanımız da gitsin, cebimizdeki birkaç kuruş para da… Kan ve terimiz üzerinde zevkten debelenen şiş göbekli kapitalist, Siyonist şarlatanlar bizden alamadıkları çocuklarımızın rızkını da böylece cebimizden almış olsunlar.
Anneler Günü… Anneler gününün neden kutlandığını biliyor musunuz? Hıristiyan bir Amerikalı annenin hatırasını canlı tutmak için her yıl Amerika`da kutlanan bir gün… Ve biz Müslümanlar da her yıl Amerikalı Hıristiyan annenin hatırası için o günü anneler günü olarak kutluyoruz.
Her gün annelerimizi öldürüyorlar… Babalarımızı, çocuklarımızı öldürüyorlar… Camilerimizi, okullarımızı, hastanelerimizi bombalıyorlar… Doktor, hemşire, öğretmen, imam demeden önlerine gelen her insanımızı katlediyorlar. Bunu sadece bugün Gazze’de, Filistin’de yapmıyorlar. Amerika Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de, Afrika’da milyonlarca anneyi, çocuğu vahşice katletti. Sonra da utanmadan bizlere dayattıkları sahte günlerle zenginliklerimizi sömürüyorlar, ceplerimizde kalan üç beş kuruşu da alıp kasalarına akıtıyorlar.
Batının dayattığı, ilan ettiği sahte günlerin birer ticari meta olduğunu, tüketim çılgınlığına teşvik amaçlı olduğunu ne zaman anlayıp da ne anneye ne çocuğa ne babaya ne öğretmene ne sağlıkçıya zerre kadar değer vermeyen bu vicdan yoksunu barbar uygarlığın içi boş günlerini yüzüne vuracağız.