Şehit Murtaza Mutahhari, Hz Ali'nin
şahsiyetini anlattığı Cazibe-i ve Dafie-i Ali adlı kitabında der
ki: "Sevgi ve Aşk; tembeli çalışkan, hantalı atılgan ve hatta aptalı
zekileştirir."
Çevrenizdekilere sevginin ve aşkın ne
olduğunu gelin bir soralım.
Bugünün insanının en çok ihtiyaç duyduğu
şey; sevgi ve aşktır. Ashab-ı Kiramın hepsi âşıktılar. Daima Allah korkusu ve
sevgisiyle Allah aşkıyla gözyaşı dökerlerdi. Sahabenin birisi bu vasfını
kaybetmiş olacak ki yani Allah aşkıyla Allah korkusuyla Allah sevgisi ile
gözyaşı dökemiyor ve bu durumu Allah'ın resulüne şikâyet ediyor, halini şikâyet
ediyor. "Ya Resulallah Allah korkusuyla ağlayamıyorum, ne yapayım?"
diyor. Peygamber Efendimiz ona şöyle buyuruyor:"Bir yetimin başını okşa,
kalbinin yumuşadığını göreceksin."
Adana il başkanlığında çok değerli Salih
Abimiz ve Sacit kardeşimiz ikindi namazını kılarken bıçaklı saldırıya
uğradılar. Allah, Salih Abimizi bize bağışladı ama Sacidimizi aramızdan çekip
aldı.
Şehit olmadan önce arkadaşları diyor ki:
"Ya Sacit Abi, sen bir sanatçısın, kısa filmler çekiyorsun mektep adlı
YouTube kanalımız için. Sana güzel bir takım elbise alalım, filmlerde daha
karizmatik görünürsün." Tebessüm ediyor ve: "Gerek kalmaz inşallah!
Şehit oluruz! Şahadet bize daha çok yakışır." diyerek cevap veriyor.
Şehitlerin birçoğunun hayatında şunu fark
ettik: Birçok Şehit, şehit olacağını biliyor ve çevresindekilere de bunu haber
veriyor. Ve birçok şehidin ortak özelliği, sevgi ve aşk sahibi olmalarıdır.
Şehitler, çevresine sevgi ve aşk dağıtan kimselerdir. Kalplerinden gelen o
temiz sevgi ve aşk sayesinde tembellerin çalışmasına, hantalların atılgan
olmasına hatta aptalların bile zekileşmesine vesile oluyorlar.
Yine şehitlerin hayatlarında, onları en
çok endişelendiren şey; geride bıraktıkları yetimleridir. Allah rahmet eylesin
Şehit Sacid Abi son vasiyetini yaparken "Çocuklarıma sahip
çıkın!" diyerek bu dünyadan göçüp gitti.
Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu'nun Sacit
Abinin iki yetiminin başını okşaması, Mersin milletvekilimiz Faruk Dinç
Abimizin gözyaşları, bütün vatandaşlarımızı ağlattı.
Onun namazda Şehit oluşu, yaralı olmasına
rağmen ayakkabısını çıkararak halıya basması; o naifliği, o nazikliği, o
kibarlığı, o temizliği bütün memleketin diline destan oldu.
Uyuşturucu baronlarının Adana'yı ne hale
getirdiğini Adana'da yaşayanlar çok iyi bilir. Tek Adana'da değil Gaziantep ve
çevre iller; ülkemizin birçok şehri, uyuşturucu bataklığının içerisine
saplanmış durumdadır. İnşallah o temiz kan, başta Adana’mızı temizleyecek;
oradaki tüm şeytani yapıların etkisiz hale getirilmesine vesile olacaktır.
Buradan diyoruz ki: Değerli kardeşler,
bedenen ve ruhen canlanalım! Bir Müslüman, daima bedenen, ruhen Allah yolunda
insi ve cinni şeytanlarla savaşmaya, mücadele etmeye hazır olmalıdır. Bir
Müslüman daima atik, atılgan, cesur, mücadeleci olmalıdır.
Bu vesileyle şeytan ve dostlarının
Müslümanlara daima zarar vermeyi planladıklarını, Müslümanların her zaman insi
ve cinni şeytanlara karşı tedbirli olması gerektiğini hatırlatıyoruz. Tedbirin
de en güzelinin kardeşlerimizin fiziki anlamda vücutlarını geliştirmeleri,
bedeni anlamda kuvvetli olmaları ve düşmana karşı her türlü tedbiri
almalarından geçtiğini belirtmek isteriz.
Bütün kardeşlerimizin sağlık, sıhhat,
afiyet içerisinde, hayırlı uzun ömür sahibi olmalarını yüce Allah'tan niyaz
ediyoruz.