Amerika ordusuna mensup hava
kuvvetlerinde görevli asker, Washington’da israil Büyükelçiliği önünde kendini
diri diri yaktı ve yakarken “Free Palestine” diye bağıra bağıra can verdi. Bir
dakika içerisinde olay yerine gelen polis ekipleri yanarak can veren adama
yardım edeceklerine silah çekip doğrulttular, ardından yanarak can veren
cesedi, yangın söndürme tüpü ile söndürdüler.
Farkında mısınız nesil olarak
ne kadar büyük sahnelere şahitlik ediyoruz? Koronavirüs, 6 Şubat depremi ve şu
anda Filistinli Müslümanların açlıktan ölmesi… Birkaç ay içerisinde 30.000
insanın canice katledilmesi... Sizce bu olaylar tarih kitaplarına nasıl
yazılacak? Ve biz Türkiye olarak Türkiye halkı olarak bu olaylar yaşanırken
sınavımızı verebildik mi?
6 Şubat depremindeki
yardımlaşmamız takdire şayandı. Koronavirüsü de Allah'ın yardımıyla
atlatıverdik. Birçok ülkenin hastaları sokaklarda yardımsız bir şekilde ölürken
ülke olarak salgını en az zayiatla ve salgına karşı aldığımız tedbirlerden
dolayı takdir edilecek bir gayretle virüsü atlattık.
Gelin görün ki şu Filistin
meselesinde kaybediyoruz dostlar. Filistinli Müslümanlar israil’e en çok meyve
sebze gönderen ülke olduğumuz için bizi kınıyorlar. Ticari ilişkilerimizi zerre
kadar azaltmadığımız için bizi kınıyorlar. Açlıktan ölen, haksız yere öldürülen
30 binden fazla Filistinli Müslüman bizi kınıyor.
NATO ülkesi olduğumuzu
biliyoruz. Amerika ile stratejik ortak olduğumuzu da biliyoruz. Ülke olarak
israil ile aramızı bozmaktan korkuyoruz. En ufak bir açıklamamızda ekonomimizi
sarsacak hamleler yapmasından korktuğumuzu da biliyoruz. Milli çıkarlar olduğunu,
öncelikle kendi ülkemiz insanını korumak gerektiği ile ilgili idarecilerin
mazeretler ileri sürdüğünü biliyoruz.
Ey bu ülkeyi yönetenler!
Haydi bizler sizin mazeretlerinizi kabul ettik diyelim. Peki, tarih Filistin
ile ilgili duruşunuzu nasıl yazacak, düşünüyor musunuz? Mahşer meydanında,
kıyamet gününde 30 binden fazla insan; ‘Yok mu bana yardım edecek?’ diyerek öldürüldüğü
halde hiçbir şey yapmayışımızdan dolayı Allah'a ne cevap vereceğinizi düşünüyor
musunuz?
Ey Türkiye halkı! Gündeminde
belediye seçimleri var. Muhtarların, belediye başkan adaylarının her yerde
posterleri, fotoğrafları ve vaatleri var. Sosyal medya hesaplarında seçimlerle
ilgili paylaşımlar her yeri kaplamış durumda. Filistinli mazlumların acı ve
ızdırabı artık unutulmak isteniyor değil mi?
Ey Türkiye halkı! Mazlum Filistin halkına
sahip çıkmamanın bir bedeli var mıdır, yok mudur? Filistin için elinden geleni
halk olarak yaptın mı yapmadın mı? Vicdanın rahat mı değil mi?
Bütün cami imamlarımıza,
Diyanet İşleri Başkanlığı'na sesleniyoruz: Filistin için dua ediyorsunuz.
İsrail için de beddua ediyor musunuz?
Sivil toplum kuruluşları ve
Diyanet İşleri Başkanlığı yardımlar topladı. Ey yardım toplayanlar, bu
yardımların Filistin'e ulaşması için gerek hükümeti gerek kamuoyunu harekete
geçirebildiniz mi?
Ey Türkiye Büyük Millet
Meclisi milletvekilleri, bakanlar, bürokratlar! Allah'ın kendisine imkan ve
kudret verdiği kimseler! Filistin meselesinde üzerinize düşeni yaptınız mı?
Kıyamet günü Allah azze ve celle sizi hesaba çektiğinde kendinizi kurtaracak bir
mazeretiniz veya bir gayretiniz var mı?
Ben sıradan bir vatandaşım; ne kudretim var ne imkanım diyen kimseler! Filistin meselesinde meydanlara çıkıp Filistin halkının yanında olduğunuzu haykırdınız mı? Bu yönetenlerin harekete geçmesi için sloganlar attınız mı?
Sosyal medya kullanıcıları!
Paylaşımlarınızla Filistin meselesinde, mazlum Filistin halkının yanında
oldunuz mu?
Gelin hepimiz, kendi
imkanlarımız ölçüsünde Filistin meselesinde mazlum Filistin halkının yanında
olalım. Yöneticilerimizi harekete geçirmek için ne gerekiyorsa hep birlikte
halk olarak yapalım.
Selam ve dua ile...