Allah’ım, haddimi aşıyorsam
affına sığınırım!
Diyorum ki, Allah’ım, Senin
velilerin, Senin dostların gerçekten bunlar mı?
Sen dostlarını velilerini
nerelerden, kimlerden, hangi tür insanların içinden seçersin Allah’ım?
İnsanların zannettiği gibi
Senin dostların velilerin hep böyle saraylarda yaşayan, etrafında diğer
insanların pervaneler gibi döndüğü, dolaştığı kişiler midir?
Allah’ım, Senin dostların,
Senin velilerin bu şekilde elleri hiç sıcak sudan soğuk suya değmeyen, bir
dediği iki edilmeyen kişiler midir?
Allah’ım, Senin velilerin hep
böyle son model otomobillere mi binerler?
Senin dostların, Senin
velilerin hep böyle uzun konvoylar ve yüzlerce korumalar eşliğinde mi gezip
dolaşırlar?
Senin dostlarını, Senin
velilerini hep böyle kişiler arasında mı arayalım, hep böyle mi olurlar, başka
yerlerde olmazlar mı Allah’ım?
Allah’ım, Sen kendine hiç
ayakkabı boyacılarından bir veli, bir dost edinmez misin?
Kavşaklarda, kırmızı
ışıklarda mendil satanlardan, çiçek satanlardan, su satanlardan dostların
velilerin olmaz mı Allah’ım?
Allah’ım, sabahları erkenden
kalkarak sokak sokak kağıt toplayanların içinden kendine hiç veli seçmedin mi?
Allah’ım, Senin velilerin hep
böyle büyük çiftliklerde mi yaşar, saraylarda mı oturur, mükellef sofralardan
mı yiyip içerler?
Allah’ım, mevsimlik
işçilerden, ırgatlardan, başka şehirlere pancar çapalamaya gidenler arasından
Kendine veli seçtiğin olmaz mı?
Fındık toplamak için ülkenin
bir ucundan bir ucuna koşanların arasından sevdiğin, Kendine dost edindiğin
olmaz mı Allah’ım?
Rızıkları için bu koşuşturma
esnasında her sene meydana gelen kazalarda canlarını kaybedenler arasında Senin
şehid saydığın, veli olarak seçtiklerin olmaz mı Allah’ım?
Allah’ım, nezarethanelerden,
hapishanelerden, esir kamplarından Kendine veli seçmez misin, dost edinmez
misin?
Sığınma merkezlerinde,
sınırlardaki tel örgülerin diplerinde bekleşenlerin arasında Senin velilerin
olmaz mı Allah’ım?
Allah’ım, ömürlerini
zindanlarda, sürgünlerde tüketenlerin arasından Sen kendine dost edinmez misin?
Allah’ım, dostlarını,
velilerini böyle her sene umreye gidenlerin içinden, Kâbe’yi tavaf edenlerin
arasından mı seçersin?
Suud zindanlarında hiç dostun
yok mudur Allah’ım?
Mısır zindanlarından, Suriye
zindanlarından, israil zindanlarından hiç dostun yok mudur Allah'ım?
Allah’ım, Sen dostlarını hep
böyle protokollerde, en ön sıralarda oturanların arasından mı seçersin?
En arka taraflarda, hiçbir
fotoğraf karesine girmeyen hiçbir ekranda görünmeyenlerden Senin velilerin
olmaz mı Allah’ım?
İtilip kakılanlardan,
kuyrukta bekleyenlerden, arka sokaklardan, yani ötekilerden hiç Allah Dostu,
Allah’ın velisi yok mudur?
Allah’ım, haddimi aşmışsam
affına sığınırım, bağışlanmanı dilerim.
Biz inanıyoruz ki Senin
gerçekten dostların, gerçekten velilerin vardır.
Ne olur Sen bize onları
göster!