Bismihi Teala.

Sahiden sormak isterim;

 Kürt dili milliliğe aykırı bir unsur mudur?

Olmadı.

Soruyu başka şekil sorayım.

Müfredata Kürtçe’nin alınması ülkenin bekasına tehdit mi?

Türk-Kürt kardeşliği deniliyor.

Peki, bu klişe dil kardeşliğinde neden tezahür etmiyor?

Hep korkularımızın esiri mi olacağız?

Yıllardır devam edegelen farklılıklara karşı

empati duygusunun zayıflığı

eğitim sisteminin ürünü değil midir?

Zaten sorun da burda ya…

Dilin, bir halkın kimliğini ve tarihinin taşıyıcısı olduğundan dem vururuz.

Dile getirdiğimiz çoğu kez boğazda düğümleniyor.

Yani içte, gönülde yer bulamıyor.

Muzdarip olduğumuz çok şey var, neyse…

   Eğitimdeki çeşitlilik toplumsal barışı ve hoşgörüyü güçlendirmez mi?

Kürtçe’nin eğitimde geniş yer bulması Türkiye için önemli bir kazanım olmaz mı?

Halbuki mazide Anadolu coğrafyası birçok farklı kültür ve dili barındırmıştır.

Burada pek çok örnek verilebilir.

Ne yazık ki Kürt dili ve kültürü uzun yıllar boyunca eğitimde dışlanmış.

Oysa bir dilin eğitim siteminde yer bulması;

o halkın kültürünün ve tarihinin saygıyla ele alınması değil midir?

Kürt dilinin müfredatta yer bulması dilsel bir hak olduğu gibi

toplumsal bütünleşmeye ve kültürel çeşitliliğe ciddi katkı sağlayamaz mı?

   Türkiye’de, Kürtçe ana dil olarak konuşulan, milyonların günlük yaşamının bir parçasıdır.

Ancak Türk Eğitim siteminde Kürtçe’ye yönelik ciddi sınırlamalar devam etmektedir.

Ne kadar böyle gider bilmem.

Bildiğim; marazi tutumla bir yere varılamayacağı…

Türkiye’de eğitim sisteminin Kürt dili ve

 kültürünü daha kapsayıcı şekilde ele alması elzemdir.

Eğitimde dilsel çeşitliliğin tanınması kültürel zenginliği gerektirir.

Bu bağlamda MEB’e büyük sorumluluklar düşmektedir.

Toparlayacak olursak,

Kürt dilinin eğitimde yer alması,

sadece bir dil meselesi değil,

aynı zamanda toplumsal bütünleşme meselesidir.

 Kürt diline saygı,

sadece bir halkın değil,

 tüm insanlığın kültürel mirasına yapılan saygıdır.

Kalın sağlıcakla…