0

Bugün hiç lafı gevelemeden, evirip çevirmeden, sağlam bir giriş yapayım derken dallandırıp budaklandırmadan yüreğimden çıplak çıkan kelimeleri bütün sadeliğiyle yazıyorum.

Sözüm bu milletin içindeki dinsiz rezil tayfaya değil, onları Allahın kahrediciliğine havale ediyor ve mayasında İslam, gönlünde iman olan, çizgisinden sapmış tüm Kürt kardeşlerime sesleniyorum.

Ey İslam ile şeref bulan Kürt kardeşlerim! Ey Selahaddin’in torunları! Bu kaçıncı rezillik. Bu kaçıncı hakaret mukaddesatına yapılan. Ne zamana kadar bu alçak zihniyetin peşinden cehenneme sürüklenmeye devam edeceksiniz.

Bunlar değil mi İslam’ın şiarı olan çarşaf ile alay edenler, bunlar değil mi “Kürtleri Muhammed’in dini geri bıraktı” diyenler, bunlar değil mi  yarı tanrı olduğunu iddia edenler.  

Özgürlük adı altında allayıp pullayıp Kürdistan’a ibneliği pazarlayanlara, Cami ve Kur’an kurslarını kundaklayıp mukaddes kitabını yakanlara ne zamana dek gözlerini yumacaksın. Daha ne kadar kulaklarını tıkayacak ve katlanmaya devam edeceksin bu hakaretlere.

Kürtlük iddia edip, Müslüman Kürt gençlerini yüksek binalardan atıp başlarını taşla ezen, üzerine benzin döküp yakan bu zihniyeti daha ne kadar barındıracaksın bu topraklarda.

Ey Müslüman Kürt milleti!

Mahallelerine hendekler kazıp perdeler çekecekler, sen hala gözündeki perdeyi kaldırmayacak mısın?

Bakır! tepside ikram edilmiş bir Kobani kantoncuğunu millete kendi zaferi diye yutturup avuçlarına düşen gençleri  burada da şehirlere sürecek ve  İki binin üzerinde gencini  hendeklere kurban edecekler de,  sen hala gerçek katilden hesap sormayacak mısın?

Bir zamanlar sen, namaz kılmayan idarecileri memleketinde barındırmazken, şimdi senden olanlar, “namaz bir tiyatrodur” diyecek ve dağ başında tiyatro kurup senin namazınla alay edecek,  sen onlarla saf tutmaya devam edeceksin?

Günde beş vakit namaza durmak için kıbleye döndüğün yüzünü, Tv kanallarına, Taksim meydanlarına çevirecekler de sen hala susacaksın öyle mi?

“İslam kadına bir şey vermemiştir” deyip en hassas noktan olan namus anlayışına “kabus” olarak bakacaklar ve sen bu kabustan uyanmayacaksın.

Eşcinselleri, seni temsil etsinler diye aday gösterecekler, sen baraj uğruna görmezden geleceksin.

Ve şimdi de Charlie Hebdo’cular,  gözlerinin içine baka baka senin peygamberine, alçakça bir karikatürle hakaret edecekler, sen ” artık yeter” demeyeceksin öyle mi?

Yazık ki ne yazık!

 

 

Ey İslam’ın bahadırları!

Mukaddesatına dil uzatıldığında tüm korkuları alt edip düşmanın kalbine korku salan kahramanlığın nerede? İçinde Peygamberinize böyle hakaret edilecek bağımsız bir Kürdistan’ı, bin yıllık dünya esaretine kurban edecek imanınız nerede kaldı?

Bütün bu kepazelikleri gördüğü bildiği halde sırf kavmiyetçilik adına, bırak sineye çekmeyi neredeyse rahatsızlık bile duymayan, özgürlük mücadelesi adı altında çıktığı bu yolda, içine düştüğü esareti görmeyen basireti bağlanmışları düşününce, bir zamanlar ümmete seslenen küçük Filistinli kızın feryadı dolanıyor dilime, içimden mırıldanıyorum sadece.

“We arun aleykum! We arun aleykum!..

 

                                                                                                                                                           

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *