Okumayan, okumadığı için
düşünmeyi, tefekkür etmeyi unutan, olaylar karşısında duyarsız, ilgisiz,
sorgulamayı bilmeyen, rüzgârların önünde savrulan bir yaprak misali kültürel
saldırlar karşısında korumasız bir nesil yetişiyor. Bilgi ve bilinç yoksunu bir
nesil yetişiyor.
Eskiden her evde bir kitaplık
vardı. İnsanlar okudukları kitap sayısıyla övünürlerdi. Sohbetlerde kitaplar
konuşulurdu. Özellikle öğrenciler,
eğitimli gençler bir araya gelince birbirlerine hangi kitapları okuduklarını
sorarlardı. Kitapların içeriğinden bahsedip sohbet ederlerdi. Özellikle bu
durum dindar gençlerde daha da baskındı. Doksanlı yılların, hatta 2000’li
yılların gençliği düşünen, sorgulayan, halkın ve ülkenin geleceği konusunda
kaygı duyan bir gençlikti.
Ne yazık ki internetin yaygınlaşması,
akıllı telefonların her eve girmesi,
sosyal medyanın adeta toplumu esir alması sonrası kitap unutuldu. Okuma
unutuldu. Bugün gençlik boş içerikli, edebi anlamda değersiz, ahlak ve edebe
saldırı maksatlı kaleme alınmış birkaç popüler kitabın dışında kitap nedir,
okuma nedir bilmiyor. Bilgi ve bilinç vermeyen, hatta afyon gibi uyuşturan ve
gençliğin nefsani arzularına hitap eden bu kitapların çoğu egemen çevreler
tarafından bilinçli olarak gençliğe okutuluyor. Yoğun bir propaganda gücüyle
gençlik bu tür kitaplara yönlendiriliyor. Düşünmeyen, sorgulamayan, kaderi
hakkında söz sahibi olmayan, geleceğiyle ilgili karar verme yeteneğinden
yoksun, zavallı bir gençlik yetişsin isteniyor.
Okumayan, bilgi ve bilinç sahibi
olmayan bir gençliğin varlığı büyük bir tehdittir. Çabuk aldanan, çabuk kandırılan, çabuk
oyuna gelen, algı operasyonlarına kolaylıkla kanan böyle bir gençlik dış
düşmanların, emperyalist güçlerin elinde çok rahat bir şekilde oyuncağa
dönüşebilir. Ki bugün İslam
dünyasında yaşanan iç huzursuzlukların, kargaşanın nedenlerinden biri de budur.
Çabuk kandırılan, oyuna gelen bir gençlik ülkenin, halkın geleceği, huzuru, iç
barışı, bağımsızlığı için büyük bir tehlikedir. Gençlik kültür ve bilinçten
yoksun olduğu için İslam düşmanı sapkın akımların, ahlak düşmanı şer güçlerin
tehdidi altındadır da aynı zaman. Bu şer güçler gençliği kolaylıkla
etkilemekte, şeytani projelerini hayata geçirme konusunda zorluk çekmemektedir.
Yetkililer, eğitimciler, anne
babalar, sorumluluk duyan, ülkenin geleceğini düşünen herkes bu konuda
duyarlılık göstermeli, okuyan bir neslin yetişmesi için harekete geçmelidir.
Milli, manevi, ahlaki değerlerle barışık, kültür ve bilinç aşılayan, kaliteli
bir okuma için seferberlik başlatılmalıdır. Özellikle her evde birer kitaplık
olmalı, anne ve babalar okuyarak çocuklarına örnek olmalıdırlar.
Yetkililer kitaba ulaşımı
kolaylaştırmalı, kitap hediye kampanyaları yaygınlaştırılmalı, kitaba, yazara
ve okumaya önem verilmeli, bu konuda toplum ve gençlik teşvik görmelidir. Ateş
pahası olan kitap fiyatları aşağı çekilmeli, özellikle eğitimciler kitap
konusunda öğrencileri için örnek teşkil etmeli. Devlet, STK’lar, diğer
kurumlar, camialar kitaba ciddi yatırım yapmalı, okumanın yaygınlaşması için
özel bütçe ayırmalı ve bunu sürekli yapmalıdır.
Ancak dediğim gibi kaliteli,
toplumun değerleriyle barışık, dış güçlerin, düşman oluşumların, sapkın
ideoloji ve akımların propagandasını yapmayan bir okuma olmalı bu. Kaliteli,
seviyeli, halkıyla barışık, özgür düşünceli, manevi ve ahlaki değerlere bağlı
yazarlara sahip çıkılmalı, bu yazar, aydın ve edebiyatçıların önü açılmalı,
gençlik ve toplum bu kalemleri okumaya yönlendirilmeli.
Batıl,
yoz, düşman ideolojilerin, sapkın akımların, sömürgeci dış güçlerin, ahlak
yoksunu Batılı yazarların eserlerine mahkûm edilen bir gençlikten ne bu ülkeye
ve ne de bu halka hiçbir fayda gelmez. Böyle bir okuma gençlikteki ahlaki yozlaşmayı, değerlerden uzaklaşmayı,
akli ve bilinçsel uyuşukluğu artırmaktan başka bir işe yaramaz.
0 yorum