Bu hafta newroz konusuna değinmek
istiyorum. Malum, tartışılmaya devam ediyor. Meselenin doğru bir bağlamda
anlaşılması önemlidir. Yıllardan beri suiistimal edilen, bağlamından
koparılarak toplumsal bir mühendisliğe dönüştürülen bir husus. Özellikle bu
nedenle konunun dini, kültürel ve de sosyal anlamının vuzuha kavuşturulması
belki de bir zorunluluk haline gelmiştir.
Newroz’un özellikle dini
hassasiyetin yoğun olduğu Doğu bölgelerinde iki dini bayrama alternatif olarak
topluma sunulduğunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle Newroz’a yönelik programlara
büyük bir albeni oluşturulmaya ve halkın önüne alternatifsiz bir bayram olarak
konulmaya çalışıldığını da biliyoruz. Nitekim Doğu bölgelerinde yaşayan
insanlarımız biliyorlar. En ufak bahanede halkın Kurban ve Ramazan bayramlarını
ihya ederek yaşamalarına konulan yasaklar ve engellemeleri henüz unutmadık. Bu
baskılar yıllarca sürdü. Ancak hamd olsun ki Müslüman toplum buna prim vermedi.
Her seferinde de dini bayramlarını kutsiyetlerine uygun mutluluk, sürur ve
manevi hissiyat ile yaşadılar. Öte taraftan newroz etkinliklerinde inanç,
kültür ve geleneğimizin izin vermediği usul ve davranışların da halka
yaptırıldığına şahit olduk. Ateşe farklı anlam ve misyonlar yüklenmeye
çalışılması da bunlardan bir tanesidir.
Bu projenin farkında olarak;
newrozun dini bir bayram olmadığını herkes bilmelidir. Newroza böyle bir mana
yüklemeye çalışmak ve alternatif hale getirmek kirli bir projedir. Tutması da
Allah’ın izni ile mümkün olmayacaktır. Ancak şunu da bilmek gerekir ki newroz;
Kürtlerin, Türklerin, Farsların, Pakistan ve Afganistan toplumları ile birlikte
Kafkas bölgelerinin kültürlerinde asırlardan beri var olan bir etkinlik, bir
şenlik, bir gelenektir. New-roz demek, kelime anlamı olarak zaten yeni gün veya
yeni yıl anlamındadır. Baharın gelmesi ile birlikte zorluk ve sıkıntıların
bitmesi, insanlar ile birlikte diğer canlılar ile bitkilerin güzel günlere,
sürur, mutluluk ile bolluğa kavuşması, diriliş ve yeniden doğuş anlamında bir
gelenek olarak kutlanır.
Newrozun bizdeki karşılığı budur.
Başka anlamlar yüklemeye çalışan odakların bu etkinlik üzerinden nasıl bir
toplum mühendisliği yaptıklarını hep birlikte görüyoruz. Newrozun bağlamından
çıkarılarak toplumun inancına, kültürüne ve değerlerine zarar verecek bir
mecraya taşınmasına da müsamaha edilmemelidir.
Bunun meşruiyet anlamında da bir
sakıncası yoktur. Nitekim batıl şeyler karıştırılmamış örf, adet ve gelenekler,
İslam şeriatında da meşrudur. Meşru örfün şer’i kaynaklardan biri olduğu
hususu, usul ilmine vakıf insanlarca da malumdur.
Newrozu suiistimal ederek, batıl
şeyler karıştırarak insanları Allah’tan uzaklaştırma, insanların inanç, kültür
ve değerlerini tahrif etme anlamında bir toplumsal mühendisliğe dönüştürmek
elbette caiz değildir. Hele hele dini değerlere ve bayramlara alternatif olarak
sunmaya çalışmak, haramdır. Buna cevaz verilmesi mümkün değildir. Bu anlamda
benim yazdıklarımın, newrozu haram kabul eden muhterem Seydalarımın fetvaları
arasında bir çelişki yoktur. Newroz üzerinden toplumumuzun öz değerlerinden
soyutlanması projelerine karşı durmak hepimizin vazifesidir.
0 yorum