Son zamanlarda zamlar yağmur gibi
yağmaya başladı. Nereye bakıyorsun zam. Bir fiyata aldığın ürünü bir daha aynı
fiyata alamıyorsun. Zamlar öyle bir hale geldi ki artık dar gelirli halkın
ekonomik gücünü de aşmış durumda.
Eskiden zam bir kere gelirdi. Sen
de hesabını ona göre yapıyordun. Bugün artık aylık değil, haftalık değil,
günlüğe bağlamış. Günlük zam geliyor. Bu gidişe de kimse dur diyemiyor,
demiyor.
Tamam, anladık serbest piyasa var
ama bu serbestlik daha çok açgözlülük ve kötü niyetliliğin eseridir. Zamları
dolara, dövize bağlayanlar şimdi dolar düştü, döviz düştü ama hala zamlar devam
ediyor. Evet, pahalı aldığın bazı ürünlerin olabilir ama hepsine sürekli zam
üstüne zam koymak da halka zulümdür.
Devlet önce kendisinden
başlamalı. Önce kendisi zamları durdurmalı. Halkın en temel ihtiyacı olan
ısınma, barınma ve akaryakıta zam üstüne zam bindir, sonra da gel vatandaşa
niye zam yapıyorsun diye yakasına yapış. Böyle bir devlet anlayışı olabilir mi?
Önce iğneyi kendine batıracaksın sonra da çuvaldızı…
Dünya genelinde bir kriz var
diyoruz ama ha bire gıda maddelerini ihraç diyoruz. İç piyasa dışarıya bakıyor
ki fiyatlar yüksek, ihracatçı kazanıyor, o da kazanmak için zam üstüne zam
yapıyor. Artık zamlar da durmuyor. Sürekli zam, sürekli zam. Bu işin sonu hiç
de iyiye gitmiyor. Kardeşim, artık bu zamların duracağı bir nokta yok mu?
Hükümetin yaptığı maaş zamları daha cebe girmeden bu zamlarla uçtu gitti. Biz
şimdi ne anladık bu maaş zamlarından. Kepçeyle verdin ama kaşık kaşık verdiğini
geri aldın. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
Hükümet bir an önce temel gıda
maddelerinde fiyat sabitlemesine gitmeli. Yağ, şeker, un ve bakliyat
ürünlerinde devlet müdahalesine gitmeli. Alışı, verişi ve karı hesaplayıp bu
işe el koymalı. Zengin zaten zengin. Malına zam üstüne zam koyduğundan bir
kaybı olmuyor. Ama alt tabakadaki millet perişanlığa doğru hızla gidiyor. Artık
uzatmaları oynuyor. Eğer bu işe devlet olarak bir el atıp gerekli düzenlemeler
yapılmazsa, çok yakında Ecevit hükümeti gibi, toplumsal olaylar patlak vermeye
başlayacak. Çünkü bu zamlar durmuyor. Sabitlenmiyor. Her gün değişiyor. Nereye
kadar gidecek? En son bıçak kemiğe dayanacak ve hükümetin kucağında patlayacak!
Daha yol yakınken tedbir
alınmalı. Temel gıda maddelerinde önlem alınmalı ve bu zam furyasına bir dur
denmeli. Fakirin aç kaldığı yerde zengin de rahat edemez, devlet de rahat
edemez. Bugün fakir, her zam geldiğinde, biraz daha fakirleşiyor. Ve umutları
tükeniyor.
Umutları da tüketmeyin ve bu zam
furyasına bir dur deyin. Yoksa aç insana yaptığın yolların, diktiğin
hastanelerin ve yaptığın hizmetlerin hiçbir faydası ve kıymeti olmaz. Sonra da
dönüp bu halkı suçlamayın!
0 yorum