481

 Büyük Şeytan Amerika ve Batının Suriye’de ne aradığını, derdinin ne olduğunu artık herkes biliyor. Suriye’deki savaşın, İslam âlemine yönelik böl, parçala, yut projesinin bir uzantısı ve devamı olduğunu büyük şeytan bu aşamadan sonra gizleme ihtiyacı duymuyor.

Ümmet olarak, İslam dünyası olarak korkunç bir Haçlı saldırısıyla karşı karşıyayız. Bu Haçlı saldırısının başını Amerika ve İsrail çekiyor. Avrupa ve onlarla birlikte hareket eden işbirlikçi rejimler de bu saldırılara destek oluyor. Irak, Libya, Suriye, Afganistan, Mısır, Lübnan, Yemen, İran ve Türkiye… Tüm İslam toprakları hedefte…

Amerika ve İsrail bir asır daha İslam ümmetinin zilletinin sürmesini istiyor. Tarihi günler, tarihi zamanlar yaşıyoruz. Direnmekten, karşı koymaktan başka çaremiz yok. Tereddüt ve korkaklık, kararsızlık bir asır daha sömürü çarkına bizi mahkûm edebilir.

Büyük şeytan İslam ümmetinin baş düşmanı... Onunla savaşmalıyız, onun taraftarları ve uşaklarıyla da savaşmalıyız. Öz oğullarımız bile olsalar, aynı kavmin, aynı dilin, aynı coğrafyanın çocukları da olsak Amerika’yı topraklarımıza çağıran, Amerika’nın bayrakları altında varlık gösteren her unsuru düşman görmeliyiz.

Amerika’nın hiçbir Müslüman ve mazlum halkın hayrını istemeyeceğini, hiçbir mazlum ve Müslüman halkın dostu olmayacağını bilmeli ve her tür Amerikancı yapıyı mahkûm etmeliyiz. Amerika ve İsrail’in Müslümanlara sadece zillet, parçalanmışlık, sömürü ve zulüm getirdiğinin bilinci gölgesinde mazlum Müslüman halkları onların çıkarlarına kurban edenlerden beraatımızı ilan etmeliyiz.

Evet, Amerika ile savaşmalıyız, savaşmaktan başka çaremizin olmadığını bilmeliyiz ama vahdet içinde, hep birlikte ve tüm Müslümanlar için… Bir ulusun veya kavmin değil bütün olarak İslam milletinin, İslam ümmetinin geleceği, kurtuluş ve özgürlüğü için… Sadece İslam’a sarılarak, Allah’tan yardım dileyerek, hangi kavimden olursa olsun tüm dünya Müslümanlarıyla işbirliği içinde savaşın ve direnişin çocukları olmalıyız.

Küçük hesapların, küçük çıkarların, küçük pazarlıkların vakti çoktan geçti. Düşman güçlü ve oyunu büyük oynuyor. Gözlerini büyük hedeflere dikmiş düşmanımız, ümmetin düşmanı…

Suriye düşmemeli, Suriye parçalanmamalı, Suriye bölünmemeli… Amerika ve İsrail’in hedefi açık, parçalanmış, bölünmüş, toprak bütünlüğü gitmiş bir Suriye istiyorlar. Zihinleri kirlenmiş bazı kesimler, bazı yapılar bu hengâmede onlara payanda olarak, onlar için paralı askerlik yaparak bir halk için sözde bağımsız bir devlet kuracaklarını sanıyorlar. Amerika ve İsrail’in bir halkın mazlumiyetini kullanarak Suriye’ye çöreklenmek, yerleşmek istediklerini fark etmiyorlar ya da bile bile bu ihanete payanda oluyorlar.

Suriye parçalanmamalı, Suriye parçalanırsa Türkiye parçalanır.

Eğri oturup doğru konuşmanın zamanıdır. Türkiye’nin hataları olabilir, yanlışlıkları olabilir, milliyetçi ve ulusçu bazı söylem ve pratikleriyle Müslüman Kürt halkını küstürmüş veya kızdırmış olabilir, beklentileri karşılamaktan uzak olabilir. Türkiye’nin şu anki savaşı, Afrin ve diğer yerlerdeki savaşı kesinlikle Kürt halkına karşı değildir.

Türkiye şu an Amerika ile savaşıyor. PYD, PKK Kürt halkının değil Amerika’nın çıkarları adına Türkiye ile mücadele ediyor.

Türkiye Amerika ile savaşmanın ne büyük ve tehlikeli ama mecburi bir iş olduğunun bilinciyle hareket ederek, Müslüman halkları ötekileştiren tüm kavmiyetçi söylem ve pratikleri bir kenara bırakarak, tüm ümmetin çıkar ve geleceğini önceleyerek, Amerika ile savaşan tüm İslami ve özgür devlet, cemaat ve oluşumlarla işbirliği içinde, dik ve tavizsiz, hiçbir bedelden korkmadan, uzlaşma yollarını aramanın beyhudeliğini kabullenerek girdiği bu yolda sonuna kadar gitmelidir.

 

 

 

 

 

 

 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *