HÜDA PAR EN ÖNDEYDİ

HÜDA PAR camiasının değerini bu halk bilmeli. Özellikle bölge halkı… HÜDA PAR camiası her türlü riski göze alarak, darbenin ilk gecesinden itibaren sokaklara çıktı ve diğer halk kesimlerine cesaret verdi. Herkes de biliyor ki HÜDA PAR’ın bu cesur önderliği olmasaydı bölge halkı bilinen karanlık mihraklardan çekinip meydana inmeyebilirdi. Ama bu camiadan cesaret alarak darbe karşıtı gösteriler için meydana indi.

Bundan ötürü bu camianın değeri bilinmeli. Sadece darbe meselesinde değil. Her meselede…

İslam ümmetinin büyük bir fitne ve karmaşanın içine düştüğü, tekfir hastalığının alıp başını gittiği, mezhepçiliğin adeta din yerine konulduğu, kimsenin kimseyi umursamadığı, Müslüman halkların acıları karşısında duyarsızlık ve ilgisizliğin had safhada olduğu böyle bir zaman diliminde HÜDA PAR etrafında bir araya toplanmış İslami camianın varlığı ümmet için büyük bir kazanımdır. Müslüman halklar için, mazlum Kürt halkı için, Türkler için, ümmet için büyük bir kazanım…

Bu camianın değerini bilmek lazım… Bu camiaya dört elle sarılmak lazım. Kurtuluşa giden sağlam yollardan birinin de bu camianın varlığıyla mümkün olduğunu anlamak lazım. Düşmanlar bunu biliyorlar. O yüzden bu camiayı etkisizleştirmek için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Dostların da bunu bilmesi lazım…

Kürt halkının bu camiayı tanıması, bilmesi, bu camiayla arasına örülmek istenen suni duvarları görmesi lazım. Kendisine dost diye tanıtılanların yaptıkları ortada. Kurtarıcı diye sunulanların yol açtığı vahşet ve yıkım ortada. Ve bu camianın yaptıkları ortada…

İslami kesimler ve İslami hareketler de bu camianın değerini bilmeli. Herkesin birbirini tekfir ettiği, kuyusunu kazdığı, mezhepçiliğin kalpleri darmadağın ettiği, grup ve mezhep taassubunun İslam kardeşliğini unutturduğu bir ortamda bu camia ne pahasına olursa olsun vahdet dedi, kardeşlik dedi, uhuvvet dedi. Hiçbir İslami kesime düşmanlık yapmadı, tüm İslam mezheplerini saygın bildi, haksız ithamlara, bağnazca saldırılara uğrama pahasına vahdet ve kardeşlik davasından taviz vermedi.

Bu camia ümmet için, Müslümanlar için bir şanstır. Müslümanlar arasında köprü görevi görecek, İslami kesimleri İslam kardeşliği etrafında toplayacak, Müslümanların toparlanıp güç ve kudret sahibi olmalarına katkı sağlayacak bir şans… İslam düşmanlarının sinsi plan ve projelerle, mezhepçilik ve milliyetçilik fitnesiyle Müslümanları parçalama emellerine çomak sokan bir şans.

Müslüman Kürt halkıyla Müslüman Türk halkını kardeşlik bağıyla birleştirme çabasına yoğunlaşmış bu aziz camia ne yazık ki değeri bilinmeyen bir hazine mesabesindedir. Daha önce de belirttiğim gibi İslam düşmanları bu camianın kendileri için, emperyalist emelleri için, sömürü düzenleri için, Kürdistan ve Türkiye üzerindeki karanlık projeleri için ne kadar büyük bir tehlike olduğunun farkında. O yüzden bu camianın önünü kesmek için, halkla arasına duvarlar örmek, yalnızlaştırıp marjinalleştirmek için ne gerekiyorsa yapıyor. Bu camiayla mücadele eden dostlarına, kuklalarına sınırsız bir destek veriyor.

Ümmet düşmanlarının bu camiayı yok sayması, görmezden gelmesi normal karşılanabilir. Bu onların görevi… Fakat darbenin ilk gecesinden itibaren meydanlarda aslanlar gibi dik duran, halkından yana tavır alıp darbecilerin öfkesini umursamayan, FETÖ terör örgütünün en büyük mağduru olan bu camiayı hükümet görmezden gelmemeli. Bu camianın kendileri için de mazlum halk için de büyük bir şans olduğunu görerek sesine kulak vermeli. FETÖ tarafından haksız yere zindanlara atılmış bu camia mensubu mahkumları özgürlüklerine kavuşturmalı.