İnsanların
çoğunun neredeyse tüm hesaplarını geçici menfaatler üzerinden yaptığı şu fani
dünyada, muhsinleri, iyilik erlerini anlamak ne kadar da zor değil mi?
Karşılıksız
verenleri, katışıksız sevenleri..
İyilik
tohumlarını bin bir cefa ile ekip, terleriyle, gözyaşlarıyla ve hatta
kanlarıyla sulayanları..
Canları
pahasına tüm dünyaya erdemi, fazileti, ihsanı yayanları..
Yeryüzündeki
tüm kirlere rağmen; temiz kalabilenleri, tüm kötülere rağmen; iyilik üzere durabilenleri
anlamak, çok ama çok zor değil mi!?
Sahi
kimdir onlar!?
Çoğu
kez varlıklarını dahi unuttuğumuz... Kodamanlar arasında, kalabalıklarımız
arasında, o nurlu simalarını ve sadece Rablerinin bildiği salih amellerini fark
edemediğimiz bu özel, güzel, seçkin; muhlis ve muhsin kulların özellikleri
nelerdir?
Mükâfatları
ve dereceleri nasıldır?
İşte
Rabbimiz onlara dair bakın neler söylüyor yüce Kitabında..
O çok
sevdiği insan modeli hakkında...
“Muttakiler
bollukta ve darlıkta infak eden, öfkelerine hakim olan ve insanların
kusurlarını bağışlayanlardır. Allah iyilik edenleri (muhsinleri) sever.(Ali
İmran 134)
“Rablerinin
kendilerine vadettiğine kavuşurlar. Çünkü onlar, dünyadayken muhsin idiler.
Geceleri az uyurlar, seher vakitlerinde bağışlanma dilerlerdi.” (Zariyat/16-18).
“Sabret,
Allah iyilerin (muhsinlerin) ecrini zayi etmez.” (Hud/115).
“ Hayır!
Kim (iyilik yaparak)özü muhsin olarak yüzünü tertemiz, Allah’a teslim ederse
işte onun Rabbinin indinde ecri vardır. Onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun
olacak değillerdir.”(Bakara,112)
“Allah
da onlara hem dünya nimetini hem de ahiretin güzel mükâfatını verdi. Allah,
muhsinleri (iyilik yapanları sever).(Al’i İmran,148)
“Ama
davamız uğrunda, üstün gayret gösterenleri, bize varan yollara mutlaka yöneltiriz.
Şüphesiz Allah, iyilik ve güzelliği huy edinenlerle beraberdir.”(Ankebut,69)
“Bunlar,
hüküm ve hikmet dolu kitabın âyetleridir.
O,
iyi davranıp yaptığı işi güzel yapanlara doğru yolu gösteren bir rehber ve pek
büyük bir rahmettir.
Onlar namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, âhirete de tam ve kesin bir şekilde
inanırlar.
İşte Rablerinin gösterdiği yolda yürüyenler onlardır, kurtuluşa erecek olanlar
da yalnızca onlardır.”(Lokman,2-5)
Yani
onlar istikamet üzeredirler, iki dünya saadeti, izzeti, kurtuluşu onlar
içindir. Allah (c.c) onları sever ve onlarla beraberdir.
Var
mı daha ötesi?
Vekilleri
Allah’tır! Kefilleri Allah!
Niyetleri
Allah’tır! Hedefleri Allah...
Dünya
ölçekleriyle ölçülünce, belki de esamesi bile okunmaz çoğunun amma; her biri
yeryüzünün yıldızları gibidir.
Hayra
çağırır, iyilikte rehber olurlar.
Secde
secde, şehid olma pahasına...
Onlar;
iyilik damarları kurumaya yüz tutmuş bu dünyanın, iyilik damarlarını gerekirse
kanlarıyla sulamaktan geri durmayan; “Sacid’leri ,“Şehid”leridir.
İşte
iyilik erleri böyledir..
O
halde iyilik için parmağını dahi oynatmaktan imtina edenler, sadece iyiliğin
edebiyatını yapanlar, iyilik postuna bürünüp, hakikatte kötülüğün hamalı
olanlar bu hakikati bir kere daha görsün ve utansın!
Utançları, uyanışlarına vesile olsun...