Afganistan’daki son patlama, yeni
yönetimin işinin çok zor olacağını ve önümüzdeki dönemde çok daha zorlu komplo
ve saldırılara maruz kalacağını göstermektedir. 90 kişinin ölümü ve 150’den
fazla yaralının olduğu bu patlamaları, DAEŞ üstlendi. Tahliye işleminin
bitmesine 2-3 gün kala bu patlamanın gerçekleştirilmiş olması; iç çatışmanın
ilk fitili de ateşlenmiş oldu.
20 yıldan fazladır, Afganistan’ı
işgal altında bulunduran katil amerika; on binlerce mazlum Afganlıyı katletti.
Şimdi rezil bir şekilde yenilmiş ve alçak bir ruh hali ile Afganistan’ı terk
ediyor. Geride harabe haline getirmiş olduğu bir ülke, yüz binlerce sakat
insan, binlerce işbirlikçi ajan ve kaos girdabına çevirdiği aç ve perişan bir
coğrafyayı görüyoruz.
Ulusal ve uluslar arası medya; 20
yıllık ABD işgalini ve bu sürede gerçekleştirdiği katliamları, tecavüzleri,
insanlık dışı uygulamaları ve en iğrenci, müslümanların inancına yönelik
hakaret ve saldırılarının üstünü örtme, görmezlikten gelme ve katilin
masumluğunu!!? ispatlama telaşı içerisindedirler. ABD’nin işgalini,
katliamlarını ve alçakça uygulamalarına tek kelimeyle bahsedemeyen bu kirli
medyanın ‘Taliban’ın öcülüğünü’ sürekli dile getirmesi ise küfür cephesi ve
bütün karanlık mihraklarıyla beraber iş başında olduğunu bize göstermektedir.
İşte bu karanlık odaklardan bir
tanesi de 90 kişinin ölümüyle gerçekleşen bir katliama girişti. Bu saldırı
çeşidinin; ABD’nin, medreseleri öğrencileriyle beraber bombalamaktan, düğün
konvoylarını tamamen imha etmekten veya pazar yerlerini kan gölüne çevirmekten
hiçbir farkı yoktur. Saldırı ve katliam konseptleri aynı olan bu iki zalimin
aynı yerden emir aldıkları anlaşılmaktadır.
20 yıldır, Afganistan’ı yıkmaya,
yakmaya ve tahrip etmeye yönelik acımasızca saldırılarını sürdüren katil
ABD’nin, nihayetinde bu coğrafyada tutunamayarak rezil bir şekilde kaçması,
buraları yüzüstü bırakacağı anlamına gelmemelidir. Binlerce
ajan/işbirlikçisinin üzerinden yıllarca sürecek bir kaos planını devreye
koyacağını, ABD’nin kirli ve insanlık dışı geçmişini az buçuk bilen herkes bunu
rahatlıkla bilir.
Bu kaos planına isteyerek veya
bilmeyerek alet olacak olan her kimse (müslim/gayri müslim ) ABD’nin fitne
ateşine rezilce hizmet etmekten kurtulmayacaktır. Neticede İslam coğrafyasının
bir parçası batılı küfür dünyasının işgalinden kurtarılmıştır. Bu özgürlük
mücadelesinde binlerce insan canını feda etmiş, on binlerce insan sakat
kalmıştır. Bu özgürlük ve kurtuluş mücadelesine kast edecek her eylem ve
söylem, katil işgalcinin fitnesine hizmet etmiş olacaktır.
Fitne ve kaosa hizmet etmek
isteyen ahmaklar, işgalcinin kaçışını unutturacak, uğradığı rezil hezimeti bir
anda gündemden düşürecek ve mağlubiyet hüzünlerini sevince çevirecektir. Mazlum
Afgan halkının sevincini kursaklarında bırakacak ve yıllarca sürecek bir iç
savaşın kahredici acısını tekrar tekrar yaşatacaktır. Bu fitne ateşinin katil
amerika tarafından yakıldığını bilmeyecek kadar idraksiz ve kalpleri kör
olanlar, kaos girdabında ihanetlerine devam edeceklerdir.
İşgal, katliam ve mültecilik
bizim kaderimiz değildir. Ayrılık ve ihtilaflarımız üzerinden bizi birbirimize
düşmen haline getirmektedirler. Bunu anlamayacak kadar ahmak ve bu oyunları
göremeyecek kadar basiretten yoksun hale gelmişsek; içimizdeki ajan taşeronlar
eliyle ihtilaflarımız daha da derinleştirilecek, daha birçok işgal ve
katliamlardan geçirileceğiz. Ve çaresiz mülteciler olarak katil ve
işgalcilerden medet ummaya devam edeceğiz.