Toplumumuzu, Müslüman halkımızı ifsat projelerine, yozlaştırma çabalarına, Allah’tan ve İslam’dan uzaklaştırma gayretlerine karşı korumak, bu konuda çaba sarf etmek, ben iman ehliyim diyen her bir ferdin, mü’min kadın ve erkeğin görevidir.
Kabul etmeliyiz ki bugün halkımız İslam düşmanı güçlerin ve onların
yerli işbirlikçisi kesimlerin kültürel saldırısı altındadır. Özellikle
gençliğimizin imanı, akidesi, ahlakı, Allah’la irtibatı bu bozguncuların hedef
aldığı en önemli, hayati alanlardır. Toplumumuzu ve gençliğimizi bozmak için
gece gündüz çalışmakta, projeler üretmekte ve bu projelerine milyonlar
harcamaktadırlar.
Bu ifsat faaliyetlerinin önündeki en büyük engel hiç
kuşkusuz İslami hizmetlerdir. İslami hizmetlerin artması, yaygınlaşması
gerekmektedir. Elhamdülillah İslami hizmetler alanında çalışan kardeşlerimiz,
ağabeylerimiz var. Kendilerini İslami hizmetlere vakfetmiş İslam davetçileri
var. İslami oluşumlar, yapılar var. Ki
bunların içinde en çok göze çarpan oluşumlardan biri de Peygamber
Sevdalılarıdır.
Bu kardeşlerimiz medreseler açıp kız- erkek binlerce talebe
yetiştirmekte, Allah ve Peygamber aşkını topluma aşılmak için etkinlikler
düzenlemekte, kültürel faaliyetlerde bulunup tebliğ ve irşat çalışmaları yapmaktadırlar.
Bu gayretleri önemsemek zorundayız. Bu çabalar, çalışmalar,
faaliyetler toplumu İslam’dan uzaklaştırmak isteyen güçlerin ifsat
çalışmalarına karşı toplumun, gençliğin imanını, ahlakını koruma yolunda
atılmış hayati adımlardır. Bu çabaların desteğe, maddi katkıya ihtiyacı vardır.
İfsat çalışmalarına milyonları harcayan, büyük maddi kaynaklar sağlayan İslam
düşmanlarına karşı etkili bir mücadele verebilmek için bu İslami hizmetlerin de
parasal anlamda desteklenmesi gerekmektedir.
Zekât, infak, fitre ve sadakalar sadece yoksul ve muhtaçlar
için değil, İslami hizmetler için de harcanmalı. Allah’ın dinine hizmet, İslam
davasını topluma anlatıp insanları irşat etme yolunda da harcanmalı. Yüce
kitabımız zekât ve infakların Allah yolunda harcanması emrini de vermektedir.
İslam tarihine baktığımız zaman Müslümanların infak ve zekât
konusunda çok hassas olduklarını, en az namaz ve oruç kadar zekât ve infaka
önem verdiklerini görürüz. Peygamber Efendimizin zamanındaki İslami
hizmetlerin, İslami mücadelenin en büyük destekçileri olarak sahabeleri
görmekteyiz. Sahabeler Allah yolunda infak konusunda son derece cömert
davranmışlar, tabiri caiz ise ağızlarındaki lokmayı çıkarıp İslami hizmetlere
harcamışlardır. Tabi bu arada yoksul ve muhtaçları da unutmamışlar, hem Allah
yolunda harcamışlar hem de yoksul ve muhtaçlara yardım eli uzatmışlardır.
Bugün elhamdülillah İslami hizmetlerde bulunan Müslümanlar
yardım faaliyetleri konusunda da büyük bir çabanın içine girmişler, Umut
Kervanı ve benzeri yardım kuruluşları vesilesiyle Türkiye’de ve dünyada on
binlerce yetim, yoksul ve muhtaca yardım etmektedirler.
İslami hizmetlere yardım konusunu basite almamalı, sadece
biz değil, dindar halkımızı da bu konuda bilinçlendirip toplumumuzun,
gençliğimizin dünya ve ahiretinin selameti için gayret göstermeliyiz.