Seçim
sürecinin son virajına girildi. Herkes büyük bir heyecanla seçim için çalışmaya
ve halka kendini anlatarak oy toplamaya devam etmektedir. Seçimin normal süreci
böyledir ve bu sürecin sağlıklı bir şekilde nihayete ermesi için herkesin
kurallara uyması ve belki de en önemlisi dürüst, saygılı ve birbirlerine
tahammül ederek seçim sürecinin bitirilmesidir.
Anacak halka
anlatacak hiçbir projesi olmayanlar, bu millete hizmet etme erdem ve izzetinden
mahrum olanlar ile kaostan beslenen iradesiz ahmak sürüleri bu seçim sürecini
sabote etmeye çalışmaktadırlar. Hemen her seçim döneminde bu ülkenin ve dindar
halkının huzurunu yok etmeye programlanmış bazı karanlık zihniyetler, ortaya
çıkmakta ve insanları meşum emellerine alet etmek için kin ve nefretlerini bazı
provokatörler üzerinden orta yere sermektedirler.
Irkçılığı
maske edinen ama gerçekte başkalarının maşası olmaktan başka bir meziyeti
bulunmayan bazı ‘türler’ siyasetçi kimliğine bürünerek, topluma kin ve nefret
tohumlarını ekmeye çalışmaktadırlar. Toplumun kaynaşmaya ve birbirinin sesini
duyup ortak paydada buluşmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğu bu
hassas seçim sürecinde; ırkçılık mikrobunu her tarafa yayarak kötü niyetlerini
ve yıkıcı rollerini aleni hale getirmeye çalışmaktadır.
HÜDA PAR’ın
parti programı ve seçim çalışmalarıyla ülke gündeminin ana aktörü haline gelme
kabiliyeti, bu hastalıklı zihniyeti ciddi anlamda telaşlandırmış bulunmaktadır.
Hele Cumhur İttifakına katmış olduğu heyecan, seçim çalışmalarıyla ikna ettiği
insanların sayısının her geçen gün artması ve ortaya çıkan sinerjiyle seçim
sonucunun belirgin bir şekilde Sayın Erdoğan lehine netleşmesi, bu mikroplu
çevreleri daha bir kudurtmaktadır.
Bu ülkeyi
kaosa sürüklemek, halkın arasına kin ve nefret tohumlarını ekmek ve bu güzel
memleketi batının bir operasyon alanı haline getirmekten başka bir ideali
bulunmayan Zafer Partisi, İYİ Parti ve HDP gibi ırkçı, seküler ve dışarıdan
beslemeli mihraklar; halkın birliğine, huzuruna ve geleceğine kast etmeyi
ısrarla sürdürmektedirler. Bu ‘mikroplu cerahatler’ çok küçük bir kesimi
oluşturmakla beraber, çevreye mikrop saçtıklarından zararları her geçen gün
artmaktadır.
‘Sinek bir şey
değil, ama mide bulandırır’ kabilinden olaya bakmakta fayda vardır. Bunların
yapıp ettikleri, mide bulandırmaktan başka bir işe yaramaz. Ancak bu mikrobun
daha fazla etrafa yayılmaması için de acilen tedavi edilmeye ihtiyacı vardır.
Halkın arasına kin ve düşmanlığı alenen yerleştirmeye çalışan bu karanlık
zihniyeti, hemen adaletin önüne çıkarılmalı ve daha fazla etrafı kirletmesine
müsaade edilmemelidir.
Tek
sermayeleri ırkçılık, fitne ve kargaşa olan bu hastalıklı zihniyeti, bütün
açıklığı ile bu dindar halka hemen duyurmalıyız. Bu seçim sürecinin
geleceğimizi çok ciddi etkileyeceği bilinciyle seçim çalışmalarımızı kaldığımız
yerden ve bu tür olumsuzluklardan etkilenmeden çok daha hassas bir şekilde
yürütmeliyiz. ‘Gündelik taraftarlık’ duygusallığıyla bu olumsuzluklara prim
verip bu hastalıklı zihniyetin değirmenine su taşımamalıyız.
Netice
İtibariyle, HÜDA PAR doğru bildiği yoldan şaşmamalı, hakkı üstün tutarak
davetini daha heyecanlı bir şekilde bu halka ısrarla anlatmaya devam etmelidir.
Hakkı söyleyen ve doğru işler yapmayı hedefine koyan her parti mutlaka engellenmiştir,
sesi kısılmaya çalışılmıştır ve saldırılara tabi tutulmuştur.
Irkçılar,
solcular, kemalistler, hırsızlar ve namussuzlar birlik olup HÜDA PAR’a
saldırıyorlarsa; demek ki bu parti doğru istikamet üzere hakkı anlattığı
içindir. HÜDA PAR! hakkı anlatmaya devam et.