Bismihi Teâla
Bulanık suda balık avlamayı marifet
sayanlar var.
Bir tek dikili ağacı olmayıp da, bol
keseden atmayı huy edenler eksik kalmaz!
Aslında bakiyesinde kredisi kalmayıp da,
kalpazanlık peşinde olanlar var.
Seğirdüben tutumların telaşı belki de
budur!
Dümen suyundan gideni tanımamazlıktan
gelme!
Feleğin çemberinden geçmişlerin
söylediklerini yabana atma!
Sisten, pustan nemalananları iyi tanı!
Yıl 1997…
Gayri meşru şekilde, güç devşiren
zihniyet, hastalıklı ve huzursuz yapısıyla adeta şeytana pabucu ters giydirdi.
Yaşı yirminin ortasında olanlar hariç,
sağır sultan bile duymuştur,
Anlatacaklarımı…!
Milyonların eğitim hakkını,
Zir u zeber eden uygulamalar halen
hafızalarda…
Eğitim özgürlüğüne vurulan darbenin
etkileri mıh gibi çakılmış, orta yerde duruyor.
İmam hatiplere olan hazımsızlık namına..
Meslek liselerin felçli hali içler acısı!
Mesleki liselerin kapısına kilit vuruldu.
Nitelikli iş gücünde fukaralık
yaşanıyor...
İkna odalarında,
Cebren ve baskı yoluyla başörtülü hanımlar,
örtü ile okul arasında mengeneye alındı.
Yani düşünce ve inanç özgürlüğünde
keyfiyet, başını alıp gidiyordu.
Üniversite girişlerinde kat
sayı adaletsizliğiyle imam hatipliler, dar alana sıkıştırılıyordu.
Alan dışı bölümlere girmesi güçleşmişti.
Yani imam hatipli tıp, mühendislik vs.
gözde bölümlere giremeyecekti.
İşinden, aşından alıkoyanları da var;
Sen
düşün!
Neyse başını çok ağrıtmayayım.
Kısaca 28 Şubat darbesi; sadece dinsel
alana değildi.
İnsanlığa ‘’insan
fıtratına’’ karşı yapılmıştır.
‘Gün geçer, kin geçmez’ diye bir söz
var.
Bugüne de bu pencereden bakarsak,
Sanırım fena olmaz.
Kalın sağlıcakla.