Gençlerin
durumu ile ilgili yazı yazmaya karar verdiğimde internetten “Gençler kimleri
örnek alıyor?” diye bir araştırma yaptım ve karşıma çıkan sonuçlardan irkildim.
Anket ve araştırmalarda sahte ve sanal tipler kahraman ve örnek “rol model”
olarak gençlerimize sunuluyor. Aslında burada bir yönlendirme ve algı
operasyonları ile gençlerimize, “bunları örnek alın ve onlar gibi olmaya
çalışın” denilmek isteniliyor. “Deizm yayılıyor” gibi söylem ve oyunlar ile
gençlerimiz inkâra teşvik ediliyor.
Asıl
soru şudur: İslam dünyası olarak bizler ne yapıyoruz? Bizler nesillerimize,
çocuklarımıza ve gençlerimize örnek ve “rol model” olarak neden kimseyi
gösteremiyoruz. Neden başta Resulullah (S.A.V.) ve sahabe-i kiram efendimizi
örnek almaları için gençlerimize sunmuyoruz? Bu konuda neden yetersiz
kalıyoruz? İslam düşmanları görevlerini yaparken, bizler neden görevimizi kâmil
anlamda yap(a)mıyoruz?
ALLAH’u
Teâla, Ahzab Suresi 21. Ayette Resulullah (S.A.V.)’yi “Usvetun hesene” (en
güzel örnek) olarak bizlere göstermiştir. Bizler başta Peygamber efendimizi ve
onun pak ashabını örnek almalı ve onları gençlerimize anlatmalı ve en güzel
şekilde sunmalıyız ki, yanlış yollara sapmasınlar. Peygamber efendimiz risalet
vazifesi ile şereflendiğinde henüz 40 yaşında idi. Etrafındaki sahabenin çoğu
çok genç yaşta “Tevhid mücadelesine” omuz verenlerdi.
Gençlerimiz
örnek alacaksa başta İslam’ın ilk öğretmen ve davetçisi olan Mus’ab Bin Umeyr
gibi İslam davası için dünyevi her şeyi terk eden Sahabe-i kiram efendimizi ve
şehadete bile bile giden cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyin efendimizi
örnek almalıdır. Kadınlarımızda başta Hz. Fatıma annemizi ve Hz. Hüseyin’den
sonra İslam davasını yüklenen Hz. Zeynep ve asrımızda Zeyneb Gazali gibi öncü
Müslüman kadınları örnek almalıdırlar.
Yolumuzu
aydınlatan İslam’ın öncüleri varken, nesillerimizin İslam düşmanı egemen
güçlerin uydurduğu sahte kahramanlara yönelmelerini engellemeliyiz. İslam
davası için mücadele eden İslam önderleri, hep genç yaşlardan itibaren davayı
yüklenmişlerdir. 20. YY’da ümmetin uyanışına vesile olan İhvan-ı Müslimin’in
kurucusu İmam Hasan El Benna henüz 22 yaşında iken bir grup arkadaşıyla davanın
temellerini atmış ve 43 yaşında şehid edilmiştir.
Bölgemizde
İslam’a adanmış yüzlerce “Mus’ab” gibi masivadan sıyrılmış, candan ve serden
geçen genç yiğitler olduğunu göreceğiz. Şehid Yasin Börü ve arkadaşları, Şehid Aytaç
Baran gibi gençliklerini İslam’a feda eden yiğitleri, babası tarafından şehid
edilen Nusaybinli Küçük Ali’yi, henüz 16 yaşında iken Silvan’da hunharca şehid
edilen Fuat Yaşasın ve Hanifi Poyraz’ı hatırlayıp örnek alalım. Ellerine geçen
harçlıklarını adandıkları İslam davasına feda eden Şehid Ata’ları hatırlayalım.
Bu yiğitler gibi İslam’a adanmış, şehid olmuş ve her türlü çileyi çekmiş
asrımızın Sümeyyelerini de unutmayalım.
Gençlerimiz
ve nesillerimizi İslam’dan uzaklaştıracak yozlaştırma projelerine karşı sessiz
kalamayız. Gençlerimize ve kızlarımıza asıl örnek alınması gerekenleri “rol
model” olarak onlara sunmalıyız ki, gençlerimiz ve kızlarımız yanlış adreslere
yönelmesinler.
HÜDA
PAR’ın düzenlediği “Gençlik Şöleni” gibi müspet etkinliklere ağırlık
verilmelidir. Kızlarımız içinde programlar yapılmalıdır. Helal dairesi geniştir
ve o daire içerisinde yapılabilecek nice örnek faaliyet ve etkinlik vardır. STK’lar
gençlerimize bu öncü yiğitlerimizi tanıtma adına düzenli olarak etkinlikler
düzenlemelidirler.
Güneşin
aydınlığı varken, güneşi bırakıp mum ışığıyla aydınlanmaya çalışmak kadar
mantıksız bir davranış yoktur. İslam’ın güneşi ortadayken başka yere bakmanın
bir anlamı yoktur.
Selam
ve dua ile…