Geçen Afganistan’la ilgili bir belgesel
izlemiştim. 20 yıllık Amerika işgal ve yıkımı sonrası gelen yeni dönemi
anlatan, bir dereceye kadar objektif bir belgesel… Belgesel yapımcıları
Afganistan’da yaşayan ve Taliban mensubu olmayan önemli bir Afgan aydınla bir
röportaj yapmışlardı. Adam, Taliban hükümetiyle ilgili şu tespitleri yapıyordu;
“Afganistan İslam Emirliğinin kurulması üç açıdan çok önemli. Her şeyden önce
ülkemizi yirmi yıl boyunca işgal eden emperyalist bir güç zelil olmuş bir
şekilde yenildi. Kaçıp gitti. İkincisi Amerika işgali esnasında halkın
güvenliği yoktu. Korkunç bir güvenlik sorunu vardı. Şu an ülke güvenli.
İnsanlar belirli bir güvenlik ortamına kavuştular. Üçüncüsü de artık
Afganistan’ı sömürgeci Batılılar değil, Afganlılar yönetiyor.”
Söz konusu aydın endişelerini de dile
getirerek şu önerilerde bulunuyordu: “Ama bazı uygulamalar hayata geçirilemezse
bu durum böyle sürmeyebilir. Afganistan tekrar bir kaos ve karmaşanın içine
düşebilir. Taliban bir an önce geniş kapsamlı, tüm Afgan halkını temsil eden,
tüm etnik ve mezhebi kesimlerin aidiyet duygusunu sağlayan İslami bir hükümetin
önünü açmalı. Diğeri de eğitim sorunu… Kızların, kadınların eğitiminin önündeki
engeller kalkmalı; sadece kızlarla ilgili değil, herkesi kapsayan bir eğitim ve
kültürel kalkınma seferberliği başlatılmalı.”
Kabul etmeliyiz ki Taliban’ın işi zor.
Dediğim gibi her anlamda bir enkaz devraldı. Her şeyden önce Taliban mensupları
dâhil Afgan halkının bir kültürel değişime, hatta devrime ihtiyacı var. Kırk
yıllık işgaller, bu işgaller sırasında hayata geçirilen projeler, fitne
politikaları Afganistan’a çok zarar verdi. Korkunç derecede toplumsal yaraların
oluşmasına yol açtı.
Önünde çok büyük engeller, sıkıntılar
olmasına rağmen, birçok sorunla uğraşmasına ve Batının bitip tükenmek bilmeyen
saldırı ve komplolarını göğüslemeye çalışmasına rağmen Taliban, Allah’a
dayanarak kolları sıvamalı. Sadece Peştunların değil, Taciklerin, Özbeklerin,
Hazaraların ve diğer etnik grupların, İslami kesimlerin içinde yer alacağı, tüm
Afganları kucaklayan, güçlü, kurumsallaşmış, seçim ve şuraya dayalı bir
hükümetin kurulması için ciddi adımlar atılmalı. Eğitim konusundaki sorunların,
sıkıntıların giderilmesi için büyük çaba sarf edilmeli. İslami ölçülere riayet
edilerek, İslami dünya görüşü referans alınarak, İslami bir toplumun inşası
hedeflenerek kadın ve erkek, tüm Afgan halkını kapsayan bir eğitim ve kültürel
kalkınma seferberliği başlatılmalı. Yolsuzluk ve yoksullukla mücadele konusunda
da cesur adımlar atılarak ekonomik kalkınma için sabır ve gayret silahıyla
donanmalı.
Afganistan’dan umutluyuz. Gözlerimiz
Afganistan’dan gelecek iyi haberlere bakıyor. Afganistan’dan iyi haberler
bekliyoruz. Dualarımız kahraman Afgan halkıyla beraber. Kalplerimiz onlar için
çarpıyor. İki süper gücü rezil eden bu cesur halk aydınlık günlere kavuşmayı
fazlasıyla hak ediyor.
Nice imparatorluğa, uygarlığa ev
sahipliği yapmış, her tarafı tarih kokan, medeniyet kokan, binlerce âlim ve
bilim adamı yetiştirmiş, Birunilerin, Cemalettin Afganilerin vatanı bu mukaddes
ülke er geç hak ettiği adalete, özgürlüğe, refaha, kalkınmaya kavuşacak; bu
cesur ve akıllı halk külleri üzerinden tekrar doğup eski günlerdeki gibi, yeni
Gazneler inşa edecek, dünya için bir medeniyet ve ilim merkezi olacak
inşallah…