İnsanlık ailesi global anlamda zor bir imtihandan geçiyor.
Savaşlar, hastalıklar, salgınlar, depremler, ekonomik
sıkıntılar, ahlaki ve manevi açıdan yaşanan dejenerasyonlar, neslin göz göre
göre örf ve geleneklerden uzaklaşması ve çok daha fazlası…
Her güne yeni bir imtihanla uyanıyoruz.
Bizleri derinden üzen son olay, yıllardır küresel emperyal
güçler tarafından sömürülen Afganistan’da yaşandı.
Yaşanan depremde binden fazla insan hayatını kaybetti. Allah
rahmet eylesin, mekânları cennet olsun.
Buraya kadar her şey normal, zira doğal afetler de hayatın
bir gerçeği…
Anormal olan durum ise, insanlıktan nasibini almamış
kimilerinin Afganistan’da yaşanan depremden sonra adeta sevince gark olmasıdır.
Okuduğumuz bazı yorumlar, mazlum Afganistan halkına karşı
oluşturtulan kirli algıları gün yüzüne çıkarmaktadır.
İnsan bu kadar mı merhametten nasipsiz olur Allah aşkına!
Mazlum bir memlekette deprem olmuş, depremde yüzlerce insan
hayatını kaybetmiş, evler, eğitim mekânları, yaşam alanları, yerleşim yerleri
yerle yeksan olmuş. Ölenler arasında çocuklar, kadınlar, bebekler var.
Ama siz bunları görmezden geliyorsunuz, hatta “iyi ki oldu” “beter
olun” “moralim düzeldi” gibi aşağılık yorumlarda bulunarak ne kadar da insani
duygulardan uzak olduğunuzu gösteriyorsunuz.
Eğer deprem Afganistan’da değil de kanlı bir sömürgeci
geçmişe sahip olan İngiltere’de ya da bir Avrupa ülkesinde olsaydı yerel ve
uluslararası kurum ve kuruluşlar böyle mi davranırdı?
Birleşmiş Milletler, uluslararası yardım kuruluşları, devlet
adamları acil bir şekilde tüm dünyada yardım seferberliği başlatmazlar mıydı?
Ancak deprem yeri mazlum ve mustazaf bir halkın bulunduğu
Afganistan olunca sadece göstermelik birkaç mesaj ve haberden başka bir gelişme
ile karşılaşılmadı.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu dünya medyası, Afganistan
depremiyle ilgili tutumundan ötürü sınıfta kaldı.
Ne Türkiye’de ne de dünya medyasında Afganistan’da yaşanan
üzücü deprem ciddi anlamda gündem edilmedi.
Ülke liderleri, Birleşmiş Milletler seferberlik ilan etmedi.
Olması gereken bu muydu acaba?
Hayır elbette… Olması gereken, ümmetin bir parçası olan
Afganistan halkına karşı İslam âlemi bir yardım seferberliği başlatmasıydı.
İmkânları kısıtlı olan, ekonomik sıkıntı yaşayan, yoksulluk, kuraklık,
deprem gibi ciddi sorunları olan Afganistan halkının depremle imtihanında
Müslümanlar tüm imkânlarını seferber etmeliydiler.
Avrupa ülkeleri, Batı dünyasının Afganistan’da yaşanan deprem
için seferberlik ilan etmemesini anlayabiliriz, zaten onların söz konusu
Müslüman beldeler olunca ne kadar samimiyetsiz olduklarını biliyoruz.
Batı’nın yıllardır sürdürdüğü bu tavır, krizlerin büyümesine,
sorunların girift hale gelmesine sebebiyet veriyor. Batının bu tutum ve
yaklaşımı, samimiyetsizliklerini ortaya koyuyor.
Batı anlayışından uzak olan İslam âleminden, kendi
değerlerine sahip çıkarak Afganistan depremiyle ilgili daha duyarlı olunması
bekleniyordu. Ancak maalesef beklenen gerçekleşmedi.