Yaşanan bunca katliamdan sonra Gazze için daha ne olabilir diye düşünürken Trump ve Netanyahu, her açıklamalarıyla zulmün bandını deniyor, söylemleriyle katliamları gibi kendilerini aşıyorlar. Dünyanın gözünün içine bakıp HAMAS’ı suçlayabilir, kadınlarını aşağılıyor, gençlerini eleştiriyorlar. Boynuna dek çamura girmiş olan kendileriyken hala HAMAS’ı suçlamak ne kadar aşağılık mahluklar olduklarının göstergesi olsa gerek. Siyonist düşünce böyle bir şey: Başa çıkamayacaklarına iftira atmak, küçümsemek ve katletmek…
Anlaşmayı HAMAS ret etmişmiş. HAMAS’ı oyunbozan olarak yaftalamanın gerekçesi, HAMAS’ın istedikleri teslimiyet çizgisini göstermemesinden başka ne olabilir ki? Kaç defa açıklamada bulundu, kaç defa direnişin izzetini ayakta tutacak bir anlaşmadan yana olduğunu belirtti? İstenen tek şey işgalin sona ermesi ve Gazze’den geri çekilmeleridir. Lakin Trump ve Netanyahu, esirlerin şartsız olarak iadesi ve iç kamuoyunun tepkisinin dindirilmesi peşindeler. Sonrası ise katliamlarına kaldıkları yerden devam etmektir. Barışmış, anlaşmaymış hepsi lafta… İşgalci israil nice nice anlaşmaları bozdu da Trump adillik değil, adilik gösterdi. Eleştirme zahmetinde bulunmayıp bugün söylenen ve HAMAS’ı suçlayan ifadelerin aynısını dile getirmedi mi?
Bu kurtlar, kuzuyu yemeyi akıllarına iyice koysalar da bu kuzu bildikleri kuzu değil artık. Ne suspus olmuş sözde aslan postu giymiş liderler gibi ne de suskunluk denizinde kaybolanlar gibi çaresiz… İki yıldır onca katliam ve soykırımın yaşandığı bu küçük toprak parçasında dünyadan silah veya savaşçı desteği istemeyip sadece gıda desteği göstermelerini istemeleri ne alicenap bir yaklaşım… Ölüme ve direnişe talip olduklarını dile getirip insani ve İslami bir duruş beklemeleri bile bir hayal kırıklığı yaşattı. Ne demişti Ebu Ubeyde “Hepiniz ahirette hasmımızsınız”. İnanana ve inanmayana da yeter de artar bile…
Bu nedenle zafer en umulmadık bir aşamada gelebileceğine dair olan inancımızı koruyoruz. Çünkü kullardan ümidin kesilip iş tamamen Allah’a havale edildiğinde Trump’ın ve Netanyahu’nun korkması gerek. Hala, ‘işgalci israilin kendini savunma hakkı vardır; işgalcinin tamamen güvenliği sağlanmalıdır’ gibi saçma sapan ve bağımlılık gösterme esareti Amerika, Almanya, İngiltere ve Fransa’nın sloganları olarak devam ediyorsa HAMAS’ın da kendini savunma hakkı elbette olacaktır. İzzetle ve gururla…
İki yıldır yapılan soykırım ve katliamların ötesinde sanki yeni yeni işgal başlamış gibi Trump’ın HAMAS’ı suçlaması ve “HAMAS avlanacak” demesi zayıflıklarının bir göstergesinden başka bir şey değildir. Ne diyorlar meydanlarda: HAMAS’a selam direnişe devam….