Milli Eğitim Bakanlığı’nın Yönetici Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği bu işi yapmaya aday yöneticileri hiç de ahlaki olmayan bir yola itti maalesef. Ya da akademi dediğimiz üniversitelerin hali içler acısı mı desek. Çünkü hem makale yazmanın hem de yüksek lisans yapmanın arka planında akademi dünyası var.

 Milli Eğitim Bakanlığı, yöneticileri yeniden veya ilk defa atama yapmak için değerlendirirken puan getiren kriterlerden iki tanesi tezli veya tezsiz yüksek lisans ve hakemli dergide bir makalenin yayınlanmış olmasıdır. Durum böyle olunca yönetici adayları arasında puan toplama yarışı başladı. Üniversitelerimiz açtıkları yüksek lisans programları ile yüksek lisans parasını ödeyen hemen hemen herkesi yüksek lisans mezunu yaptı. Ödevleri hakkıyla verip hakkıyla teslim eden akademisyen ve yöneticilerimizi tenzih ederim. Ama ne yazık ki verilen ödevler lise düzeyini geçmeyen ve bir kıymeti harbiyesi olmayan ödevlerden ibaret. Alan memnun, veren memnun misali. Üniversiteye gelir, yönetici adaylarına da puan lazım. Tabi bu arada uzman öğretmenlik sınavlarından muaf olabilmek için de tezli veya tezsiz yüksek lisans da gerekiyor. O da ayrı bir muamma.

 Eskiden yüksek lisans yapanların bir ağırlığı vardı. Hani derlerdi ya Yüksek Mühendis diye. Şimdi herkes yüksekte! Unvan ve payelerin bu kadar ucuz dağıtıldığı başka bir sistem yok herhalde. Bu bize yakışır. Çünkü bizim her şeyimiz bize özgü olacak ya!

 Gelelim makale yazım işine. Hakemli bir dergide makalenin yayınlanmış olması, o kişinin o alanda belli bir birikiminin olmasını gerektirir sanırım. O alanda şimdiye kadar herhangi bir çalışması olmayan birinin/ birilerinin o konuda makale yazacak kadar uzmanlaşmış olmaları gerçekten takdire şayandır. Bizim ne kadar yetenekli idarecilerimiz varmış bilmiyorduk. Ve bu yöneticilerimizi böyle bir şey yapmaya sevk eden yönetmeliklerimiz ve dahi idarecilerimiz varmış. Diyeceksiniz ki, bu işi gerçekten hakkıyla yapanlar da yok mu? İnanın puan kaygısı olmadan yapanların sayısı iki elin parmaklarının sayısını geçmez.

 Biz kendimizi kandırmaya devam edelim. Gelsin yüksek lisanslar ve makaleler. Sonra da liyakat der yanarız. Ağlanacak halimiz var. Ama herkesin bildiği sırları kimse açığa vurmuyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu yönetmelikle öğrencilere rol model olacak yöneticileri sahtekârlık yapmaya teşvik ediyor adeta. Bugünden sonra bu kısımlardan puan alan yöneticilerin çoğunluğunun atandıkları makamı tartışmalıdır.

 Milli Eğitim Bakanlığı’nın acilen bu yönetmeliği gözden geçirip, insanları hayali puan toplamaya sevk eden maddeleri değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Kalın sağlıcakla.