Gazze halkı enkaza dönüşen mahallelere, yaşam alanlarının olmayışına rağmen terk ettiği yerlere geri dönmeye başladı.

Şehid naaşları çıkarılıyor enkazın altından; ama hiç kimsenin yüzünde mağlup olmanın eserleri görünmüyor. Kassam savaşçılarına yönelik büyük bir sevgi var ve göründükleri her yerde bu daha da belirginleşiyor.

Gazze, tarihin gördüğü en korkunç, en vahşi saldırının muhatabı oldu.

Birkaç örnek üzerinden ne demek istediğimizi anlatmaya çalışalım:

İkinci Dünya Savaşında Almanların Londra’ya yönelik bombardımanı tarihin en büyük saldırısı olarak zikredilir. Yaklaşık 1,5 yıl içinde Naziler, Londra’ya 20 bin ton bomba yağdırır.

Savaşın sonlarına doğru Amerika, Japonya'nın iki kenti Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombaları attı. Hiroşima'ya atılan "Little Boy" adı verilen bombanın 15 bin ton TNT gücünde olduğu geçti kayıtlara. Nagazaki'ye atılan "Fat Man" adlı bomba da benzer bir etkiye sahipti.

Savaşın sonlarında, 1945’te Almanya’nın Dresden kentine 4 bin ton bomba atıldığında “kent haritadan silindi” değerlendirmesi yapılmıştı.

Gazze’ye, yaklaşık 2 milyon insanın sıkıştığı her taraftan kuşatılmış küçük yüzölçümlü bir bölgeye 100 bin tondan fazla bomba atıldı. Gazze’ye atılan bombaların kaynağı ise büyük oranda Amerika, İngiltere ve Almanya idi.

Hastaneler defalarca bombalandı, binlerce cami ve okul yıkıldı, çadırlar yakıldı, vahşeti tüm boyutlarıyla dünyaya duyuran gazeteciler “hedef gözetilerek” katledildi.

Ama Gazze halkı diz çökmedi, boyun eğmedi, direndi.

Dünyanın en gelişmiş tankları sıfır mesafeden hedef alındı, imha edildi.

Gazze’nin çocukları, kadınları, yaşlıları, sağlık çalışanları vahşice katledildi; ama işgalci terör ordusunun “yenilmez ordu” efsanesi yerle bir oldu, paralı askerlerle beraber binlercesi cehenneme yollandı, yüz binden fazla asker yaralandı, sakat kaldı.

Esir takasında tüm dünya direnişin şerefli duruşuna şahit olurken, Siyonist teröristlerin insanlık dışı vahşi yüzleri bir kez daha deşifre oldu.

Ve tüm bunlar olurken…

Amerika’da seçimleri kazanmanın verdiği sarhoşlukla saçmalamaya başladı Trump.

“Tanrı tarafından Amerika'yı yeniden büyük yapmak için kurtarıldım” diyen vahşi kapitalizmin temsilcisi, Gazze’nin boşaltılmasından, halkın başka yerlere sürülmesinden söz ediyor.

Seleflerinden George Bush da Afganistan ve Irak’ta katliamlar yaptığında “Bunu yapmamı Tanrı istiyor” demiş ve inanç geleneğine uyarak Allah’a iftira atmıştı.

“…Allah zalimleri sevmez.” (Al-i İmran/57)

Yüz bin ton bomba karşısında bile boyun eğmeyen Şerefli Gazze halkı, para ve gücün kulu bu yaratığa mı teslim olacak?

Elbette ki hayır!

Gazze direndi, direnecek ve Allah’ın yardımıyla ayakta kalmaya devam edecek.

Peki, zalimler bundan sonra koltuklarında rahat oturabilecekler mi?

Göreceğiz.