Küresel şer güçlerin başı Amerika'nın yeni başkanı Donald Trump, klasik Amerikan küstahlığı ve kapitalist zihniyetin tipik temsilcisi olarak, tüm dünya için tehlike arz etmektedir. Yerküreyi bir orman zanneden bu kanunsuz zihniyet, adeta dünya mülkünden beğendiği her şeyi alma hakkına sahipmiş gibi hareket etmektedir. Uluslararası hiçbir hukuk tanımayan bu eşkıya, tüm insanlık için potansiyel tehdit durumundadır. Şu an insanlık ve tüm ülkeler büyük tehdit altındadır. İnsanlık, adeta bir eşkıyaya mahkûm edilmiştir. Elbette tüm ülke ve halklar, daima bu tehdit altında yaşamak zorunda değildir. Tüm insanlık, bu şer eksenine karşı ittifak kurmak zorundadır. Trump'un bu ölçüsüz ve eşkiyaca yaklaşımı, yeni bir dünya düzeninin kurulmasının ne kadar lüzumlu olduğunu göstermektedir. Tüm dünyaya sadece kendi penceresinden bakan ve ticaret mantığıyla yaklaşan bu haydut zihniyet, herkesin, her şeyini alma hakkını kendinde gören ahlaksız bir zihniyetti.
Grönland, Panama, Kanada derken; şu anda da Gazze'ye gözünü diken küstah Amerika'ya tüm insanlık direnmelidir. Güçlünün haklı olarak görüldüğü; uluslararası hukuk yerine, orman kanunlarının hakim olduğu bir dünyada tüm mazlumlar ancak ittifakla ayakta kalabilirler.
Başta BM olmak üzere tüm kurumlar bu orman eşkıyasına seyirci kalmaktadır. Hiçbir teamüle uymayan bu haydutça yaklaşım reddedilmezse, yarın daha vahim durumların ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Tüm dünyada savaşları bitirme sözü veren Trump, adeta savaş davulları çalmakta ve tüm yerküreyi kaosa sürüklemektedir.
Yeni göreve başlayan şeytanların ölçüsüz açıklama ve icraatları aynen Trump'ta da görünmektedir. Taşlar yerli yerine oturuncaya ve bu tüccar kafalı diplomasi fukarası gerçekleri kabulleninceye kadar çok dikkatli olmak lazımdır. Her ciddiyetsizin yaptığı gibi ayakları yere basmamaktadır.
Aslında her krizden bir fırsat çıkarılabilir. Özgür dünya, küresel şer güçlere karşı insanlık bloku oluşturabilir. Yine insanlık bu haydut ve harami şahsiyeti bir an evvel gerçeklerle tanıştırmalıdır.
Gazze halkı daha yeni yeni yaralarını sarmaya başlamış iken yeni bir Nekbe'ye kesinlikle fırsat verilmemelidir.
Gazze sahillerine göz diken bu haydut, şu an nabız yoklamaktadır. Eğer etkili direnç görmez ise harekete geçebilir. Bu durum, sadece Filistinliler için değil, tüm insanlık için, özellikle de İslam alemi için büyük bir felekat olur.
Yarın Türkiye ile ilgili farklı iddialar ortaya atılırsa kimse şaşırmasın. Bugün, "Gazze ilginç bir yerdir" diyen Trump'ın; yarın "Türkiye'nin Boğazları çok ilginçtir" demeyeceğinin garantisini kim verebilir?
Daha evvelce BAE ve Suudi Arabistan'a; "şu kadar parayı ne yapacaksınız" diyen ve onlardan, "silah satışı ve müttefiklik" adı altında haraç alan; Suudi Prensi'nden çok uçuk rakamlara, "yatırım" adı altında haraçlar tahsil eden bu mafya baronu, yarın kim bilir kimin kapısını çalacak? Askeri gücü arkasına alan ve tüm diplomatik teamülleri ayaklar altına alan bu tüccar zihniyet; kanlı bir ticareti, hayat ve siyaset felsefesi yapmıştır. Bir zamanlar, Amerikan kıtasında Kızılderilileri, Afrika'da Siyahileri, Avustralya'da Aborjinleri ve daha birçok mazlum milletten on milyonlarca insanı katleden atalarının ayak izlerini takip etmektedir. Batı medeniyetinin ayak izleri kanlıdır.
Tarihin tekerrür etmemesi adına bu haydutlara karşı evrensel bir direniş zemini hazırlanmalıdır. Kurbanlık koyunlar gibi beklemek yerine, onurlu halklar gibi bir irade ortaya konulmalıdır. Filistinlilerin tehcirinin engellenmesi ve evrensel adalet adına; ya bir çözüm yolu bulunmalı ya da bu yol yapılmalıdır. Özgürlüğe ve adalete giden yolda insanlığın sloganı şu olmalıdır: "Ya bir yol bul ya da bir yol yap."