Moğolların ve Nazilerin çağdaş versiyonu olan terör çetesi siyonistler, medeniyet ve insanlığı yok etmeye çalışmayı, bir savaş stratejisi olarak görmektedir.

Bilinçli olarak medeniyet ve yaşama dair ne varsa tahrip etmektedir. Gazze'nin özellikle de kuzey bölgesinde adeta taş üstünde taş bırakılmadı. Böylelikle bu toprakları yaşanmaz hale getirerek Filistinlilerin iradesini kırmaya çalıştı. Filistin halkının, Filistin Direnişini ve topraklarını terk etmesini umuyorlardı.

Savaşla çıkaramadıkları Filistinlileri, bu yolla topraklarından tehcir etmeye çalıştı. Hatta bir noktadan sonra, harabe ve yerle bir olmuş yurtlarını terk etmeleri için Filistinlilerin yalvaracaklarını düşündüler. Ama öyle olmadı. Zorla yerlerinden edilen yüz binlerce insan, her fırsatta tüm soykırım ve vahşete rağmen kuzeye dönmeye devam ettiler.

Tam bu terör ve vahşet ile eş zamanlı olarak; artık Gazze'nin kuzey tarafının alt yapısına varıncaya kadar tamamen tahrip olduğu ve artık yaşanmaz bir yer haline geldiği, dolayısıyla Gazzelilere insanca(!) yaşayabilecekleri bir vatan bulunması gerektiği tezi işlendi.

Daha sonra bu tez zaman zaman Gazze'nin tamamen boşalmasına evrilerek nabız yoklandı. Ama Hiroşima'ya atılan atom bombasının bilmem kaç katına eşdeğer patlayıcı ve bomba kullanıldığı halde Filistinlilerin iradesi kırılamadı.

Bu günlerde, terör örgütü israil dostu Siyonist Trump, tekrar eski senaryoları ısıtıp gündeme getirdi. Gazze ve Batı Şeria'nın boşaltılması için Mısır ve Ürdün üzerinde baskı kurmaya çalışıyor. Firavunluk kibrinin gözünü kör etmiş olduğu kan tüccarı, siyonistlerin savaş meydanında kaybettiği savaşı, psikolojik baskı ile masa başında kazanmaya çalışıyor.

Gazze yıkıma uğratıldıktan sonra, aynı senaryo Batı Şeria'da da uygulanmaya çalışılıyor. Tüm alt yapı tahrip ediliyor. Tarım alanları, ağaçlar ve yolların tamamının tahrip edilmesi için büyük bir kıyım başlatılmıştır.

Ve öyle bir noktaya gelinecek ki, Batı Şeria'nın yaşanmaz hale geldiği gerekçesi ile, güya insani bir yaklaşım ile yeni bir yurt bulma tezi işlenecektir. Bu şeytani senaryoda, her bir şeytana bir rol taksim edilmiş.

Her ne kadar Gazze'de bir ateşkes olsa da Batı Şeria'da saldırı ve vahşet tüm hızı ile sürmektedir. Bunun mukabilinde; HAMAS seferberlik ve direnişin büyütülmesi çağrısı yaptı.

Filistin Direnişi, Batı Şeria'da yeni bir aşamaya geçmiştir. Direniş gittikçe büyümektedir.

Siyonistler ve dostları; Batı Şeria'yı, Gazze'ye çevirme tehditleri savurmaktadır.

Gittikçe ağır zırhlı konvoy baskınları ve hava saldırıları artmaktadır. Evler toplu olarak patlayıcılar ile havaya uçurulmaktadır.

İşte tam da işin burasında, her şey "ateşkes ile beraber bitti" havasına girmek yerine, aslında çok kritik noktada olduğumuzu görmemiz gerekir.

Trump ve Siyonistlerin haksızlığına karşı çok ciddi bir irade ortaya koymak lazımdır.

Evrensel insanlık ittifakı, insanlığın geleceği adına onurlu bir duruş ortaya koymalıdır. İnsanlığın onurunun çiğnendiği ve insanlığın öldüğü bir yerde tüm insanlık kaybetmiş demektir.